ERKEN SEÇİMLE İLGİLİ DÜŞÜNCEM
Erken seçim kararı alınalı üç gün olmasına rağmen ben yazmadım, neden yazmadın derseniz bakalım bu işi yapan arkadaşlar ne yazıp, çizecekler bir göreyim dedim. Zaten bu şekilde siyaset yazacak köşe yazarı da yok malesef, Tarih yazan iki arkadaş var onlar okunur, ben de okuyorum zaten, genel kültür konusunda da üzülerek ifade etmek gerekirse yazacak kapasitede kimse yok. Aletrikçilerin gazatacıları Ortadoğu ve Terör uzmanı olarak yazması çok doğru bir karar, zira patronlarının iş alanları nedeniyle kimseye çatma imkanı olmadığından herkesle iyi geçinip magazin veya Ortadoğuyla ilgili yazmaktan başka çaresi yok. Diğer iki gazetenin köşe yazarları da zaten gazetenin maaşlı personelleri olduklarından arka plandaki Belediye Başkanlarının talimatları doğrultusunda yazmaktan başka çareleri kalmayınca zavallı adamlar sadece Vezir Hazretlerine çakmaktan başka bir şey yazamıyorlar. Hal böyle olunca da iş yine kaldı bu fakire. Bu fakir için ahmedin gönlü, mehmedin gönlü yok, doğrular ve yanlışlar var, doğruyu yapan düşman dahi olsa yazılacak, yanlışı yapan dost dahi olsa gereği yapılacak. Düşman demişken aklıma geldi her Cuma babacığımın mezarına Derecik Camiine giderim, Kuranımı okuduktan sonra oradaki Camide Cuma namazımı kılarım, birkaç haftadır dikkatimi çeken bir meslektaşımızın mezarlığa gelip Cumayı orada kılması oldu, çocuğu rahmetli olmuştu demekki mezarı orada, her Cuma oraya gelmesi beni çok mutlu etti, demekki vefalı bir Baba, ölen çocuğuna Allahtan rahmet dileyerek konumuza geçmek istiyorum.
Köşe yazılarımı takip eden herkes daha önce seçim konusunda yazdıklarımı bilir, yazılarımda sürekli olarak Erdoğan seçimi alacağını bilse yarın seçim yapar dediğimi hepiniz hatırlarsınız. Yakın arkadaşlarıma Afrin operasyonu bitmeden seçim olur demiştim, ben bu seçimi Mayıs ayında bekliyordum ama Hazirana kaydı. Seçimin bu yıl yapılmasının iki önemli nedeni var, birincisi AK Parti kaybettiği oyları Afrin operasyonu nedeniyle toparladı, ikincisi de Yerel seçimlerde AK Partili birçok Belediye Başkanının koltuğunu kaybetme ihtimali çok yüksek, o hezimetle Genel seçimlere girilirse AK Parti için ciddi bir sıkıntı olurdu. İşte bu iki nedenle seçimlerin bu yıla alınması gayet normal bir durum. Seçimlerde ne olur derseniz siyasette 24 saatin çok bir zaman olduğunu göz önüne alarak konuşmak gerekirse bugün itibarı ile durum şu, şayet Saadet Partisi, İYİ parti ile ittifak yaparsa yüzde 15 civarında oy alırlar, MHP AK Parti ittifakı yüzde 45 civarında gözükmekte ancak bu dediğim Milletvekili seçimleri için geçerli. Başkanlık konusunda durum daha farklı birçok AK Partili Erdoğan’a oy verecek ama mecliste farklı partilere oy verecek, ilk turda Erdoğan seçilebilir ama AK Parti parlamentoda tek başına çoğunluğu sağlayamaz gibi gözüküyor.
Gelelim ilimizde Milletvekillerinden kimler gider kimler kalır konusuna, bu konuda iki alternatif var, şayet birilerinin dediği gibi AK Parti sahada anket çalışması yapıp Vekillerin sahadaki karşılıklarına göre aday yaparsa mevcut vekillerden sadece Kayınçom kalır. Bunu söylerken Kayınçomu çok sevdiğimden söylemiyorum, sahada karşılığı olan tek Vekil Kayınçom olduğundan böyle söylüyorum. Yok AK Parti bugüne kadar yaptığı gibi Vekilleri koyarken sahada karşılığına bakmadan arakasındaki Erdoğan ailesinden olan desteğe bakarak Vekil listesi yaparsa bu listede sadece Çağatay Kılıç üç dönem kuralına takılır koyulmaz gerisi aynen kalır. Diyeceksiniz ki doğrusu hangisi elbette ki doğrusu sahada karşılığı olan insanların Vekil olmasıdır ama malesef AK partiyi bugüne dek buna hiç ama hiç önem vermedi, inşallah bu sefer sahada karşılığı olanlara öncelik verir. Yukarıda da dediğim gibi bu seçim farklı bir seçim Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması için ayrı bir sandık kurulacak, Milletvekili seçimleri için ayrı sandık olacak. Seçmen bu konuda çok farklı düşünüyor, istemediği Vekil listede karşısına çıkarsa ona oy vermeyeceğini alenen seslendirmekte. Mesela Hasan Basri Kurt’un Kavak, Havza, Ladik, Vezirköprü bölgesinde en ufak bir karşılığı yok ama Bilal Erdoğanla olan yakınlığı tekrar listeye girmesine neden olacaksa AK Partinin o bölgede işi zor. MHP li Erhan Ustanın o bölgede ciddi anlamda karşılığı var, aynı şekilde Bafra Bölgesinde Orhan Kırcalının durumunu araştırmak lazım. Bakan Demircan’ın sahada en ufak bir karşılığı yok ama onu Bakanlar kuruluna bir daha alma ihtimali olmadığından belki Vekil olarak kalmasında sakınca görmez. Bu seçimde Erdoğan’ın Numan Kurtulmuş ekibine çok önem vereceğini sanmıyorum, daha ziyade merkez sağ ağırlıklı bir liste yapacağı kanaatindeyim. Benim seçimle ilgili şimdilik düşüncelerim bunlar, ancak siyasette 24 saatin çok zaman olduğunu dikkate alacak olursak önümüzdeki günler çok şeylere gebe diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.