Doğrusunu ararsanız bu günkü konum CHP nin yapmış olduğu Tüzük kurultayı idi, ancak dünkü Star gazetesinin Samsun ekindeki Kral hazretlerinin reklamlarını görünce, bu gün bu konuyu yazma mecburiyetim hâsıl oldu, yoksa durup, durur iken her gün Kral hazretlerini yazacak halim yok.
  Elimizi vicdanımıza koyarak yaptığı doğruları da, eğrileri de yazmamız gerekirse; ikinci Bulvar yolu güzel bir çalışmadır, ancak 40 metreden 25 metreye düşürülmesi bir talihsizlik, bunda Kral hazretlerinin suçu yok, zira mahkeme kararı 25 metre olunca yapacak bir şey yok, burada emeği geçen İlkadım, Gazi ve Canik Belediye Başkanlarının da hakkını vermek gerekir. Yeni yapılan Huzurevi de güzel bir çalışma, yaşlılarımıza kalabilmeleri için modern bir mekân, bu noktada da emeği geçenleri tebrik ediyoruz, sahil çalışmaları geçen dönem yapılan çalışmalar olduğundan bu konuda bir şey söylemek istemiyorum.
Gelelim diğer çalışmalarına; 2004 yılından başlayıp, halen bil borlardan indirmediği Hafif Raylı projesi bu şehrin 50 yıl sonra ihtiyaç duyacağı bir proje, bunu kendisine Kenan Bey"de defalarca söylemesine rağmen adam inat etmiş, olacak diyor, peki yap dediğinizde Kayseri"nin çok daha uzun mesafeyi daha ucuza yapmasına rağmen bizimkisi, sanki Kayseri"den zenginmişiz gibi daha pahalıya mal edecek şekilde ihalesini yaptı, kaldı ki bu konuda Atakum belediye başkanı güzergâhın geçeceği bölgede kamulaştırılması gereken birçok alanı bedel ödemeden kamulaştırmasına rağmen bu proje hayli pahalı bir proje olmuştur.
2004 yılındaki seçimlerde ağzından düşürmediği, boy boy ilanlar verdiği Tersane"den hiç söz etmemesi ise dikkat çekici bir konu, Batı Park projesi olarak adlandırdığı çalışma K.Vehbi Gül döneminde başlayıp,Merhum Muzaffer Önder döneminde devam edip, kendi döneminde bir bölümü tamamlanan proje"nin en güzel bölümü Teleferik, ancak yukarıda halka açık olarak faaliyet gösteren Amisos cafe"nin masaları bomboş işletmecilik sıfır, fiyatlar aşırı yüksek, yemek kalitesi düşük olduğundan, kimse uğramıyor, kendi seçim çalışmalarında ve hizmet gezilerinde vatandaşı 5 yılda bir doyurduğu yerin ötesine gidememiş bir mekan.
Şehirlerarası Otogar olarak inşa edilip, özelleştirilen bina ve alanı, yanlış yer seçimi nedeni ile ve popülist politikalar neticesinde zarar eden bir işletme haline gelmiş, nerede ise yalvararak satılan işletmeyi alan da pişman, içerisine kiracı olarak gelenler de pişman, Yeşilkent"e değil de Kutlukent bölgesine yapılmış olsa idi, Bafra"dan Galen"de, Terme, Çarşamba"dan Galen"de, Havza, Kavak bölgesinden gelen de şehri geçip, Otogar"a gideceklerinden sorun yaşanmayacaktı, hem halk memnun olacaktı, hem Minibüsçüler, hem de Otogar işletmecisi önemli olan bir işletmeyi veya kuruluşu özelleştirmek veya satmak değil, önemli olan ondan sonraki kısmını iyi yönetmek, hani iki çeşit baba vardır birisi çocuklarının doğumundan, ölümüne sağlığından, eğitimine, ekonomisinden, inanç dünyasına her şeyi ile ilgilenir, birde doğurup, kenara atar belli bir yaşa kadar da bakar ondan sonra da çocuğuna ne halin varsa gör der ya işte bizim Kral hazretlerinin özelleştirme politikaları ikinci türdeki Babaların uygulamaları türünden, özelleşen Otobüs işletmesinden tutun, mezbaha nesine, Otogar"ından tutun, Sebze meyve Haline hangisinin esnafıyla konuşur iseniz konuşun durumları içler acısı. 
Bilmem dikkatinizi çekti mi adamın yaptığı projelerin tamamına yakını tüketim ekonomisine yönelik yatırımlar, içlerinde bir tane üretim ekonomisine yönelik proje var mı, sadece Taş kırma tesisleri var, onu da satması yakındır. Bu kadar para harcayıp, bu kadar işleri yapar iken, azıcık ta fakir, fukaranın sebepleneceği işletmeler kursa idi ne oluru? Günah mı olurdu? Örneğin Modern Pazar"ın altını iş yeri üstünü yeşil alan yapmış olsa idi de insanlar oradan üç, beş kuruş para kazansalardı fena mı olurdu.
Dün Başbakan Ak Parti il Başkanı"nı Ankara"ya çağırıp, bu konu hakkındaki görüşünü almış, il Başkanı"nın ne dediğini bilemem ancak bildiğim şu ki; üç liralık işi beş liraya mal edip, esnafın, fakirin, fukaranın derdinden anlamayıp, ömrünü zengin sofralarında geçiren bu zatı muhteremden bu toplumun kurtulması gerekir. Her zaman söylediğimi yine tekrar ederek sözlerime son veriyorum, isterseler aday yapsınlar hiç umurumda değil, başkalarına dar gelen bize bol gelir,  Hoşçakalınız