HERKESİN GİTTİĞİ YÖNE...

HERKESİN GİTTİĞİ YÖNE GİTMEK

ADETİM DEĞİLDİR

Herkes gider Mersin'e, ben giderim tersine diye bir deyim var ya benimkisi de öyle bir şey.  Yaz sezonu gelince herkes güneye tatile giderken biz doğuya gitmeyi tercih ediyoruz. Her ne hikmetse yayla, orman, dağ, yeşillik bize cazip geliyor. Gençlik yıllarımda batıya seyahatlerim de olmuştu ama ne hikmetse bir türlü oraları sevemedim. Askerliğimi Burdur'da yaptım, Antalya, Denizli,  Afyon bölgesini bir hayli gezdim, daha sonra İzmir, Muğla, Fethiye bölgelerini gezdim, Belediyede görev yapmakta iken de Konya, Kayseri, Bursa bölgesini gezme fırsatım oldu. Bir ara ağabeyimle beraber Türkiye turuna çıkmıştım Afyon, İzmir, Uşak, Bursa, Kütahya, Manisa illerini kapsayan ziyaretlerimiz olmuştu.

Ülkemizin doğu bölgesini de bir nebze gezme fırsatım oldu, öğrencilik yıllarında Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı bölgelerini gezmiştim, daha sonra Tokat, Sivas, Şanlıurfa, Tunceli, Adıyaman illerini ziyaret etme imkanım olmuştu. Son zamanlarda doğu Karadeniz'in doğasından hoşlandığımdan başka taraflara gitmek istemiyorum. Gerek işimizin yoğunluğu, gerekse uzun yolculuktan yorulduğumdan olmalı yaptığım kısa tatilleri Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yapmaktan keyif alır hale geldim. Geçtiğimiz hafta sonunu da yine doğu Karadeniz'in yaylalarında geçirdim. Ziyarete gittiğim bölgelerde işimi yapmaktan da geriye kalmıyorum. 23 Temmuz'da Trabzon'da başlayan olimpiyatları yakından takip ettim. Trabzon'un en doğusundaki ilçesinden en batısındaki ilçesine varıncaya dek olimpiyatlarla ilgili her yer Türkçe ve İngilizce reklamlarla donatılmış, şehrin tüm üstgeçitlerinde dev spor portreleri, resimler, afişler, sloganlarla süslenmiş. Olimpiyatların açılış töreninde Trabzon'un tüm eski, yeni siyasetçileri, bürokratları hazır bulundular. Açılış konuşmasında Spor Bakanı'nın yaptığı konuşmada olimpiyatların Trabzon'a kazandırılmasında emeği geçen eski spor bakanı Faruk Özak'a teşekkür etmemesi bir hayli eleştiri aldı, hatta ulusal basından bazı köşe yazarları da bu konuyu dile getirerek yapılan olimpiyatlarda en büyük emeği olan eski bakana yeni bakanın bir teşekkürü çok görmesi çok büyük tepkilere neden oldu, hele ki durumu fark eden Başbakan Faruk Özak'a emeklerinden ötürü teşekkür ederek olayı kapattı, ancak Trabzon kamuoyu vefakar olduğundan olimpiyatların Trabzon'a gitmesinde emeği olan eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'a plaket vermeyi de ihmal etmediler.

Yazıyı okuyan bazı okurlarımız neden bu kadar Trabzon'un üzerinde durduğumdan rahatsız olabilirler ancak kimse orasını, burasını yırtmadan adam gibi gerçekleri kabul etsin. Trabzonlular kendilerine en ufak iyilikte bulunanlara vefasızlık etmezlerken, biz Samsunspor için onca fedakarlığı yapıp hapse düştüğümüzde herkes zil takıp oynadı, aynı olayı Trabzon'da yaşasaydık yer yerinden oynardı ve bir gün dahi tutuklu kalmazdık. Bizim o gün toplayıp yöneticilere verdiğimiz paralara koydukları temlik sonucu bugün kendilerinin olmayan paraları almaları da işin çok acı boyutu olduğu bir gerçektir. Amma ve lakin biz hakimlerin de hakimi olan Yüce Rabbimize güvendiğimizden bir gün herkes yaptığının hesabını ödeyeceğini unutmamalı.

Gelelim şike konusunda yazdığımız yazılardan rahatsızlık duyan bazı değerli okurlarımıza, bu arkadaşlarımız hak ve adaletin tecelli etmesini istiyorlarsa yapılan yanlışlığın karşısında olmaları gerekmez mi, yok bizim kötümüz de iyidir mantığı ile hareket ediyorlarsa başka kapıyı çalacaklar. İsmail Uyanık çıkıp “Biz bazı maçları almak için teşvik primi ödedik” diyorsa bu doğrudur, yapılan yanlışlar futbol adına onaylanıyorsa bu bizim kitabımızda yoktur, velev ki en yakınımız olsunlar yanlışlığı yapanlar bedelini ödemelidirler.

Herkes Mersin'e giderken bizim tersine gidip yayla havasını almamızın faydalarını ilerleyen günlerde göreceğiniz kanaatindeyim, zira bir çok gün yüzü görmemiş gerçekle yüzleşmeye hazır olun, millete talkımı verip salkımı yutan spor kulübü yöneticilerinin gerçek yüzlerini, cemaat adamıyım diye ortalıkta gezen sahtekarların yaptıklarını, siyasetçilerin kendilerini finanse etmek için başka illerden şehrimize getirdikleri firmaların vatandaşı nasıl dolandırdığını gördüğünüzde neden herkes batıya giderken bizim doğuya gittiğimizi daha iyi anlayacaksınız. Batının, Güney'in sıcağı mayıştırır, doğunun sert güneşi canlandırır. Canlı ve de uyanık kalmanız dileğiyle. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR