Bugünkü köşe yazımızda bize yorum yazan bazı okurlarımız ve hakkında yazı yazdığımız kişilerin yazdıkları yorumlara değinmek istiyorum. Zira bu yorumların bir kısmı benim için kayda değer yorumlar olduğundan onlarla ilgili kamuoyunu aydınlatma gereği duymaktayım. Yorumlardan ilki geçtiğimiz hafta belediyelerde FETÖ’cü yok başlıklı yazımızda isminden bahsettiğimiz Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sayın Mustafa Yurt’ un yaptığı yorumlar olacaktır. Her ne kadar yorumlara cevap verip yayınlamış isek de bu köşeden siz değerli okurlarımızla da paylaşma gereği duyduk. Sayın Yurt’un yaptığı yorumları ve verdiğimiz cevapları aşağıda yayınlıyoruz;

Sn. Yurt-“Eğer FETÖ ile mücadeleye katkı vermeyi düşünüyorsanız, özellikle 17-25 Aralık tarihi ile 15 Temmuz tarihleri arasında Cumhurbaşkanımızın çağrısına rağmen, Milli Güvenlik Kurulu kararlarına rağmen FETÖ’ye hizmet eden, yardım ve yataklık yapan kişileri işaret etseniz, sizi doğru ve ilkeli habercilik adına kutlayacağım..Aksi bir davranış davayı esastan zayıflatır, asıl hedeften saptırır.

Sayın Bahadır, ayrıca bu okullar devletin Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetimi ve kontrolü altında olan okullardı. Cumhurbaşkanı da Başbakan da açıkladı; burada bir milat alınması gerekiyorsa, 17-25 Aralık 2013 tarihi alınmalı. Çünkü FETÖ bu tarihten sonra Milli Güvenlik Kurulu kararlarında terör örgütü olarak yer almıştır. Kaldı ki benim çocuklar, 13-14 sene bu kolejden mezun olmuştur. Şimdi bu konuyu neden dillendirdiğinizi anlamadım. Bunun sadece, FETÖ soruşturmasını sulandırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum.

Adnan Bey, biz Lanetillah ağlakın hizmet hareketi olmadığını, 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanımızdan öğrendik. Ondan önce, dünyanın çeşitli ülkelerinde açtığı okullar ile Türk insanına hizmet ettiğini düşünüyorduk. Şimdi bundan 13-14 sene önce onların kolejinden mezun olmuş çocuklarım için suç mu isnat etmeye çalışıyorsunuz? 17-25 Aralık’tan önce veya sonrasında Fetoş’un aleyhine, bu okulların aleyhine hiç yazı yazdınız mı? Benim abdestimden şüphem yoktur”.

……………………

-Bahadır’dan cevap: “Mustafa Bey, benim üç çocuğum da bu adamların kurumlarından şu veya bu şekilde geçtiler. Burada sorun yok. Sorun süper zeki olan çocuğunuzun bu kurumlarda burslu okuması, bu bir; ikincisi, Cemaat’in imamı olan Bilal bilmemne adındaki adamla olan hukukunuza şahit olan onlarca insan var. Benim de çocuklarım o kurumlardan geçtiler ama o Bilal denen şerefsiz benimle bir kez olsun görüşmedi, acaba neden? Gelelim sulandırma konusuna… Benim ne kadar ciddi ne kadar sulandırarak köşe yazıları yazdığımı bu toplum çok iyi bilir; sen hiç canını sıkma. Bu işin kararını toplum verir. Biz tespitlerimizi toplumla paylaşırız, toplum da gereğini yapar, bilmem anlatabildim mi? Ben yazıklarımın noktasına virgülüne dek arkasındayım. Amacım size karşı bir duruş da değil, sadece gerçekleri toplumla paylaşıyorum o kadar”.

……………………

Sn Yurt-“Hucurat suresi 12. Ayet meâlinde Allah (c.c.) bakın ne buyuruyor (Diyanet İşleri Meâli):

Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir”.

……………………………

-Bahadırdan cevap: “Amenna ve saddekna, inandık ve tasdik eyledik. Ayeti celile de “zannın bir kısmı günahtır” diyor değil mi? Peki biz zan'da mı bulunduk yoksa doğruları mı yazdık Sayın Yurt? Sizin çocuğunuz bu kurumlarda okumadıysa siz haklısınız okuduysa, yok efendim benim çocuğum şu kadar başarılıydı, bu kadar puan aldı söylemleri çok inandırıcı değil. Şayet dediğiniz gibiyse, ki öyle olduğuna da inanıyorum, peki o zaman neden çocuklarınızı bu okullara verdiniz de başka okullara vermediniz? Ayrıca zann nedir bunu bir araştırmak lazım. Bilmeden yanınızda olmayan insanlarla ilgili onların arkasından yanlış hüküm vermektir. Biz yazımızda doğruları yazdık. Ayrıca kamuya açık ve net bir biçimde doğruları yazdık, zann bunun neresinde söyler misiniz? Keşke Kur’an’ı yaşayanlardan olabilsek de sadece işimize gelen kısımlarını işimize geldiği gibi kullanmasak. Kur’an gir bütündür, ayetler onun cüzleridir. İşimize gelen kısmını alıp muhataplarımıza yazmak güzel de Kur’an’ı yaşamak ondan çok daha güzel. Rabbim Kur’an’ı hakkıyla yaşamayı hepimize nasip eylesin”.

…………………….

Sn. Yurt- “Sayın Bahadır; iftiralarla dolu yazıyı kaleme almadan evvel, benden doğruları öğrenseydin de yazsaydın daha doğru bir iş yapmış olurdun. Benim oğlum, Sivas, Samsun ve Ordu’daki tüm dersanelerinde burslu okudu. DPY sınavında, Türkiye 4.sü oldu. 2003’deki ÖSS’de Türkiye 6.sı oldu. Sabancı Üniversitesi’nde onur burslu olarak okudu. Dünyanın en iyi üniversitesinde de yine burslu olarak doktorasını tamamladı. Zandan kaçınmak lazım; zira zannın büyük bir kısmı günahtandır.

……………………

-Bahadırdan cevap: “Sayın Yurt işlerimin yoğunluğu nedeniyle ancak cevap verme fırsatım oldu, verdiğin cevapta beni doğrulamışsın. Çocuğunun başarılı olduğunu bu nedenle de burslu okuduğunu beyan etmişsin, buraya kadar güzel. Peki, mademki burslu okudu neden Cemaat’in okullarında okuttun da başka okullarda okutmadın diye sormak isterim. Ayrıca Hücurat suresini yazmışsın. Bak orada zan'dan kaçının diyor, ben zann yapmıyor gerçekleri yazıyorum, sen de tasdik ediyorsun. Bu işin ilmini yapmış birisi olarak ne yaptığımın çok iyi farkındayım, şayet zan’da bulunsaydım siz Karayolları’nda çalışırken Ordu tünellerinde sizinle ilgili yaptığınız iddia edilen bir kısım işleri yazardım, bilmem anlatabildim mi?”

…………………

    Mustafa Yurt Bey'in yaptığı yorumları ve verdiğimiz cevapları sizlerin takdirine sunuyorum, değerlendirmek siz değerli okurlarımıza aittir diyerek bu konuyu geçiyorum. Bir de  bazı okurlarımız verdiğimiz rumuz isimlerin açıklanmasını istiyorlar. Kurtlar Vadisi’ndeki Polat Alemdar’ın  kim olduğunu yazmak ne kadar mümkünse bizim de o isimleri yazmamız o kadar mümkündür. Ayrıca hikâyeler ders alınması için yazılırlar; anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az diyerek bugünkü köşemizi de burada bitirmek istiyorum. Kalın sağlıcakla.