Malumunuz son bir haftanın en yoğun gündem konusu 30 Eylül tarihinde mahkemenin iflasına karar verdiği KÖYTÜR üreticisinin ve işçilerinin sorunları oldu. Bu konu bölgemizin sorunu. Ordu, Amasya ve Samsun’un ortak sorunu. Şehrimizde üretim yapan firmalar içerisinde ulusal marka olmuş Ulusoy Un, Borsan Kablo ve KÖYTÜR Piliç markaları var, bunların dışında ulusal bazda marka olmuş firmamız yok, varsa da benim haberim yok. Bu firmalar bizim göz bebeğimiz, ekonomik sıkıntıya girmeleri hepimiz üzmekle kalmaz, bölge ekonomisine çok büyük zarar verir. KÖYTÜR firması ta doksanlı yıllarda kurulmuş bir firmadır. O zamanlar on binlik küçük kümeslerle işe başlanmış ve Kavak’taki kümes sahipleri o küçücük kümeslerine rağmen çok güzel paralar kazanmışlardı ama her ne hikmetse KÖYTÜR firması iflas etmişti. Aradan geçen zaman diliminde Sinan Çakır’ın satın aldığı Samsun Yem Sanayii A.Ş belli bir büyümenin ardından KÖYTÜR Piliç’i satın alıp tavuk sektörüne girdi. Tavuk sektörü büyüyünce kırsal kalkınmanın Avrupa Birliğinden aldığı hibe destekli elli binlik kümesler devreye girdi. Sadece Samsun’da değil Amasya, Çorum, Ordu, Sinop illerinde de kümesler yapıldı ama 2015 yılında tavuk sektörü krize girince KÖYTÜR firması da sıkıntıya girdi ve iflas erteleme kararı aldı.

O dönemde ben de iki tane kümes yaptım ama KÖYTÜR’e değil Aytaç firmasına üretim yaptım. Malumunuz Aytaç firması Yıldız Holdingin yani Ülker grubuna bağlı bir firma olmasına rağmen 2015 krizinde işin içinden çıkamayınca sektörü terk etti. Hal böyle olunca biz de KÖYTÜR firmasıyla çalışmaya başladık ama tam sıkıntılı bir dönemde KÖYTÜR’le çalışmaya başlayınca elimizden gelen her türlü desteği verdik. Normalde şirketin kamu bankalarına olan borçları yapılandırılıp kurtarılması beklenirken iflasına karar verilmesi hepimizde şok etkisi yarattı. Üreticilerin içeride on milyon lirası var, işçilerin maaş alacağı yok denecek noktada ancak bu süreçten sonra üretimin devam etmemesi durumunda hem çalışan işçi işsiz kalacak hem de kümeslerin boş kalmasının yanında devasa kesimhane atıl duruma düşecek. Beş yıla yakın zamandan beri üretim yaptığımız KÖYTÜR firmasının kesimhanesini haber yapmak üzere gittiğimizde gezme fırsatım olduğundan yeni gördüm. Emin olun çok devasa bir işletme. Fevkalade modern, temiz ve bakımlı bir kesimhaneyi görünce üzüntüm daha da arttı. Böyle bir işletmeyi yeni kurmaya kalksanız firmanın borcunun iki katını ödeseniz kuramazsınız ama atıl durumda kalırsa hurda fiyatına gider.

Tüm bu olumsuzlukları görünce siyasetçisinden gazetecisine, valisinden genel başkan yardımcısına herkesle görüşme ve destek isteme gereği duydum ve sağ olsun herkes üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Muhalefet milletvekillerinin tamamı olaya duyarlı kalıp demeçler vermekle kalmadılar, bir kısmı da TBMM’de gündem dışı söz alarak bu konuyu dile getirdi. Basın camiasındaki arkadaşlarımız servis ettiğimiz haberleri değerlendirip kamuoyu ile paylaştılar. Vali bey ziyaret talebimizi olumlu karşılayıp bize zaman ayırmakla kalmadı, sonuna dek yanınızdayım istediğiniz desteği vermeye hazırım dedi. İktidar partisinin milletvekillerinden özellikle iki vekilimize buradan şükranlarımı sunuyorum. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan ile Samsun Milletvekili Fuat Köktaş Bey’in samimi ve özverili destekleri bu işi çözeceği kanaatindeyim. Fuat Köktaş KÖYTÜR’ün iflas ertelemesinden başlamak suretiyle bu güne dek hiç desteğini esirgemedi. Çiğdem Karaaslan da bu süreçte fevkalade destek verdiler, yapılması gereken her şeyi yaptıklarına ben şahidim, sizlerin de bilmesini isterim. 

Her zaman söylediğim bir şeyi tekrar ederek toparlamak istiyorum; bu şehirde taş üstüne taş koyan kim olursa olsun ona alkış tutarız, şapka çıkarırız, her türlü desteği vereceğimizden kimsenin en ufak bir endişesi olmasın. Sadece KÖYTÜR değil bir kişiye dahi iş ve aş veren kim olursa olsun bizim için değerlidir. Bu sıkıntılı zamanda insanlara iş ve aş vermek öyle kolay bir şey değil. Dünyada ve ilkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıları hep beraber görmekte kalmıyor aynı zamanda yaşıyoruz. Bu nedenle KÖYTÜR firmasının yaşadığı bu sorunu hep birlikte aşacağımıza inancım sonsuzdur. Bu süreçte destek veren vali beyden vekillerimize, basın camiasından bürokratlara ve adliye mensuplarına şükranlarımı arz ederek sözlerime son veriyorum. Allah’a emanet olunuz.