Bizim Kayıkçıbaşı, neden Kayıkçıbaşı unvanını elde etti diye soracak olursanız, en son çıkan 'Sizin İçin' dergisindeki yazısını okursanız rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Sevgili hapishane arkadaşım ve de koğuş ağam yazısında diyor ki: 'Biz Kral Hazretleri'nin ekibi olarak Samsun'da şu şu hizmetleri yaptık. Bizi çekemeyen (Ağırlıklarından ötürü!..) bazı kesimler yaptığımız hizmetleri anlamadıkları veya anlamak istemedikleri için kötülüyorlar' diyor.

Gelelim şu anlayamadığımız güzel hizmetlere. Şehrimizde bulunan amatör balıkçılar, 1975 yılında dernekleşerek, deniz kenarındaki barınak olarak kullandıkları bölgede kayıklarına barınak yapmış. Diğer taraftan da amatör olarak avlanmalarına devam etmişler. Ancak bu insanların siyasi düşüncesi bizim Kral Hazretleri ve Kayıkçıbaşı"na ters düşünce Kral Hazretleri'nin talimatı, Kayıkçıbaşı"nın uygulama yönetmeliği neticesinde yeni bir amatör balıkçılar derneği kuruluyor. Bu derneklerin asıl amacı kayığı olan amatör balıkçılara barınak temini olmasına rağmen, Kral Hazretleri kendi yakın adamlarını bu derneğe üye yapmak sureti ile derneği ele geçiriyor. Buradaki asıl amaç, 1975 yılından beri amatör balıkçılıkla uğraşan insanları devre dışı bırakıp, kendi adamlarını buralara yerleştirmek.

Nitekim yapılan üyelerin büyük bir kısmının amatör balıkçılıkla ilgisi yok. Demirperde ülkelerindeki asimilasyon politikalarına taş çıkartacak nitelikte asimile politikası uygulayan Kral ve Kayıkçıbaşı geçtiğimiz günlerde gazete manşetlerine konu olan bu konuyla ilgili sadece yeni kurdurulan derneğin tanındığı Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki karara Sayın Mustafa Topal itiraz ediyor. Mustafa Bey aynı zamanda Yelken Kulüp üyesi olup, konuya vakıf bir arkadaşımız olduğundan durumu meclis üyesi arkadaşlarımıza izah ediyor. Ancak idareden gelen teklif sadece yandaşlara yer tahsisi doğrultusunda olunca meclis oy çokluğu ile kararı onaylıyor. Peki, 'bu yandaşların başında kimler var?' diye soracak olursanız iki tane tanıdık sima var: Birincisi Kral Hazretleri'nin köylüsü, akrabası, uzun boylu bana pusu kurdurttuğu meclis üyesi var. Diğeri ise yine aynı olayda işbirlikçi olarak kullandığı diğer meclis üyesinin biraderi var. Yani sizin anlayacağınız bizim Kral Hazretleri bu iki meclis üyesini her türlü operasyonda kullanmış, nimetlenmeleri gereken yerde nimet vermiş, karşılığında külfet taşımaları gereken yerde külfet taşımışlar.

İşte tetikçi dediğinde budur zaten. Ağır ağır taşlar yerlerine nasıl oturduğunu görüyor musunuz? Peki, bizim Kayıkçıbaşı neden bu işlere alet oluyor diye soracak olursanız, Kayıkçıbaşı bu adamları günahı kadar sevmez. Ve bu işlerin böyle yapılmasından da rahatsız olduğunu düşünüyorum. En azından ben böyle düşünüyorum.

Ancak bu yapılan yanlışları gördükçe de Kayıkçıbaşı'na canım sıkılıyor. Bu şehir bizim Kral Hazretleri'nin mülkü, dilediği adam bu mülkte yaşar, dilemediği yaşayamaz zihniyeti artık bitmeli.

Otopark giriş kartı verdiklerine ayrımcılık yapıp, sırf Kral Hazretleri'ne karşı duranlara vermeyeceksin, diğer yandan tüm Büyükşehir Meclis üyelerine giriş kartı vereceksin. Orası Kral Hazretleri'nin babasının çiftliği mi, yoksa tüm Samsun halkının malı mı?

Babasının çiftliği ise sözüm yok. Ancak kamunun malı ise, kamu malı gibi kullanılmasını öğrenmeli. Öğrenmek istemez ise, birileri öğretir merak etmeyin. İşte dostlar bizim Kral Hazretleri ile Kayıkçıbaşı"nın adaleti!

Uygulamalarından birisini daha sizlere sunma fırsatı buldum. Merak edenler için diğer amatör balıkçıların listesini de verebilirim. Hoşça kalın.