İKİ OLAYA İKİ FARKLI BAKIŞ

            Her zaman söylediğim bir ifademi tekrar ederek bu günkü yazıma başlamak istiyorum. Olayların gözüken yönünden ziyade gözükmeyen yönlerinin hayatın gerçeği olduğunu sürekli söyler dururum. Bunu söylemekteki kastım yaşanan olaylarla ilgili kamuoyunun bildiği veya bilgilendirildiği kısmı ile olayların perde arkasının farklı olduğu yönündeki gerçeklerdir.  Diyeceksiniz ki bu gerçekleri toplumun bilmesi ile bilmemesi arasındaki fark nedir? Bana göre gece ile gündüz arasındaki fark ne ise toplumun gerçekleri bilmesi ile gerektiği kadar bilgilendirilmesi arasındaki fark odur. Bu konuda iki yaşanmış olayın topluma yansıyan yönü ile perde arkasındaki gerçek yönlerini anlattığımda ne kadar haklı olduğumu rahatlıkla anlayabileceğinizi düşünüyorum.

            Malumunuz geçtiğimiz haftalarda Alaçam"da yapılan Yüksek Okulla ilgili İl Genel Meclisi"nde bir tartışma yaşanmıştı, hatta tartışma meclisin son toplantısına da damgasını vurmuştu. Olayın kamuoyuna yansıyan yönü PTT Genel Müdürü Osman Tural"ın Alaçamlı olması nedeniyle Alaçam"a kazandırdığı Yüksek Okul"a İl Genel Meclisi"nin aktardığı paranın çokluğu ve PTT ye alınan personelin büyük bir bölümünün Alaçamlı olmasından duyulan rahatsızlıktı. Bu konuda AK Partili Alaçam İl Genel Meclisi Üyesi mecliste bir konuşma yaparak ilçeye gelen yatırımların önünün kesilmek istendiğini, bunu yapanların Samsun düşmanı olduğunu, yapılan yatırımlara karşı gelmenin doğru olmadığı yönünde idi. Bu konuşmaya baktığımız zaman gayet normal bir durum gözükmekte ancak madalyonun diğer yüzünü çevirdiğimizde durumun çok farklı olduğunu rahatlıkla görmemiz mümkün.

            Olayın aslı şu; PTT Genel müdürü Osman Tural benim de asker arkadaşımdır, kendisi mülkiyeli olduğundan insanlara yukarıdan aşağıya bakmayı seven, kibir abidesi bir adamdır. Bu onun kişiliği normalde hiç birimizi ilgilendirmez, ancak arkadaşımızın kafasındaki proje Milletvekilliği olunca herkesi ilgilendirir. Hal böyle olunca Osman Tural Bafra Bölgesinden Milletvekilliği düşündüğünden seçimde seçmene bölgesinde yaptığı yatırımlarla ilgili konuşabilmek için  Alaçam"a  kendi kurumu ile ilgili  yüksek okul  gelmesini sağlamış, ancak okula yeterli ödeneği ayıramadığından, okulun bitmesi için gerekli olan parayı İl Genel Meclisi bütçesinden sağlamış. Bu olay gayet güzel bir olay bir ilçeye yüksek okul yapılması çok hoş bir durum ancak koskoca Samsun"un sadece Alaçam İlçesi mi var, hani nerede diğer ilçelere yapılan yüksek okullar, Bafra"ya, Kavak"a, Terme"ye, Çarşamba"ya yapılan okullara İl Genel Meclisi bütçesinden ne kadar bütçe ayrılmış olduğuna bakarsak ortadaki haksızlığı daha iyi anlamış oluruz.

            Birde bu işle ilgili kalkıp, konuşan İl Genel Meclisi Üyesi arkadaşımızın durumuna bakmak gerek, bu arkadaşımızla ilgili o kadar enteresan iddialar var ki saymakla bitmez, yapılan yüksek okul inşaatını bu arkadaşımızın yaptığını, okul inşaatında kullanılan kumu yasak olmasına rağmen Özel İdare"den satın aldığını, bu konuda ilçe kaymakamı, ilçe özel idare müdürü, adı geçen İl Genel Meclisi Üyesi hakkında Cumhuriyet Savcılığı"nın soruşturma başlatıp, mahkemeye sevk edildiklerini ve önümüzdeki yılın Mart ayının ilk haftasında mahkemelerinin olduğu ortada iken kalkıp bu konuda konuşma yapmasının ne kadar doğru bir hareket olduğuna siz karar verin.

            Milletvekili seçimlerine henüz altı ay gibi kısa bir süre kala  Ankara"da, İstanbul"da veya diğer illerde görev yapan bürokrat arkadaşların vekillik heveslerinin geçtiğimiz dönemlerden beri var olduğunu hepimiz biliyoruz. Bürokrat arkadaşların unutmamaları gereken konu görev yaptıkları süre içerisinde şehre yaptıkları hizmetlerin yanı sıra hemşerileri ile ne kadar alakadar olmuşlar, yanlarına bir hemşerileri gidebilmiş mi, gidebilmişse hangi işlerini görmüşler, görememişlerse gönüllerini alabilmişler mi, yoksa sekreterlerine veya personellerine sürekli olarak kendilerini yok mu dedirtmişler, ayrıca parlamenter olmayı düşündükleri ile geldiklerinde kimlerle oturup, kalkmışlar bunların hesabını yapmadan istifa etmeye kalkmalarını tavsiye etmem.

            Gelelim bu günkü ikinci konumuza AK Parti Terme İlçe Başkanı"nın istifa dilekçesini sunduğu yönünde dün bir gazetede haber vardı. Biz bu haberi bildiğimiz halde yapmadık, nedenine gelince olayın çok enteresan bir arka planı var. İlçe Başkanı istifa etti mi, yoksa şartlı istifa dilekçesi mi verdi, şartı nedir bu konulara da değinecektik ancak bize ayrılan yer bittiğinden, bu konuları önümüzdeki yazıda ele almak ümidiyle yazıma son veriyorum. Kalın sağlıcakla

                       

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR