GEL DE ÇIK İŞİN İÇİNDEN...

Son zamanlarda o kadar enteresan gelişmeler yaşanıyor ki aklım şaşıyor! Bir yandan politikada yaşanan gereksiz şeyler, diğer yandan isimlerinin başında akademik unvanlar bulunan din adına konuşan şarlatanlar, bir diğer yanda fırsattan istifade edip malı götürmek isteyen üç kağıtçılar. Sizin anlayacağınız işin neresine bakarsanız bakın, işin içerisinden çıkmak için adeta Bermuda Şeytan Üçgeni'ni iyi bilmek lazım. Ne demek istediğimi yazının tamamını okuyunca daha iyi anlayacaksınız. Konumuza önce siyasette yaşanan fuzuli işlerden başlamak istiyorum. Fuzuli derken, aklı selime göre fuzuli, siyasetten nemalanmak isteyen, her şeyini siyasete endekslemiş olan yancılara göre çok luzumlu olan bu gelişmeler gerçekten can sıkıcı boyutta cereyan ediyor.
Konumuza önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında cereyan eden can sıkıcı olaylarla başlamak istiyorum. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, son günlerde Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında boy gösteren anlaşmazlık öyle bir noktaya gelmiş ki Cumhurbaşkanı'nın erken seçime gidilip Başbakandan kurtulması gerektiğini ifade ettiği rivayet ediliyor. Hatta valiler kararnamesinin de bu nedenle çıkarılamadığını, Başbakan'la Cumhurbaşkanı'nın farklı isimler üzerinde durması nedeniyle bu konunun ciddi anlamda çıkmaza girdiği söyleniyor. Piyasada çıkan erken seçim söylentilerinin nedeni de bu zaten. Cumhurbaşkanı'nın Başkanlık sistemi ile ilgili uğraşlarının en önemli nedeni de bu iki başlılığın önüne geçmek. Ama AK Parti'nin parlamentodaki sandalye sayısı bu iş için yeterli değil. Bakalım referandum için gerekli olan 335 sayısı nasıl bulunacak. Aldığım son duyumlar; Bülent Arınç'ın ekibi ile Davutoğlu'nun dirsek temasına geçtiği yönünde; umarım bu bilgi doğru değildir. Zira doğru olması ciddi anlamda can sıkıcı bir durum.
Samsun'daki duruma gelince; burada da ciddi sıkıntılar baş göstermiş durumda. Vezir Hazretleri, İl Başkanı ve bazı Belediye Başkanları Kayınçoma karşı bir ittifak oluşturmuşlar. Bu ittifakın en belirgin icraatı da kayınçoma yakın il başkan yardımcılarının görevden alınmasıdır. 
Vezir Hazretleri her zaman oynadığı siyasi santranç oyununu yeniden devreye sokmuş durumda. Ön plana çıkmadan, perde arkasından o kadar enteresan tezgâhlar kuruyor ki aklınız şaşar! Bir yandan ırkçılık üzerine kurulu siyasetini devreye sokarken, diğer yandan düşman tarafları bir yana toplayarak bir blok oluşturuyor. Bu blokun bir yanında kendisi, il başkanı ve bazı ilçe başkanları ile bazı belediye başkanları var. Karşılarında ise kayınçomla Erdoğan Tok var. Bu satrançtan kim kazançlı çıkar derseniz, siyasette 24 saat uzun bir zaman, henüz önmüzde çok zaman var, bekleyip göreceğiz. Şayet Vezir Hazretleri'nin tezgâhlarının farkına varılırsa iş kolay ama sazan gibi atlayanlar olursa o zaman Vezir Hazretleri yine şah-mat yapabilir.
Gelelim ikinci konumuza; isimlerinin önünde bazı unvanlar olan bazı şarlatanlar, din adına çıkıp saçma sapan konuşmalar yapıyorlar. Bu insanlar, kendilerini akıllı, başkalarını keriz veya kendilerini alim, başkalarını cahil zannediyor iseler, asıl cahil olanların kendileri olduğunu unutmasınlar. Allah Kur'an'da, "Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ nûdiye lis salâti min yevmil cumuati...... zikrullah", yani "Ey İman edenler Cuma günü (Cuma) namazına çağrıldığınızda namaza koşun" buyurmakta; bu bir emri ilahidir. Bir başka ayeti celilede ise "Etiullahe ve etiürresûl", yani "Allah ve peygambere itaat edin" buyrulmakta, yani o kendisini bir şey zanneden şarlatanlara değil, Allah ve Resulüne itaat edin buyurmaktadır. Cuma namazının kılınış şekli de bellidir. Farz olan, hutbe ve iki rekat namazdır, gerisi sünnettir. Bunun dışında kim ne derse desin asla ve kat'a inanmayın. Cuma namazına gitmeyen kim olursa olsun Allah'ın emrine karşı geldiğini de unutmasın. Yalandan kafalarına göre fetva uyduranlara yazıklar olsun.
Efendimiz döneminde meşhur olmak isteyen birisi, gitmiş zemzem kuyusuna bevletmiş (ufak tuvaletini yapmış) aynı onun gibi bugün meşhur olmak isteyen bazı ahmakların çıkıp İslamın emri dışında konuşmaları bevvalei zemzemden farksız kişilerdir. Bu kadar saçma sapan işlerin olduğu bir dönemde doğru ile eğriyi, iyi ile kötüyü ayırmak da çok zordur. Sizin anlayacağınız bu kadar karmaşık bir dönemde işin içerisinden çıkmanın tek yolu Allah ve Resulü'nün emirlerine uymaktır vesselâm. Allaha emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR