EMEKLİ MANTIKLI ÇÖZÜM BEKLİYOR

Yine konumuza girmeden önce bir hususa değinmek istiyorum. Son günlerde Ankara’da yaşanan gece operasyonlarıyla ilgili yurt dışından ve yurt içinden pek çok dost arayarak neler oluyor, yine darbe kalkışması mı var diye sordu. Devlet Bahçeli’nin de bu yöndeki imalı ifadeleri toplumun heyecanlanmasına neden oldu. Konuyla ilgili yaptığım araştırmada düşündüğümden farklı bir durumun olmadığını öğrendim. Nedir düşündüğün derseniz; İçişleri Bakanlığı’nın suç örgütlerine yönelik yaptığı amansız mücadele sonucunda pek çok suç örgütü çökertilmiş, mensupları tutuklanıp adalete teslim edilmiş, para muslukları kesilmiştir. Ancak bu işlerin görünen kısmından çok daha önemli görünmeyen tarafları vardır. Arka planda uluslararası güçlerden tutun da ülkemizdeki uzantılarına kadar pek çok insanın olduğu ve rahatsızlık duydukları göz önüne alındığında bu operasyonların yapılmasının çok da kolay olmadığı ortadadır. Bir de değişen bakanlar, bakanların ekipleri, uzantıları, eski ve yeni siyasetçiler, emniyet teşkilatındaki yapılanmalar göz önüne alındığında işin ne kadar zor olduğunu anlamamak için kör olmak lazım. Konu ülke güvenliği ve uluslararası ilişkiler bakımından önem arz ettiğinden burada çok detaya girmek doğru değil. Şu kadarını bilmenizi isteyerek konuyu kapatmak istiyorum; olay tamamen çetelerle, mafyalarla, uluslararası baronlarla ve kara para ile mücadele operasyonlarıdır. İşin içerisinde eski siyasetçiler, yeni siyasetçiler, eski baronlar ve yeni baronlar var. Sizin anlayacağınız aşina olduğumuz pek çok isim var. Darbe var ama rejimle ilgili değil, çetelere ve suç örgütlerine yönelik darbe var. Sonucunu hep birlikte göreceğiz. Şimdilik bu kadar yeter, asıl konumuza geçelim.

Ulusal basın yayın kuruluşları hükümetin emeklilerle ilgili yaptığı bazı uygulamaları öve öve bitiremeyince bu köşeyi yazma gereği duydum. Hangi siyasi düşünceye sahip olursak olalım, hangi inanca sahip olursak olalım doğruların yanında olmanın insanlık görevimiz olduğunu unutmayalım. Seçimde AK Parti’nin oy kaybına uğrayıp yirmi iki yıllık başarısına adeta son verilircesine yerel seçimde muhalefete düşmesinin en önemli nedeninin emekliler olduğu açıkça ortadadır. Emekliyi memnun etmeyen asla iktidar olamaz, gençlik zaten AK Parti’ye tepkili. AK Parti’nin beyin takımı maalesef bunu bilememiş, emekliyi adeta ötelemiş ve sonucunu da acı tecrübeyle almıştır. Ama her ne hikmetse gelinen noktada çözüm olarak topluma sundukları şeylere bakınca seçimden hiç ders almadıkları ortada. Nedir bu çözüm önerileri derseniz; neymiş efendim misafirhanelerde emeklilere yüzde 15-20 civarında indirim olacakmış, Pttcell’lerde indirim olacakmış, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı yurtlarda yaz aylarında tatil yapmalarına imkân tanınacakmış.

Bunları dinleyince aklıma sosyal medyada paylaşılan bir anekdot geldi. Yaşlı bir adam yolda giderken köpek saldırıyor, o da kaçıyor. Durumu telefonla belediye zabıtasına anlatıyor, köpeklerle ilgili sıkıntının çok olduğunu, saldırdıklarını ve bu duruma çözüm bulmalarını söyleyince zabıta; ‘Amca köpekleri kısırlaştırdık, merak etme bir şey yapmazlar.’ deyince adamcağız, ‘Evladım ben köpekler bizi ısıracak diyom mikecek demiyom.’ diyor. Hükümetin şu ana dek emeklilerle ilgili açıkladığı çözüm önerileri bu skece benziyor. Emekli geçim derdindeyken yok tatilde şu tesislerde yüzde 15 indirim yapacağız, yok ulaşımda imkanlar tanıyacağız demek emekliyle dalga geçmekten başka nedir? Bırakın bu işleri de emeklilerin mutfağındaki yangını söndürün. On bin lirayla bırakın tatil yapmayı bedava tatile gitseler dahi sadece yemeklerine yetmez. Yapılması gereken tek şey en düşük emekli maaşının 15 bin liraya çıkarılmasıdır. Bu çok zor bir şey değil, tasarruf tedbirleri harfiyen uygulanırsa bu işin altından rahatlıkla kalkılabilir.

Ekonomik hayatın gidişatı bana göre iyiye doğru gidiyor, döviz uzun zamandan beri aynı seyrinde gidiyor, girdi fiyatları bu minvalde artmıyor ama her ne hikmetse bazı fırsatçılar alıştıkları zamlardan vaz geçemiyorlar. Her şeyin girdisi dövize bağlı diyoruz ki doğrudur ama döviz uzun zamandan beri yerinde saymasına rağmen inşaat maliyetleri sürekli yükseliyor. Çimentosundan izolasyon malzemesine kadar her şey yılbaşından bu yana yüzde ellilere varan zamlar gördüler. Bu şartlarda daire fiyatlarının düşmesini beklemenin öküzün altında buzağı aramaktan farkı yok. Hükümetin bunlara derhal müdahil olması lazım aksi halde ekonominin düzelmesi zor. Hepimiz üzerimize düşeni yaparsak bu işlerin düzelmesi daha kolay olur. Sanırım matlup hasıl, oldu bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR