Yüzyılın afetini yaşadığımız şu günlerde olaylara objektif bakıp değerlendirmelerimizi ona göre yapmak zorundayız, olaylara siyasi mülahazalarla bakmak, nefsimizin istediği gibi yazıp, çizmek hem büyük insafsızlık olur, hem de vebal altında bırakır. Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki önce taşın altına kendi elimizi koyacağız, ben ne yapabilirim deyip yapabileceklerimizi yaptıktan sonra konuşacağız. Devlet üzerine düşeni yapıyor, Milletvekillerinin bir kısmı, Valimiz, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, Saski Genel müdürü, Genel Sekreter yardımcısı ve araç gereçleriyle Elbistan’a gidip orada yaraları sarma noktasında üzerlerine düşeni yapıyorlar. Tüm Belediyelerimiz, Kızılay, Afad, İHH ve pek çok sivil toplum örgütü canla başla her türlü yardımı yapmaktalar. Bizim Kanatlı et üreticileri de Salih Çelik kardeşimizin Başkanlığında ciddi bir organizasyon yaptık, hepimiz elimizden gelen desteği verdik, Salih kardeşimiz etrafından da toplamış, yaklaşık altı yüz bin liralık malzeme tedarik ederek bir kamyonla Elbistan’a bizzat getirip teslim edecek.
    Depremin teknik detayıyla ilgili yerbilimci Prof. Dr. Cenk Yaltırak’ın yaptığı açıklama çok önemli detayları veriyor, diyor ki yaşanan deprem 7.7/7.6 değil şiddet/enerji boşalımı parametresine göre 11 şiddetinde olduğunu anlatmaya çalışacağım. Yazı çok uzun özet olarak şunu diyor, Japonya’da 9 şiddetindeki depremle bizdeki bu depremleri kıyaslamak çok yanlış. Zira Japonya’da yaşanan deprem kıyıdan 110 km açıkta ve okyanusun 28 km altında, bizde yaşanan deprem ise sadece 7 km altında yaşanmıştır. Japonya’daki deprem 36 saniye sürmüş, bizdeki deprem ise 103 saniye gibi bu güne kadar yaşanmamış uzunlukta yaşanmıştır. Bu o kadar büyük ve şiddetli bir deprem ki Trabzon’dan Hatay’a 885 km, Eskişehir’den Kars’a 1340 km’lik büyük bir alanda hissedildi. Daha pek çok detay vermekte de ben bununla yetiniyorum, olayın vahametini anladığınız kanaatindeyim, bu kadar büyük bir felaketin yaşanmış olması yaralıların tedavisindeki güçlüğü de ortaya koymakta. 
   Aile boyu üç geceden beri uykularımız kaçtı, enkaz altından çıkarılan insanları gördükçe psikolojimiz bozuldu, çok büyük bir acı yaşıyoruz, Rabbim orada yaşayan insanların yar ve yardımcısı olsun. Bu yaşanmışlıkların yanında bazılarının yok Kızılay nerde, yok Devlet sınıfta kaldı yetişemedi gibi ifadeleri kullanması asla iyi niyetli ifadeler değil, Devlet, Millet Elele vermiş Allah’ını seven elinden gelen ne varsa yapıyor, bizim organizasyoncu Kurtuluş kardeşimiz dahi bir ekiple Malatya’ya gitti, enkazdan çıkardığı insanların videosunu paylaştı, içim yandı. Halkımızın büyük bir kısmı iyi niyetli ve elinden gelen ne varsa yapıyor, canını ver de bu iş hallolsun dendiğinde canlarını verecek nice yiğitler var elhamdülillah. Biz asil bir milletiz, merhametliyiz, yufka yürekliyiz, acıya, çileye dayansak da çaresiz insanları görünce ağlarız. Yaşanan bu afet ülkemize uzun yıllar sıkıntı verecektir ama Allahtan gelene katlanıp sabrederek hep birlikte bu badireyi de atlatacağımızdan en ufak bir şüphem yoktur.
   Sosyal medyadan yapılan yardımları çok sıkı bir biçimde takip ediyorum, kimin ne yaptığını not defterime kaydediyorum, ortalıkta dolaşıp siyaset yapmak adına pozlar veren, onları ağırlayıp kahvaltılar veren, her türlü reklamı yapmaya geldiğinde hiç bir yerden geri kalmayan bazı insanların seslerinin soluklarının çıkmaması da dikkatimden kaçmış değil. Şu bizim hemşeri derneklerinin bir kısmı, büyük işadamı olduklarını iddia eden şehir dışındaki işadamları, Tirit gecesi yapıp boy, boy fotoğraf paylaşan dernekler, federasyonlar şu ana kadar pek seslerini duymuş değilim. Allahu teala “Festebikulhayrat” yani hayırda yarışın buyurmakta, yapılan yardımları açıklamayanlar da olabilir ama teşvik amaçlı açıklanmasında da yarar olduğu kanaatindeyim. Birisi görür, örnek alır, ben de yapayım der düşüncesiyle toplumla paylaşılmasında yarar oluğu kanaatindeyim. Gün birlik olma günüdür, Allah birliğimizi, beraberliğimizi bozmasın, ülkemize ve milletimize bu acıları bir daha yaşatmasın diyerek sözlerime son veriyorum, Rabbim önce depremde ölenlere rahmet eylesin, ardından geride kalan yakınlarına sabrı cemil ihsan eylesin, son olarak da bölgeye yardıma giden, gidemeyip yardım yapanlardan Rabbim razı olsun, hepimizin başı sağ olsun. Rabbime emanet olun.