GERÇEKLERİ GİZLEMEK İNANCIMIZA TERS DÜŞER

GERÇEKLERİ GİZLEMEK İNANCIMIZA TERS DÜŞER


 Gazetecilik mesleği sadece eleştiri yapmaktan ibaret değildir, yapılan yanlışları eleştirdiğimiz gibi güzel işleri de takdir etmek zorundayız, aksi halde sadece eleştiri yapıp çözüm yollarını ortaya koymamak inandırıcı olmaz. Bunu söyleme nedenim son günlerde bazı arkadaşlar Vezir Hazretleri ile ilgili olumlu haberleri yayınladığımızı söyleyerek bunun altında farklı şeyler aramalarıdır. Biz bir konuda dün ne demiş isek bugün de aynısını söyleriz, dün nerede durmuş isek bugün de aynı yerde dururuz, bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. Seçim döneminde Vezir Hazretlerine oy vereceğiz ama bunun nedeni Vezir Hazretlerine olan sevgimiz değil, 17 Aralık operasyonu nedeniyle gelinen noktada bize düşen görevi ifa etmekti. Seçimin ardından bazı gazeteci müsveddeleri gibi gidip seçilmişleri söğüşlemeye çalışmadık, söğüşleyemediklerinizle ilgili de veryansın etmedik. Güzel bir iş yapan düşmanımız da olsa takdir ettik, yanlışı yapan en yakınımız dahi olsa eleştirdik. Bu bağlamda bugünkü yazımızda iki konunun üzerinde durmak istiyorum, konularımızdan birincisi Samsunspor kongresi ve Emin Kar'ın adaylığı konusu, ikincisi ise son günlerde çok tartışılan sahil projesi olacak, yer  kalırsa Protokol Camisi konusuna da gireceğiz ama ona yer kalacağını pek sanmıyorum.
 Dilerseniz Samsunspor kongresi ile başlayalım, normal hayatta Futbol ile ilgili ciddi bir ilgim yok, ancak son on yıldır konumumuz gereği Futbolun göbeğinde olduk, bu iş için çok bedel ödedik. Samsunspor kulübü bu şehrin markasıdır. Kimsenin bu kulübe arkasını dönme şansı yoktur, kulübün selameti için herkes üzerine düşeni yapmak zorunluluğu olduğuna inanan bir insanım. Gelinen noktada konuşmaya sıra geldiğinde herkes en iyi Samsunsporlu oluyor, resim veriyor, vitrinlere çıkıyor ama sıra taşın altına elini koymaya geldiğinde kimse yanaşmıyor. Erkut Tutu'nun kulübü süper lige çıkardığı dönemden itibaren bu kulüp bir şeyler yapmanın mücadelesini veriyor, ancak  süper ligden birinci lige düşmesinin ardından çok ciddi sıkıntılar çeken kulübe, Emin Kar'ın dışında samimi bir sahip çıkan olmadı. Taraftarı mutlu etmek çok zor bir iştir, sporu seven insanlar sonuç almak isterler ama bu işi yapacak futbolcuyu bulup satın almak öyle sanıldığı kadar kolay bir iş olmadığından Başkanların işi çok zordur. Emin Kar sağlık açısından çok rahat olmamasına rağmen Futbol adamı olması hasebiyle bu işi çok güzel getirdi, kendisini bugüne kadar ki samimi çalışmalarından ötürü tebrik ediyorum.
 Samsunspor'un en büyük sıkıntısı geçmiş on yıllık yönetimler döneminden kalan yüklü borçlardır, bu borçlar neden oldu, paralar nerelere gitti bunları açıkça yazmış olmamıza rağmen gereği yapılmadığı gibi biz tazminat ödemek zorunda kaldık. Allah öyle bir Allah ki kimsenin yaptığını yanına kar bırakmıyor, kulübün parası ile zengin olanlar, gazete kuranlar perişan olup piyasadan çekilip gittiler ama çileyi şimdiki yöneticiler çekiyorlar. Samsunspor'un bugün yapılacak olan kongresinde Emin Kar'ın yeniden aday olması bu şehir için bir kazanım olacaktır ancak adamcağızı yalnız bırakıp yanına sadece gazetelerde boy gösterecek siyasetçileri vermek Samsunspor kulübüne ihanettir. Umarım yapılacak kongrede güzel bir yönetim kurulu oluşturulur da kulüp özlediği başarıyı yakalar. Bu konuyu bu kadar irdeledikten sonra gelelim ikinci konumuza
 Malumunuz son günlerde bir çok sivil toplum kuruluşu, siyasetçi ve gazeteci, Kuş Cennetine kadar gidecek olan Atakum sahil yolu çalışmalarını eleştirmekte, eleştirilere saygı duymakla birlikte olayın bizatihi yerinde yaşayıp görenlerinden birisi olarak konuyu değerlendirmek gerekirse bu çalışmaya hayır demenin mantıklı bir yönü olmadığı kanaatindeyim. Neden böyle düşündüğüme gelince, yapılan çalışma gayet güzel, sahil şeridini boydan boya açmakla kalmayıp halkın da istifade edebileceği bir çalışma haline getiriyor. Burada eleştirilecek iki konu var birincisi çalışmaların bir an önce bitirilip sahil esnafını perişan bir halden kurtarma yönünde hızlandırılmasıdır. Zira sahildeki esnaf adeta perişan olmuş, borçlu borcunu ödeyemiyor, vergisini ödeyemiyor, çalışan insanların maaşını ödeyemiyor, yapılan çalışmalar bir an önce bitirilirse esnaf da biraz rahat eder. Eleştirilmesi gereken ikinci husus ise Atakum sahilinde yapılan çalışmaların ardından Büyükşehir Belediyesi Deniz kenarına bir kafe koyup, İmara İnşaat Şirketi çalıştırıyormuş bu kafeyi, kafe de adeta lordlar kamarası gibi yüksek bir yer yapılmış, burada sürekli olarak Belediyenin yöneticileri ve Cukkacıbaşı oturup günlerini gün ediyorlarmış. Bu arkadaşlara tavsiyem o yerler babalarının malı değil, Halkın malı olduğunu bilerek ona göre oralara gidip Halktan birisi gibi oturmalarıdır, aksi halde Adnan Bahadır'ın adamları oralarda resim çektiklerini unutmasınlar. Eski Hukukumuza olan saygımdan ötürü şimdiye kadar bu resimleri yayınlamadım ama uyarımın gereği yapılmaz ise yayınlayacağımı da bilmelerinde yarar var. Protokol Camii'ne yine yer kalmadı bize ayrılan yer bitti. Sadece şu kadarını söyleyerek sözlerime son vermek istiyorum, Tarım Meslek Lisesinin Gelemen'e gitmesi anormal bir durum değil sahilde namaz kılacak bir Camii yok her ne kadar kafelere gidenlerin bir kısmı namazla niyazla ilgisi yoksa da bizler de zaman zaman gidiyoruz insanın namaz kılacak mekân bulamıyoruz, gittiğimiz mekânların mutfaklarında namaz kılmak zorunda kalıyoruz. Ben bir Müslüman olarak uygulamada olanları buraya yazmak zorundayım bu lise taşınırsa kimsenin eğitimi yarıda kalmaz ama orada Camii olmaz ise bir çok insan Namaz kılacak yer bulmayıp Namazı terk ederse bunun manevi sorumluluğunu kimse taşıyamaz. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR