İLKADIM BELEDİYESİNDE...
İLKADIM BELEDİYESİ'NDE YAŞANANLARIN PERDE ARKASI
Bugünkü yazıma değerli hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın ölüm haberinin üzüntüsü ile başlıyorum. Hocamızın bu ülkenin geldiği noktada çok büyük katkıları olmuştur. Kendisinden çok şeyler öğrendik. Hocanın siyasete girişi ülkede bir dönüm noktasıdır. Kendisine Cenabı Hak'tan rahmet diler, dava arkadaşlarına, ailesine başsağlığı dilerim.
Geçtiğimiz hafta manşetten verdiğimiz İlkadım'da İç Deprem haberi bizim dışımızdaki gazeteler tarafından maalesef görmezden gelindi. Bunun nedeni üzerinde durmak istemiyorum, zira o konu ayrıca tek bir yazı olarak ele alınacaktır ancak bugün siz değerli okurlarımızla yaşanan bu olayların perde arkasının ne olduğunu paylaşacağım. Bakalım çok dürüst gözüken Sayın Başkan'ın gerçek yüzünü gördüğünüzde ne karar vereceksiniz. Dürüstlük söylemle değil, eylemle olur. Ben müfettişlikten geldim yanlış işim olmaz demekle iş bitmiyor, kimse artık bu dolmaları yutmuyor, insanlar söylediklerinize değil, yaptıklarınıza bakıyor.
Mahalli idareler seçimi ardından seçimi kazanan Başkan kendisine üç zarf modelini ilke edinerek yola çıktı, dilerseniz bu hikayeyi hatırlayalım, padişahın biri tahtı oğluna bırakınca üç tane de zarf vermiş ve demiş ki Evlat darda kaldıkça bu zarfları oku yeni padişah göreve başladıktan kısa bir süre sonra sıkışınca ilk zarfı açmış, zarfta Senden öncekileri kötüle yazıyormuş. Padişah bu politika ile epey bir zaman gitmiş, ortalık tekrar karışınca ikinci zarfı açmış zarfta Yanındakileri kötüle yazıyormuş, padişah bu politika ile de epeyce gidince yeniden bir sıkıntı yaşamaya başlamış bu kez üçüncü ve son zarfı açmış zarfta Derhal görevi senden sonrakine bırak yazıyormuş.
Seçimden sonra ilk zarfı açan Başkan kendisinden öncekileri kötüleme politikası gereği enkaz edebiyatı yapmak sureti ile iki yılını tamamladı. Sıra geldi ikinci zarfa. İkinci zarfın gereği yanındakileri kötülemek olduğundan geçtiğimiz hafta bu zarfın gereğini yerine getirip, birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını görevden almak zorunda kaldı. Bakın almak zorunda kaldı diyorum, aldı demiyorum. Zira bu arkadaşlarımızın tamamı kendileri istifa dilekçesi vermek sureti ile görevlerini bıraktılar. Peki bu arkadaşlarımızı istifaya getiren süreç ne idi derseniz onu da izah edeyim. Eski Gazi ve İlkadım Belediyeleri çöp toplama işini özelleştirip ihale ile bir firmaya vermişlerdi. Bu özelleştirmelerdeki ihalelerin şartnamesi, ödemesi, çalışma şekli belli olmasına rağmen yeni Başkan bunların tamamını değiştirdi. Bu değişiklikleri yapar iken müfettiş olduğunu unutup, yapılmış bir ihalede değişiklik yapmanın edinime fesat karıştırmak olduğunu unutmuş olmalı!... Yaptığı değişikliklere kendisi imza atmamış, imzayı mesai arkadaşlarına attırarak ileride doğacak olan sıkıntıyı onların üzerine bırakmıştır. Ne zaman ki birinci zarfın hükmü bitti, ortalık karışmaya başladı ikinci zarfı açmaya sıra geldi ve zarfın talimatı gereği arkadaşlarını yakmayı tercih etti. Arkadaşları ise bu numarayı yutmayıp, topluca istifa ettiler.
Müfettişlikle uzaktan yakından ilgisi olmayan, Tarım Kredi Kooperatiflerinde işçi statüsünde kontrolör olarak çalışan Sayın Başkan'a bazı sorularım olacak. Bu sorularımı istediği ortamda kendisi ile oturup, tartışmaya açığım. Sayın Başkan aşağıda soracak olduğum sorularla ilgili teftiş kurulunu çalıştırmaz ise ben gerekli yerlere müracaat edeceğim. Bunun bilinmesini istiyorum. Sorularıma gelince; İlk sorum şu; Belediyeye ait olan düğün salonunun İlkadım Belediyespor'a çok düşük bir fiyata verirken spor kulübünün başkanı olan amcanın oğluna bu ihaleyi vermen 2886 sayılı yasaya uygun mu, değil mi? Soru 2- Bu düğün salonunun normalde kirası yüz bin lira olması gerekirken kendi amca oğluna üç bin yedi yüz elli liraya kiraya nasıl verdin? Soru 3- Bu düğün salonundan İlkadım Belediyespor kulübünün giderleri karşılanacak denmesine rağmen spor kulübünün tüm giderleri hala daha neden belediye bütçesinden karşılanıyor? Soru 4- 55 BR 414 plakalı aracı seçimde sana destek olan Musa Demircan adlı gayri yasal başkan danışmanına tahsis etmen yasal mı? Şayet yasal ise bu araç her gün belediye sınırları dışında Atakent'e gidip bu arkadaşımızı neden alıyor ve akşam bırakıyor? Soru 5- Eşin belediyenin kadın koordinasyonunda görevli mi, şayet görevli ise ne kadar maaş alıyor?
Bugünlük beş soru ile yetiniyorum, asıl soracak olduğum sorular önümüzdeki yazılarda olacak. Delikanlı ve dürüst geçinen Sayın Başkan kendinden önceki yönetimler döneminde yapılan gayri yasal bazı işlemlere el atıp, savcılığa bildirmek yerine işleri kılıfına uydurmanın mücadelesini vermenin ne anlama geldiğini delilleri ile soracağım. Adamlık kendi emrinde çalışıp, siz benim dostlarımsınız dediğiniz arkadaşlarınızı savcılığa vermekte değil, adamlık piyasada çeteyim diye gezip, seni tehdit eden adamların yaptıklarını yasal mercilere bildirip, onlara karşı dimdik ayakta durmaktır. Konuşmayla, palavra sıkmayla bu işler yürümüyor. Halep orada ise arşın buradadır, önümüzdeki günlerde toplum her şeyi tüm açıklığı ile görecek. Üçüncü mektubu zamanından önce vermek zorunda kalırsan şaşırmam. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.