ÇÖZMEYE BAŞLADIM

Yerel Gazete olduğumuzdan sürekli yerel konulara değinmek zorundayız, doğru olanı da yerel gazetelerin yerel konuları ele almalarıdır. Genel konuları Ulusal gazetelerin köşe yazarları gayet güzel yazıyorlar, Ancak bazı konular hem yereli hem de geneli ilgilendirdiğinden yereldeki konuyu çözmek için genel konuyu bilmek zorundasınız aksi halde yapacağınız tespit havada kalır. Geçtiğimiz hafta yazdığım bir yazıda üç şeyi çözemedim demiştim, yazımı okuyan bazı dostlar bu konularla ilgili şifreleri verdiler. Dostlarımın verdiği şifreleri inceleyip, taşları yerine koyduğumda düğümler çözülmeye başladı. Yazdığım köşe yazısında üç şeyi çözemediğimi beyan etmiştim, bunlardan birisi Hükümet-Cemaat ilişkilerinin neden bozulduğu idi, bu konuyu çözdüğümü düşünüyorum, ancak yazımı okuyup aksini düşünenler uyarsın beni.

Yazdığım köşe yazısında Hükümet-Cemaat ilişkilerinin 'Dönülmez Akşamın Ufkunda' olduğunu bir daha bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirtmiştim, bazı arkadaşlar bu konuda yazdıkları yorumda Hükümetle cemaat arasında herhangi bir problem olmadığını, benim bu ilişkilerden ekmek çıkarmaya çalıştığımı yazmışlar ancak arkadaşlar ya hiçbir şey bilmiyorlar yada çok iyi niyetliler. Ancak bu olayların arka planını bilmeden konuşmaları onlar adına üzücü. Ayrıca beni tanıyan herkes bilir ki ben insanların kavgasından değil, barışık olmalarından mutlu olurum. Hükümetle Cemaat iyi olsa bana ne zararı var? Haa cemaat beni yese doymadığı için bazı operasyonlar yapmaya çalıştığını biliyorum ancak bu konuda da nefis yapmak istemiyorum. Allah herkesin kalbine göre versin, ben insanlar için ne düşünüyorsan bana onu nasip eylesin diyecek kadar açık yürekliyim. Herkes muhatabını kendisi gibi zannettiğinden benim de başkalarının mutsuz olmasından mutlu olacağımı zannedenler çok yanılıyorlar.

Bu kadar ayrıntıdan sonra gelelim asıl konumuza Dünya Konjoktürünü takip edenler çok iyi bilirler ki ABD'nin destek vermediği siyasetçiler Ülkemizde başarılı olamazlar, Cumhuriyet kurulduğundan beri asker-sivil ilişkilerinde bu kadar net tavır bu Hükümet döneminde alınmıştır. Bunun nedeni sadece Ak Parti'nin aldığı oy oranı değil, asıl nedeni ABD'nin Hükümete verdiği destektir. ABD artık bizzat kendi elini taşın altına koyup Yeni Dünya düzenini belirlemek yerine her coğrafya'da güveneceği, İstikrarlı ülkeler eliyle politikalar üretip, hayata geçirmek istediği ortada. Bu konuda ABD Ortadoğu'da yürütmek istediği politikaları Türkiye üzerinden yürütmeye kararlı olduğu da belli. Bunun nedenini detaylı yazmaya gerek olmadığını düşünüyorum, zira onu da yazarsak sayfamızda bize ayrılan yer yetmez.

Amerika Birleşik Devletleri nasıl ki Dünya politikalarını belirliyor, Amerikan politikalarını da belirlemede etkin olan bazı kuruluşlar olduğu muhakkak. Bunlardan birisi ve en etkilisi kısa adı ile Neocon'lardır. Neocon nedir? derseniz bu örgüt yıllardır Dünya politikalarını belirleyen bizdeki Encümen-i Daniş veya Büyük Kulüp vari bir kuruluştur. Kulübün politikaları adından da anlaşılacağı üzere Yeni Muhafazakarlar Kulübü olup, Dünyanın elit ve etkin kişilerinden oluşmaktadır. Söylem olarak dini motifleri ön plana alan bu örgüt, görünürde paradan ziyade ahlaki değerlerin hakim olmasından yana bir politika izlese de madalyonun diğer yüzü tam aksine olduğunu söylemeye gerek olmadığı kanaatindeyim.

Şimdi diyeceksiniz ki iyi güzel de Cemaatten bahsederken neden geçtin Neocon'lara, buradaki ilgi, alaka, bağlantı nedir? İşte işin püf noktası ve şifresi burada, Cemaat neden ABD'den yönetiliyor? Bunu hiç düşündünüz mü? Ben çok düşündüm ancak çözme noktasına geldim. Geçtiğimiz 2008 yılında yapılan seçimde Neocon'lar ağırlıklı olarak Obama'yı desteklediler, her ne kadar içlerinde Cumhuriyetçiler ağırlıkta olsa da onlar için ülke menfaati, kendi menfaatlerinden önde geldiğinden Obama'ya destek verdiler, ancak bu seçimde durum çok farklıydı, Neocon'ların desteği Obama'nın karşısındaki adaydan yana idi, Cemaat Neocon'ların deteğini aldığından Dünya genelindeki okulları zarar görmemesi için son seçimde Obama'nın karşısında oldu. Türkiye Obama'ya destek verince asıl ayrışma buradan başladı, onun dışındakiler teferruat. Peki bu ne zaman oldu derseniz yaklaşık bir buçuk yıl önce bu olay olduğundan ayrışma o gün başladı, daha sonraki süreçte kamuoyunda anlaşılmaya başlandı. İşte size Hükümet- Cemaat ayrışmasının arka planı. Şimdi bazı iyi niyetli kardeşlerimiz çıkıp farklı şeyler söyleyebilirler. Yüce Allah bize gönderdiği ve iman etmemizi istediği Kuran-ı Kerim'de önce kendisini tanıtıyor, ardından Kitap(Kuran- ı) tanıtıyor, ardından da İman edenleri,kafirleri ve münafıkları tanıtıyor. Cemaate mensup kardeşlerime tavsiyem önce Cemaatlerini tanısınlar, ardından Kuran-ı Kerim'deki silsileyi takip etsinler, ondan sonra konuşsunlar. Kalın sağlıcakla