BU TÜR GAZETECİLİĞİ...

  BU TÜR GAZETECİLİĞİ KABUL ETMEK

MÜMKÜN DEĞİL

Gazetecilik mesleğine en son girenlerden birisi olmama rağmen en çok okunan bir gazeteyi ortaya çıkarmanın yegane nedeni dik duruşumuzdur.  Rüzgara göre yön  değiştiren  gazetecilerin akıbetleri ortada bugün doğru dediğine yarın yanlış diyen kişilere toplum itibar etmiyor. İnsanlar sizi sevmeseler dahi duruşunuz dik ve doğru ise size saygı duyuyorlar, sizi ne kadar severse sevsinler  duruşunu  yamuksa sizi ciddiye almıyorlar.

            Gazeteciliğin en  popüler  noktalarından birisi istenilen kişiyi ön plana  alıp, sevmediğiniz kişiyi  toplum nezdinde  bitirme  imkanına sahip olmaktır, şayet biraz insaf sahibi değilseniz çok kıymetli bir insanı toplum nazarında anında bitirebilirsiniz veya tam  aksine üç kuruş  etmeyen bir kişiyi  toplum nazarında popüler kılabilirsiniz. Gazetecilik mesleğine başlamamın en önemli nedeni de bu haksızlıkları ortadan kaldırmak istememdi. Cenabı hakka hamd-ü senalar olsun ki bugüne dek  bu konuda fevkalade iyi sonuçlar aldık.

            Dikkat  edenleriniz  veya işi  bilenleriniz farkında olduklarını düşündüğüm bir konuyu   bugün gündeme almak istiyorum. Son bir kaç günden beri veya bir kaç haftadan beri bazı  gazeteler  bir çete bozuntusunu ön plana çıkarmaya çalışıyorlar, bu bilinçli ve tasarlayarak yapılan bir çalışma olduğundan  adım gibi eminim zira bu adamların tüm foyaları ortaya çıkıp tükenmek üzere olduklarından  tutunacak yer arıyorlar. Bu konuda bir gazete içerisinde   bulunduğu ekonomik sıkıntılardan ötürü onların kucağına düştüğünden  onların yarı resmi El Ahram gazetesi  gibi çalışmak zorunda. Ancak bir diğer gazetenin de aynı  politikaları uyguladığını görünce  bu işin altında bir bit yeniği olduğunu fark ettim ve bunu siz değerli kamuoyumuzla paylaşmak gerektiğine  karar verdim

            Biz gazetecilerin  ön plana çıkarmakla yükümlü olduğumuz kişiler veya olaylarda en önemli ölçümüz kamu vicdanı  olmalıdır, kamu vicdanında mahkum olmuş olan insanları ön plana çıkarmaya çalışmak hem insanlığa hem de şehrimize vereceğimiz en büyük zarardır. Bu adamlar organize bir çete olup yıllarca şehrin kanını emmişler, ekmedikleri yerden biçmişler, siyasetçi, bürokrat ayırımı  yapmaksızın zulmetmişler kimse de korkudan sesini çıkarmamış veya çıkaramamıştır. Tüm foyaları ortaya çıkıp  çetelere bakan mahkemelerde yargılanmalarına başlanınca bu kez çıkış noktası olarak  bazı gazetecileri  etki altına almaya başlayıp gazete manşetlerinden boy göstermeye başlamaları çok enteresan bir durum. Bu işi yapan arkadaşlara tavsiyem akıllarını başlarına almalarıdır yok almaz iseler ben onlara aldırmasını bilirim.

            Sorarım size yıllarca bu şehrin kanını emen insanları bir yerlere taşımak isteyenler vatan haini değil de nedir, bu adamların resimlerini değil gazetelere tuvalet kağıdına dahi  basmam zira tuvalet kağıdı pislenir. Meslektaşlarımız onları öyle insanlarla yan yana koymuşlar ki dersiniz adamlar siyasi otorite, halbuki adamların mensubu bulundukları partide dahi  itibarları sıfır olmasına rağmen  meslektaşlarımızın bu tür haberlere yer vermesi  korkudan kaynaklanmıyor ise neden kaynaklandığını söylesinler de bizde bilelim.

            Unutulmaması ve inanılması gereken en önemli şey korkunun ecele faydasının olmadığıdır. Şayet  Allah'ın değil de insanların istediği zaman  ölüm gerçekleşmiş olsaydı  bizim çoktan ölmüş olmamız gerekirdi.  İnsanları gerçek yüzleri ile topluma göstermemek   bizim inancımızda küfrün alametlerindendir. Zira Allah Resulü küfrü tarif ederken hakkı  inkar edip, insanları küçümsemek olarak tarif etmektedir. İnsanların gerçek karakterini insanlardan saklamak  hakkı inkar  değil de nedir?

            Karga ile güvercini  yan yana getirmek  veya mümin ile kafiri yan yana getirmek ne kadar doğru ise bu tür insanlarla toplumun değer verdiği  insanları yan yana getirmek veya resimlerini yayınlamak da o kadar doğrudur. İnancımız gereği iyiler iyilerle, kötüler kötülerle haşredilecek  veya kişi sevdiği ile beraber olacak ise  bu kişileri gündemde tutanlarla bu kişilerin ahirette birlikte haşrolmasını temenni ederek sözlerime son vermek istiyorum.  Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR