Yaklaşık iki haftadan beri Of’ta bulunan baba evimizin çatısını onarmak için şehir dışındaydım ama gündemi sıcağı sıcağına oradan da takip ediyordum, benim ta Of’tan duyduklarımı, bildiklerimi buradaki pek çok siyasetçi ve gazeteci bilmiyordu. Yaklaşık 14 gün kaldım Of’ta 12 gün hiç durmadan çalıştım ama bu çalışmaların arasında Samsun’da olup, biten her şeyi saati, saatine takip ettim. Yokluğumda çok fazla bir şey olmamış şehirde sadece bir meslektaşımız çalıştığı gazeteden ayrılmış, onun dışında çok fazla bir değişiklik yok. Meslektaşımızın çalıştığı gazeteden ayrılacağını ben ta 3-5 ay öncesinden biliyordum, ama dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz? Meslektaşımız ayrıldığı gün yazdığı köşe yazısını neredeyse Allah kulunun okumamış olmasıydı, nereden biliyorsun derseniz meslektaşımız ayrılık yazısını yazdığı günün ertesi gün bazı meslektaşlarımızla bazı bürokrat arkadaşlarımızı aradım emin olun ne meslektaşlarımız ne de bürokratlar yazıyı okumamışlar benden öğrendiler arkadaşımızın gazetesinden ayrıldığını. Bir insanın hayatının tamamında gazetecilik mesleği dışında başka bir iş yapmamış olmasına rağmen toplumun önemli insanları tarafından okunmaması üzücü bir durum. Daha da üzücü olan nedir bilir misiniz, şehrin en önemli gazetelerinden birisinden ayrılan bu arkadaşımızın gideceği söylenen gazete, o gazetenin okunma oranı neredeyse sıfır, internette verilen reklamlarla aramalarda ilk sıraya çıkan, arkasında CHP’lilerin olduğu ve bu insanların gazeteyi çıkaracağı zaman bu arkadaşın çalıştığı gazetede bastıracakları ve bu yönde anlaştıkları ama sıra baskıya gelince arkadaş vazgeçtiği için gazetenin görünmeyen ama asıl sahibi olan patronunun arkadaşa bayan giysisi postaladığı iddia edilen gazeteye gideceği söylenmesi gerçekten onun adına üzüntü verici bir durum.

   Diyeceksiniz ki bu kadar önemsiz bir kişiyi bu kadar neden gündeminde tutuyorsun, ben her zaman düşmanım da olsa doğruyu konuşmak zorundayım bu arkadaş bu şehrin en eski gazetecisi  ve kurulan iki gazetenin de kuruculuğunu üstlenmiş bir meslektaşımız, ben onun yerinde olsam ya adam gibi jübile yapar bu işi bırakırdım veya zor durumda olan bir gazeteye ortak olur onu ayağa kaldırırdım. Onun dışında yapacağı her şey onun bitişi olur, neticede bu adamı sevmesem de karakteri bana uymasa da mesleğimizin önemli insanlarından birisi kendisini bu kadar bitirmesine gönlüm razı olmaz. Bu konuyu burada kesip asıl konumuza geçmek istiyorum, malumunuz son zamanların en önemli gündem maddelerinin başında Belediye Başkanları konusu var, bazı meslektaşlarımız mevcut Başkanların pek çoğunun değişeceğini yazıp çiziyor, bazı siyasetçiler Billboardlarda reklam veriyorlar, sizin anlayacağınız herkes bir koltuk peşinde koşup duruyor.

    Benim desteğim kimden yana derseniz Atakum’da ki Adem’e destek veriyorum, birisi Billboardlarda boy, boy ilan verip sizinle beraberim diyor ama partisi belli değil, yani beni hangi parti alırsa adayım diyor. Bu arkadaşa neden destek veriyorum derseniz adam bir dönem Başkanlık yaptı, akrabai taallükatını Belediyeye aldı onlarla işi yürüttü, Vezir Hazretlerine kafa tuttu onu halletcem dedi ama Vezir Hazretleri onu halletti, bunların sonucunda seçimi kaybetse de en azından kendisi ve akrabaları kazanmış oldu ki bu da onun başarılı bir Başkan olduğu anlamına gelir. Onun dışında başka güzel işleri de var onların CD’si var bende zamanı gelince yayınlayacağım, ne kadar başarılı bir siyasetçi olduğunu bu toplum görecek. AK Partiden olmazsa başka partilerden de olabilir, MHP’ye gitmiş yüz vermemişler, şimdi sırada İYİ parti var, oraya da gider sizin anlayacağınız adamcağız bu işi almak için bir hayli uğraş veriyor desteğim onunla beraber yakın mesafe arkasında olduğumu bilmesini istiyorum.

   Bir ikinci desteğim Güneylerin Efendisi diğer Adem’e olacak bu arkadaşımız da siyasette çok başarılı, Refah partisinde İl Başkanlığı yaptığı dönemde Bakan olan Demircan ile kavga etti, partinin tek Belediye Başkanı olan Okuyucuyla kavga etti, ama mezar taşlarındaki vatandaşları dahi partiye üye yapınca Erbakan hocadan başarı plaketi aldı böyyüük bir başarıya imza attı. Daha sonra Saadet partisinden Milletvekili adayı oldu, baktı ki orada ekmek yok Yiyeninin eşi olan Ali Akyüz sayesinde Ak partiye girdi orada da çok enteresan bir şekilde il Başkanı oldu, her seçimde Vekil adayı oldu biz de onca destek vermemize rağmen aday olamayınca şimdi bizde kendisine destek olma kararı verdik kendisinin yakın mesafeden arkasında olduğumuzu ve her türlü desteği vereceğimizden endişesi olmasın. Bizim Çarşambalı Fikri Semiz’in 7 Ademi varsa bizim de 2 Ademimiz var, birisi olmazsa birisi olur, her iki ademin de arkasında olduğumuzu beyan ederek sözlerime son vermek istiyorum. Allah'a emanet olunuz