Ekonomik krize...
EKONOMİK KRİZE KATKIMIZ NEDİR?
Ülkemizde ve şehrimizde yaşanan ekonomik kriz sadece dünyada yaşanan olayların yansıması olarak değerlendirilirse yanlış olur, her gün batan işletmeleri duymak hepimizi üzdüğü bir gerçek, ancak buna neden olanları da bilmemiz ve ona göre önlem almamız gerektiği kanaatindeyim.
Uzun yıllar yap sat inşaat müteahhitliği yaptım, inşaat hem zor, hem maliyetli, hem, sorumluluk gerektiren, hem de ekonomik açıdan külfetli bir iştir, en basit binanın yapması, satması iki yılını alır insanın, belki bir yılda bitirirsiniz, ancak pazarlaması hemen olacak bir emtia olmadığından alıcısı gelinceye kadar beklemek zorundasınız, bu nedenle daireyi satarken harcadığınız para ve sermayenin takılı kaldığı süreyi hesap edip, daireyi ona göre satmazsanız her geçen gün sermayeniz azalır ve o mesleğe devam edemezsiniz.
Sanırım 1987 yılı idi, subaşında 37 bağımsız bölümden oluşan dükkân+mesken olarak inşa ettiğimiz bir bina inşaatına müşteri olarak gelen vatandaşa daire fiyatını o günün parası ile 40 milyon lira söyledim, vatandaşımız sert bir tavırla olmaz öyle şey ben bulvar üzerinde senin dairenden daha büyük daireyi 13 milyona almadım, sen bana kırk milyondan bahsediyorsun hiç bu kadar para kazanılırımı, siz müteahhitler ne kadar vicdansız insanlarsınız, üç liraya mal ettiğinizi on liraya satıyorsunuz bu nasıl iş deyince, dedim ki; bak beyefendi değil ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kazancın olması mümkün değil, o işte bir yanlışlık var, ya o arkadaşımız paraya sıkışmıştır veya bir daireyi birkaç kişiye satıp, piyasadan çekilip, gidecektir, benden daire alma ama sakın o adamdan da daire alma paran ziyan olur dedim ve gönderdim, aradan birkaç ay geçip bir işim için tapu sicil müdürünün yanına gidince aynı beyefendiyi müdür beyin odasında ağlayıp, sızlarken görünce hayırdır beyefendi sıkıntın ne diye sorunca, sorma gitsin, daire satın aldık ama adam dört kişiye satmış daireyi, dördümüze de hisse tapusu vermiş, şimdi kaçıp gitmiş, ne yapacağımı şaşırdım deyince, şaşacak bir şey yok dört aile dört odaya taşınırsınız, mutfağı da ortak kullanırsınız oldubitti, dedim, adam sinirlenip; beyefendi benimle dalgamı geçiyorsun, biz ne dertte, sen ne diyorsun deyince, bak beyefendi aldığınız dairenin gerçek değerinin ne olduğunu bildiğiniz halde, adamın sıkışıklığını fırsat bilip, ucuza kapattık diye bayram yaparken iyiydi de, şimdi doğruları öğrenince mi kötü oldu, hem adam sizden fazla para da almamış dairenin gerçek hakkını bir kişiden alamayacağını görünce dört kişiden almış, burada asıl suçlu sizin gibi tüketiciler, zira sürekli fırsat avcılığı yapıp, insanların zaaflarından istifade etmek istiyorsunuz, bu ne ahlaki, ne de insani bir durum değil deyince, çok haklısın deyip, yanımızdan ayrıldı.
Yaklaşık on aydır içerisine girdiğim basın camiasında da durum maalesef aynı, sırf rekabet olsun veya birileri aradan çıksın diye inanılmaz derecede reklam fiyatlarını kırıp, maliyetinin çok altında fiyat veren meslektaşlarımızın bir kısmı birde utanmadan çıkıp, köşe yazıp, ahlaklı olmaktan, dürüstlükten dem vurmaları insanı çileden çıkartıyor, daha önce çalıştıkları gazeteyi batma noktasına getiren bu insanlar şimdi de başkalarını aradan çıkartacağız diye kendilerinin aradan çıkacağının farkında değiller, böyle meslek erbabı olur mu, böyle cemiyet başkanı olur mu, benim bildiğim cemiyet başkanı haksız rekabetin önlenebilmesi için mücadele edip, insanları bir araya getirmesi gerekirken, tam aksine fiyatları dibe vurdurup, başkalarının aradan çıkması için elinden geleni yapar mı, benim umurumda değil elimdeki gayrimenkuller beni 5-6 sene getirir o zamana kadar da kim aradan çıkar görürüz ama, bu işi yapıp, bu işten ekmek yemesi gereken bir sürü meslektaşımıza bu haksızlık yapılır mı, yazık, günah değil mi, meslek ahlakı bu mu, ticari ahlak bu mu, yöneticilik bu mu herkes aklını başına alıp, bu şehirde kendinden başka yaşayan insanlara saygılı olmalı, aksi halde kiriz çığırtkanlığını bahane edip, aradan çıkmalarına kimse inanmaz haberleri olsun, hiç kimse şunu unutmasın ki;her zaman başkalarına kuyu kazanlar, o kuyuya kendileri düşmüştür.
Hoşçakalınız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.