HEMŞEHRİ DERNEKLERİ

  Seçim atmosferine girdiğimiz şu günlerde bazı düşüncelerimi ve neyi neden yaptığımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki gerek yaptığımız haberler gerekse yazdığım köşe yazılarında temel amaç kamu yararı, toplumun sesi ve biraz da nefsi düşüncelerimden oluştuğunu açıkça yazmaktan geriye kalmayan birisiyim. Sağlıkla ilgili yaptığım haberlerde amacım toplumun kanayan yarasına parmak basmaktır, daha önce yaptığım haberlerde geçtiğimiz yıllarda eski yönetim tarafından Eğitim Araştırma Hastanesinde yapılan yanlış soruşturma ve cezalandırmalar nedeniyle arka planda olup bitenleri haberleştirmiştim sağ olsun İl Sağlık Müdürü gereğini yaptı ve hak yerini buldu. Şimdi yaptığımız haberlerin şahsımla uzaktan yakından ilgisi yok, vatandaş adeta burnundan nefes alıyor, kamu hastaneleri perişan, Eğitim Araştırma Hastanesinden Gazi Devlet Hastanesine, Kadın ve Doğum Hastanesinden Göğüs Hastanesine her taraf dökülüyor, hastasından personeline, doktorundan müstahdemine herkes şikayetçi biz dahi aradığımızda muhatap bulamıyoruz. Yapılan yorumların büyük bir kısmını yayınladık, neyin ne olduğunu da gördünüz, konuyu şimdilik olmak kaydı ile kapatıp yazı başlığımıza gelelim

   Hemşehri dernekleri ile ilgili düşüncelerimi zaman, zaman yazarım, bu konuyu iki aşamalı değerlendirmek istiyorum, bunlardan birisi Samsun dışında bulunan Samsunlu hemşehri dernekleri ikincisi ise Samsun’da yaşayıp da dışarıdan gelen veya Samsun’un ilçelerinden olup samsunda yaşayan ilçe hemşehri dernekleridir. Samsun dışında yaşayıp da Samsunlu hemşehriler adına dernek kuranların çoğunun sıkıntılı insanlar olduğunu defalarca yazmıştım, hatta en güvendiğim, sevdiğim eski Kavak Belediye Başkanı ve sivil Havacılık Genel müdürlüğünden emekli olan arkadaşı da bu derneklerde görünce bunun ne işi var burada demiştim, daha sonra onun da tutuklanıp cezaevine girmesinin ardından yanılmadığım bir daha ortaya çıkmış oldu. Ankara’da yapılan Samsunlular gecesine de ondan hiç ilgi duymadım, arka planlarında olup bitenleri de zamanı gelince yazarım. Gelelim ikinci kısım hemşehri derneklerine, aslında onları da ikiye ayırmak lazım, dışarıdan gelip Samsun’da yaşayan insanların kurduğu hemşehri dernekleri, Samsun’un ilçelerinden Samsun’da yaşayan insanların oluşturduğu hemşehri dernekleri olarak onlar da iki kısma ayrılmakta. Samsun dışından gelip Samsun’da yaşayan hemşehri dernekleriyle ilgili düşüncelerim olumludur, neden olumludur derseniz bu insanlar köylerinden, kentlerinden geçim sıkıntısı nedeniyle çıkıp bu şehre gelmiş insanlar, kültürlerini, sıkıntılarını, dostluklarını paylaşmak üzere bir araya gelecekleri mekanları kurmaları kadar doğal bir şey olamaz. 
   Samsun’un ilçesinden olup Samsun’da yaşayan insanların kurdukları derneklere gelince burada da iki durum var, birincisi falanca ilçenin şehirde tek hemşehri derneği kurması kadar normal bir şey olamaz, hatta falanca ilçenin falanca köylüsü de kursun hiç sorun değil ama aynı ilçenin Atakum, İlkadım, Canik veya başka ilçe derneği kurması kadar abesle iştigal bir şey olamaz. Hatta yetmiyor, dönüp o ilçenin iş adamları, sanayicileri, bilmem neleri ayrı, ayrı dernekler kurmaları gülünçten de öteye bir şey olduğu açıkça ortada. Siyasetten dışlanmış, bürokrasiden umduğunu bulamamış veya işinde başarılı olamamış insanların önlerini açmak adına kurdukları bu derneklere asla itibar etmiyorum, işlerine baksınlar. İnsanları bölmenin, ötekileştirmeye çalışmanın veya kendilerine alan açmak adına başkalarına çamur atarak hemşericilik yapmanın alemi yok. Benin doğduğum ilçenin de bu şehirde derneği var, ömrümde ne kapısından içeriye girdim, ne kim yönetir bilirim, nede işim olur onlarla, onlarda o derneği siyasi düşünceleri doğrultusunda yönetmeye çalışan azınlıktan oluşmakta, yolları açık olsun, benden de uzak olsunlar.
   Yüce Kitabımızda Rabbimiz “Ve cealnaküm kabaile litearefu” buyurmakta, yani sizleri kabilelere bölmemizin nedeni sadece ve sadece biri birinizi tanımanız içindir buyurmakta, yoksa falanca memleketliyim deyip böbürlenmemiz için bizleri kabilelere ayırmamış. Hayatım boyunca ırkçılığı lanetlemiş bir insanım, kimse doğduğu yeri seçme lüksüne sahip değil, yalandan şuralı, buralı deyip insanları ayrıştırmanın alemi de yok. Önemli olan insanların karakterleri, becerileri ve inançlarıdır, gerisi lafügüzaf diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR