Bugün hemşehri derneklerini ele almak istiyorum; neden bu konuya girdin derseniz geçtiğimiz hafta bir arkadaşın işyerine onu ziyarete gittim, arkadaşın dükkânında ondan alışveriş etmek isteyen birisiyle tanıştım. Adamın arkadaştan alışveriş yapmak istediğini öğrendim, adam konuşmaya başlayınca üçkâğıtçı olduğunu anlayınca ne iş yaptığını sordum, Cumhurbaşkanlığı Ortadoğu masasında çalıştığını aynı zamanda samsunlular derneğinde başkan olduğunu söyleyince ona aynen şunu dedim, sen o zaman üçkâğıtçısın demektir. Adam benim bu söylemim üzerine kızarıp, bozardı ama işi bozuntuya vermemeye çalıştı. Arkadaşın işyerinden ayrıldıktan sonra arkadaşa bu adam üçkâğıtçı dikkatli ol diye mesaj attım, ertesi gün de adamın üçkâğıtçı olduğunu öğrendim, Hele ki arkadaşımı çarparak ortadan kaybolmuş. Bu yaşadığımı neden anlattığıma gelince Samsun dışında yaşayıp da Samsunlular adına dernek kuran kişilerin pek çoğu bu minvalde insanlardan oluştuğu kanaatini taşımaktayım. İçlerinde düzgün adam yok mu derseniz elbette ki düzgün adamlar da var, ancak düzgün insanlar işlerinde, güçlerinde uğraşmaktan zaman bulup bu boş işlerle uğraşmaya zaman bulamadıklarından bu derneklerin pek çoğu güvensiz, şaibeli, geçmişte birçok olaya karışmış sıkıntılı insanlardan oluşmakta. Bu insanlar bu derneklerde neden görev yapmak isterler derseniz o dernekler sayesinde toplumda itibar sahibi olup, bürokratından siyasetçisine, ticaret erbabından Sanayicisine üst düzey insanlarla bu sayede tanışıp arkadaş olup, o insanların kredilerini istedikleri gibi kullanmaya çalışmaktalar.

     Hemşehri derneklerinin bugüne dek yaptıklarını ele almaya kalkacak olursak ; benim sosyal medyadan takip ettiğim en önemli icraatları Belediye Başkanlarını ziyaret edip onlardan talepte bulunmak, siyasetçileri ziyaret edip onlarla tanışıp birlikte olmak ve bol bol yemek içmek programlarının dışında bir şey yaptıklarına ben şahit olmadım, şayet şahit olan varsa Allah rızası için açıklasın da bizde bilelim. Bu arada bahsetmeyi unuttuğum birde sazlı, sözlü, yemekli üst düzey bürokrat ağırlayan dergiler, gazeteler var onları bu derneklerden ayrı tutmak lazım. Hemşehri dernekleri ne iş yapar diye yazı başlığımda sorma nedenim benim bildiğim hemşehri dernekleri bulundukları illerde yaşayan Samsunlulara iş, aş, burs gibi hizmetler sunarlar. Mesela,benim memleketim Of’taki köyümün İstanbul’da bir derneği var, bu derneğin İçerenköyde mülkü kendisine ait iki katlı bir binası var. Bu binada bayramlarda bayramlaşmalar yaşanır, zaman zaman eğitim programları yapılır, köylülerimizin okuyan çocuklarına burs verilir, ölenlerin ve düğünlerin mesajları üyelere atılır, köyde eksik olan bir şey varsa onun yapılması için para toplanmak gibi bir çok güzel işler yaparlar.

    Peki, Samsunluların Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da ve diğer illerde bulunan hemşehri Derneklerinin bu saydığım icraatlarla ilgili en ufak bir icraatının olduğunu göreniniz veya duyanınız var mı? Şayet varsa Allah rızası için yazın da bizde diyelim ki arkadaş gerçekten biz haksızlık ettik, bu insanlar bu şehre çok güzel hizmetler etmişler ama biz kıymetini bilememişiz, çok özür dileriz. Bizim köy 300 hanelik bir köy ve İstanbul’da da 300 civarında hanesi olan bir köy derneği, oysaki Ankara, İstanbul ve Bursa gibi Büyükşehirlerde yaşayan Samsunluların nüfus yoğunluğuna bakıldığında bizim köyün İstanbul’daki hane sayısının belki yüz katı nüfus yoğunluğunun olduğunu söylemek mümkün. Ama icraata sıra geldiğinde bizim küçücük köyün İstanbul’daki Derneğinin yaptıklarının onda birini dahi yapamadıkları açık ve net ortada. Konuşmaya sıra gelince de Trabzonlular şöyle kötü, böyle kötü demekten kendilerini alamayan bu Samsun sevdalılarının icraatlarına bakılınca Samsun adına zerre bir şey yapmayışlarına inanın üzülüyorum.

    Bizim köyün Derneği bugüne kadar İstanbul’da hiçbir siyasi partiye gidip bizim köylülerle ilgili en ufak bir talepte bulunmadığı gibi, seçim dönemlerinde de şu adamımızı alın listelere koyun gibi talepleri de olmamıştır. Ama gelin görün ki şehrimizdeki hemşehri dernekleri seçim dönemlerinde partilerin kapısını aşındırıp, adamlarını seçilecek yerlere koydurabilmek için adeta parçalanmaktalar.

    Son günlerde bir platform hikâyesidir gidiyor, platform denen birliktelik hukuken statüsü olmayan, dernekler kanunun bir bendinde sadece belli amaçları gerçekleştirmek için geçici süreli kurulan oluşumlar olarak tarif edilmiş kuruluşlardır. Oysaki Samsun’u en üst düzeyde temsil eden SAMKON diye bir konfederasyon var, bu konfederasyonun da eleştirilecek çok yönleri var. Bana göre onun da bir şey yaptığı yok ama tüm bunları bir yana koyup doğruyu konuşmak gerekirse bu Konfederasyon Samsunun en üst hemşehri derneği olduğu ortada. Başındaki arkadaşı seversiniz, sevmezsiniz o ayrı bir konu ama sırf o arkadaşı baypas etmek adına uyduruk platformlar kurup Samsunluları bölüp, parçalamanın ne âlemi var anlamış değilim. Bu işin arkasında olan insanları araştırdım, hiç birinin bu şehre hizmet etmek gibi bir niyetinin olduğunu düşünmüyorum, çoğunun derdi yukarıda anlattığım gibi kendisini ciddiye aldırmaktan başka bir şey değildir. Ancak o platformda kıymetli insanlar da var, Fevzi Apaydın, Orhan Aslan, Haluk Tan ve Bahri Kesici gibi değerli insanlar var orada o arkadaşlardan ricam bu işin arka planında olanları ciddiye almamalarıdır. Gitsinler SAMKON ile oturup konuşup, bu işi tatlıya bağlasınlar aksi halde inanın Samsuna iyilik değil ihanet ederler benden söylemesi. Sonra kimse kalkıp Trabzonlular şöyle, böyle demesin, çok kötü konuşurum haberleri olsun. Kalın sağlıcakla