CENABETTİN  AMCAM  DA  ARTIK 

VEZİR  HAZRETLERİNİN  İZİNDE

Nasıl ki paranın rengi, ırkı, siyasi görüşü yoktur, menfaatin de ölçüsü yoktur. Menfaatin sadece tarafları vardır. Bu tarafların siyasi görüşleri, inançları, idealleri, memleket sevdaları, vatandaş menfaati diye bir sıkıntıları yoktur. İnsanlar belli makamlara ve mevkilere gelmeden önce çok idealist olabiliyorlar. Bekara karı boşamanın rahatlığı ile her türlü popülist politikalar üretip, topluma mesaj verebiliyorlar. Ama ne zaman ki sorumluluk alıyorlar işte o andan itibaren hafıza-i beşerleri çok çabuk nisyan ile malul oluyor. Başka bir deyişle sorumluluk aldıkları andan önce söylediklerini anında unutuveriyorlar.

Bir insan nereli olursa olsun önce insan olmalı. Ardından dürüst, ilkeli, vatanını ve milletini seven ve bu söylemlerin gereğini yerine getiren bir kişi olmalıdır. Söylemde bu dediklerimi söyleyip, eylemde tam aksini yapan insanlar iki, üç, hatta beş yüzlü insanlardır. Bu konuda toplumumuzda çok sayıda insan olduğunu hepimiz bilmekteyiz, ancak bu insanlarla mücadele etme noktasında yetersiz kaldığımızı söylemekte yarar görüyorum. Vatanını, milletini seven ve kendisinden sonraki insanlara güzel bir miras bırakmak isteyen herkes bu insanlarla mücadele etmek zorundadır.

Gazetemiz kurulduğu günden itibaren yukarıda bahsettiğim türdeki insanlarla mücadele etmeyi en büyük görev addettik. Bu sayede de birçok olayın perde arkası ortaya çıkmış oldu. Bu olaylar ortaya çıktıktan sonra herkes alkışladı, şayet olaylar ortaya çıkmış olmasa idi herkesin ortak görüşü “sana ne olacağını da biliyorum.” Olacaktı.

Yazımızın giriş bölümünde belirttiğimiz  gibi menfaatin dini, dili, ırkı, menfaati olmaz, kafasına menfaatleşmeyi sokmuş olan kişi  ne yapar, eder  kendisi gibi insanları  bulur ve emeline nail olur. Yaklaşık  bir haftadır  zaman zaman manşetten verdiğimiz  eski Yimpaş bitişiğindeki otopark ile ilgili haberimizi bir çoğunuz biliyorsunuz. Ancak olayın bazı detaylarını bilmeyeniniz olacağını düşündüğümden bugün bu detayları sizlerle paylaşmak istedim.

Bu arsanın tamamı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü"nün iken eski İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok"un bizzat uğraşları sonucu yapılan bir protokolle  İlkadım Belediyesi Sosyal Hizmetler  Genel Müdürlüğüne yaptığı Sevgi Evleri karşılığında  bu arsaya sahip oldu. Buraya kadar olanlar gayet güzel ancak asıl sıkıntı bundan sonra başlıyor. Müstakil tapusu ve imar durumu olan bu arsa şehrin en önemli ihtiyacı olan otopark sorununu çözmek için kullanılacak tek alandı ve imar planı da böyle idi. Bu arsaya göz diken Vahap Çelik soluğu Kayıkçıbaşının yanında alıyor ve ondan yardım talep ediyor. Kayıkçıbaşının zekâsı şeytani işlere çok iyi çalıştığından hemen oturup birlikte bir plan yapıyorlar.

Yaptıkları plan şu: Eski adliye binasının mülkiyetini Büyükşehir hazineden almıştı. Ancak bu binanın zemin katında mülkiyeti olan esnaflar olmasına rağmen bu insanlar hiçe sayılıp, üstteki Belediyeye ait olan kısmını  Vahap Çelik"e satıyorlar. Ancak sadece satmak yeterli olmadığından satış işlemini resmen gerçekleştirmeden önce Kayıkçıbaşı ile Vezir Hazretleri bir plan değişikliği yaparak arsanın alt tarafındaki yolu kaldırıp, sattıkları bina ile arsayı şuyulandırıyorlar. Yani ortak yapıyorlar. Kaldırdıkları yolun bir tarafı Mecidiye Caddesi"ne inen yola bakıyor, diğer tarafı ise Tülay Başaran Lisesi"nin altından geçen yolun devamı.

Bermuda şeytan üçgeninin yaptığı bu planın birinci aşamasını başarıyla tamamladıktan sonra işin İlkadım boyutu  kalıyor, önce İlkadım Belediyesi bu plan tadilatına karşı çıkıyor ve diyor ki bu arsa benim mülküm bunu yapamazsınız. Ayrıca 1/1000"lik plan yapma yetkisi bende olduğu halde siz yasayı  arkadan dolanmak sureti ile önce kendi arsanızla benim arsamı şuyulandırıyorsunuz, ardından ise 1/1000"lik planı yapıyorsunuz. Yetmedi, benim yetkimde olan uygulamayı da siz yapıyorsunuz , olmaz böyle saçmalık diye itiraz ediyor. Ancak daha sonra kimler araya girip, hangi duygusal ilişkiler dönüyorsa Cenabettin amcam da ikna olup,  piyasa değeri kat karşılığı %60 olan bu arsayı %50 ile Vahap Çelik"e veriyor. Sizin anlayacağınız dürüstlükte mangalda kül bırakmayan Cenabettin amcam da artık Vezir Hazretleri"nin yolunda.

Peki iki haftadır Erkut Tutu"ta verip, veriştirenler nerede? Yoksa bu işi yapan Belediye Başkanları da Trabzonlu  olmasınlar. İnsanların nereli olduklarını sorgulamaktan ziyade yaptıkları yanlışları sorgularsak daha doğru olacağı kanaatindeyim. Kalın sağlıcakla