GEZİ NOTLARIM

           Gazeteci   toplumun  gözü, kulağı, vicdanıdır. Yaşadığı  her olay, yaptığı gözlem toplum tarafından  bilinmeli hatta eleştiriye tabi tutulmalıdır. Aksi halde yaptığı mesleğin inandırıcılığı kalmaz. Hayatımın her döneminde  yaşadıklarımı, gördüklerimi  vicadanımın sesine göre tahlil ederek   yaşanan olayların  müspet olanlarını takdir, menfi olanlarını tenkit etmekten geriye kalmadım.       Gazetecelik  mesleğine  başlamadan önce duyduğum hassasiyetlerle  mesleğe girdikten sonraki hassasiyetlerim arasında en ufak bir fark olmadığından  olaylara bakış açım değişmedi. Bu yüzdendir ki gazetecilik mesleğine çok kısa sürede alıştım hatta karakterime çok uygun bir meslek olduğunu  gördüğümden bu mesleği  sevdim. Ekonomik açıdan bana katkısı olmasa da yük  getirmediğinden elim kalem tuttuğu sürece yapmaya çalışacağım.Bu nedenle bugün sizlere gezi notlarımı aktarmak istiyorum.

            Yaklaşık dört yıldır protokol davetleri, siyasi düğün, cenaze ve törenlere katılmadım. Dostlardan gelen tenkitlere de hak verdiğimden sıkıntılı günlerimde yanımda olan veya  en azından düşmanlık yapmayan  arkadaşların davetlerine katılmam gerektiğine kanaat geldikten sonra davetlere icabet etmeye başladım. Ancak  sırf protokol gereği veya mesleğim gereği davetlere katılmayı yine düşünmüyorum.  Ahmet Yeni yaklaşık  yirmi yıldır tanıdığım, bu güne kadar aramızda en ufak bir olumsuz gelişme yaşanmayan, sıkıntılı günlerimde eşiyle birlikte ailemi ziyaret eden ender arkadaşlardan birisi olduğundan kızının davetine katılmak üzere hafta sonu İstanbul'a geldim. Cumartesi saat 12.00 de başlayan düğün  gayet güzeldi. Katılımcılar bakımından da güzeldi, program akışı bakımından da gayet güzeldi.

             Dilerseniz biraz detaylandıralım düğüne saat 11.30 da gittiğimde  masalar henüz boştu ancak kısa sürede davetliler masaları doldurmaya başladılar. Katılımcı arkadaşların bir çoğu ile görüşme fırsatımız oldu, Samsun'da görüşemediğimiz arkadaşlarla da orada görüşme fırsatı bulduk. İl Başkanı Osman Çetinkaya'dan başlamak kaydı ile İlkadım, Atakum, Canik, Bafra, Çarşamba, Kavak, Havza, Vezirköprü İlçe başkanlarının yanı sıra Canik, Bafra Belediye Başkanları, Vezir  Hazretleri, Bakanlardan  Hayati Yazıcı, Fatma Şahin, Nihat Ergün, Suat Kılıç ile eski Bakan Mustafa Demir vardı. Vali Hüseyin Bey'in yanı sıra iş adamlarından Galip Öztürk, Adnan Ölmez veSamsunspor  Kulüp Başkanı Kazım Yılmaz vardı.

            Düğün programı  Kuranı Kerim okunarak başladı  Hoca efendinin gayet güzel sesi kulaklarımızı ve gönlümüzü ferahlatırken seçtiği ayetler çok anlamlı idi. İlk başladığında yaşadığımız günlerin önemine binaen Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz bilakis onlar diridirler mealindeki ayeti celileyi okuduktan sonra günün önemine binaen nikahın farz kılınışı ile ilgili ayeti celileyi okudu, ardından ise  efendimizin “sohbet meclislerinizden ayrılırken asr suresini okuyun” emri gereği asr suresini okuyup bitirdi. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı çiftin nikahını kıydı. Bilahare düğün sahipleri adına Ahmet Yeni Bey bir konuşma yaptı, müzik programı ise şehitlere duyulan saygı gereği iptal edildi. Yaklaşık iki buçuk saatlik bir program  sonunda düğün bitti.

            Eşim, oğlum, baldızımla birlikte katıldığım düğün gayet  seviyeli, inancımıza uygun bir düğündü, yavrularımıza ömür boyu saadetler temenni ederken anne babalarını tebrik ediyorum. Bu  kadar olumlu tespitlerden sonra biraz da tenkit edecek olur isek düğüne katılamayıp telgraf gönderenlerin isimleri okunurken önce Başbakan, ardından Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerinin isimlerinin okunması hoş değildi. Bunun dışında düğün sahibi adına eleştirilecek en ufak bir durum yoktu.

            Atalarımız “Taş yerinde ağırdır” demişler, bunun  nedeni insan kendini taşımasını bilmeli herkes masasına oturup gelenlerle tokalaşırken bazı eski siyasetçiler yanlarına kimsenin gitmediğini görünce kalkıp tüm masaları teker teker ziyaret etmeleri  hafifliklerini  bir kez daha ortaya koydu. İnsan biraz ağır, biraz vakur, biraz da onurlu olmalı, daha düne kadar ismiyle hitap ettikleri  Suat Kılıç'a şimdi önlerini ilikleyerek hazır ol vaziyetinde yanaşanların yalakalıklarını görseniz aklınız şaşar. Saygı  duymak çok farklı bir şeydir ancak yalakalıkla saygıyı herkesin ayırt ettiğini de unutmamak gerek. Suat Kılıç Bakanlık koltuğundan düştüğü gün o eski siyasetçiler omuzuna elini koyarak naber Suat diyeceğini bildiğinden o da onlara karşı mesafeli duruyor.

            İstanbul'a her zaman gelemediğim için gelmişken biraz iş, biraz ziyaret yapmak istiyorum, bir, iki gün daha buradayım, kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR