İLKADIM BELEDİYESİ"NDE OLUP BİTENLER (I)         

 Yaklaşık bir haftadır sürmanşetten verdiğimiz İlkadım Belediyesi"nde olup bitenlerle ilgili yapacağımız haberlerle ilgili bildiklerimizin dışında da hayli bilgiler geldi. Burada yapmak istediğimiz şey  yaklaşık iki yıldır iş başında olan Belediye yönetiminde olup bitenleri okurlarımızla paylaşmaktır. Hiç kimse ile özel düşmanlığımız olmadığı gibi hayatımda ırkçılığa dayalı ne siyaset yaptım, ne de ticaret.

            İlkadım Belediyesi"nin Kurucu Başkanlığını yapan Ahmet Okuyucu ile dört yıl  kader arkadaşlığı yaptım, bu güne kadar tanıdığım siyasetçiler içerisinde en dürüst olanlarından birisi de  Ahmet Okuyucu"dur desem abartmış olmam. Zira adamın boğazından bir lira haram geçemediğinden adım gibi emin olduğum gibi, yanlış işlerle ve yanlış adamlarla hayatta beraber olmayacak kişiliğe sahip bir insandır. Üzülerek ifade etmek gerekirse Ahmet Okuyucu Bey"in  siyasi hayatına en büyük darbeyi o günkü Refah Partisi İl Başkanlığı koltuğunda oturan Adem Güney  vurmuştur. Ardından yine üzülerek ifade etmek gerekirse kendi hemşerileri ona en büyük vefasızlığı yapmışlardır.

            Refah Partisi"nin kapatılması ve yerine kurulan Fazilet Partisi"nin  Ahmet Okuyucu"yu aday yapmayıp, yerine Ümit Altudal"ı aday yapması sonrası o günkü Kavaklıların önde gelenleri ile teker teker gittim görüştüm ve onlara dedim ki hepiniz Ahmet Okuyucu"nun etrafında toplanırsanız hangi partiden olursa olsun seçimi alır, yok parçalanırsanız o zaman Nemci Akkoyunlu ipi göğüsler. Bu konuşmayı yaptığım arkadaşlardan bir kısmına şunu da dedim, bakın arkadaşlar ben Ofluyum sizler Kavaklı  siz siz olun bu Belediyeyi elinizden kaçırmayın, yarın pişmanlık fayda etmez. Bu arkadaşlar bana tamam demiş olmalarına rağmen, tamamı gitti Doğumevinde Müdür Yardımcısı olan Şerif Şenoğluna destek verdiler ve DYP den onu aday yaptırdılar. Nihayet sonuç dediğim gibi oldu ve seçimi Anap adayı Nemci Akkoyunlu kazandı.

            Siyasi hayatıma MTTB"de başlayıp, sırası ile MSP, RP daha sonra Ak Parti  çizgisinde devam etmiş olmama rağmen Ahmet Okuyucu Bey"le yaptığım kader arkadaşlığı nedeni ile aday olduğu o günkü adı ile DTP ye sonuna kadar destek verdiğim yetmedi, kalktım bizzat karargah başkanlığını fiili olarak üstlendim, zira vefa denen bir şey varsa bunu yapmak gerektiğini düşündüğümden yaptım ve pişman da değilim. Şimdi bazıları çıkıp; sen Kavaklıları seviyorsun sevmiyorsun muhabbeti yapıyor ya, işte o zaman tepem atıyor. Hayatımda hiç kimseyi satmadığım gibi yarı yolda da bırakmadım. İnsanların nereli olduklarına değil, hangi karaktere sahip olduklarına bakıp onlarla arkadaş oldum.

            Bu kadar izahatı; İlkadım Belediyesi"nde olup bitenleri yazarken birileri çıkıp, sen şuralısın veya buralısın da ondan bunları yazıyorsun diyemesin diye yaptım. Zira  Necattin Demirtaş benim düşmanım değil, tam aksine bu güne kadar sürekli yaptığı güzel işlerde yanında olmaya çalıştık. Güzel işlerde insanların yanında olurken yapılan yanlışları da yazmak gerektiğini düşündüğümden bu yazı dizisini yapmaya karar verdim.

            Öncelikle işe baştan başlamak gerekirse Necattin Demirtaş"ın ilk hatası, seçim çalışmalarında sonuna kadar yanında bulunan arkadaşlardan bir kısmını seçimi aldıktan sonra tanımaması oldu. Bu arkadaşların bir kısmı işini gücünü bırakıp ona destek olmak için Samsun"a geldiler aylarca onunla birlikte çalıştılar hem de seçimi alma ihtimali olmadığını düşünerek bu çalışmayı yaptılar, ama seçim bitip seçimi kazanınca bu arkadaşların dışlanması gerçekten çok büyük vefasızlık örneğidir.

            Seçimi kazandıktan sonra aylarca enkaz edebiyatı yapıp, personel fazlalığından yakınan Demirtaş Başkan aradan iki yıl geçince Belediyeye kaç tane personel aldığını kendisine sorarsanız söylemeyebilir, ancak personel durumuna baktığınızda gerçekleri görme imkanına sahip olursunuz. Diyeceksiniz ki her Başkan kendi ekibini işe almalı o zaman enkaz edebiyatı yapıp, şu kadar fazla personel var, bu kadar borç var demeyeceksiniz.

            Demirtaş Başkan"ın en büyük zaafı aile çevresi; D.S.İ. de çalışan kayın biraderinin her akşam kafayı çekip sanat okulu bahçesindeki İlkadım Belediyesine ait  kafeteryada gününü gün ettiği dillere destan olmuş durumda. Hatta bu iddialar o kadar ileri safhaya gidiyor ki kayınçonun bu parktan ciddi anlamda sebeplendiği gelen haberler arasında. İşler sadece bununla kalsa bir şey değil, eşinin bir başka akrabası öğretmen iken küçük yaştaki kız çocuklarına sarkıntılık yapmaktan yargılanmış, şu anda İlkadım Spor Kompleksi"nin başında görev yapmakta. Sizin anlayacağınız  Demirtaş Başkan bir yandan evdeki İçişleri Bakanına  Belediye idaresini teslim ederken diğer yandan partililer, Kavaklılar, eski ülkücüler, çeteler derken Belediye tam bir curcunaya dönmüş durumda. Önümüzdeki yazı dizilerinde bu konuları daha detaylı anlatmaya çalışacağız. Hatta Belediyede çalışan yetkili birinin eşiyle ilgili kimleri neden dövdürdüğünden tutun, Belediyede çalışanlarla ilgili detaylı bilgiler vereceğiz. Bu günlük bu kadar önümüzdeki yazılarda buluşmak üzere Kalın sağlıcakla