İNTERNET YASASI DOĞRU MU YANLIŞ MI?
Hayatımın hiç bir döneminde olayları değerlendirirken kimin yaptığına bakarak karar vermedim, benim için önemli olan bir olayı yapan kişi değil olayın mahiyetidir. Olayın mahiyetine bakarak doğruluğuna veya yanlışlığına karar vermek en sağlıklısıdır, aksi halde doğru karar verme imkânı bulamayız, sevdiğimiz bir insan bir şeyi yapmış ama yanlış ise de onu eleştirmekten kaçınıyor isek işte o zaman hem kendimize, hem muhatabımıza hem de topluma saygısızlık etmiş oluruz. Ölçüyü doğru koymaz isek hiç bir zaman doğruya ulaşma imkânımız olmaz. Bunu söyleme nedenime gelince malumunuz son günlerin en çok konuşulan konularının başında TBMM de çıkarılan İnternet yasasıdır, kimilerine göre bu çok yanlış, çok hatalı bir yasa iken kimilerine göre de çok doğru bir yasadır. Biz bu olayın direk muhatabı olarak konuşmak isteriz, neden muhatabı derseniz internet yasası direk basını ilgilendirmektedir, yazdığınız yazılar, yaptığınız haberler nedeniyle muhataplarınız sizleri mahkemeye verirler siz de gider kendinizi savunursunuz, bu konuda bu şehirde adliyeye en çok giden insanların başında bu fakir geldiği kanaatindeyim.
İnternet yasası direk bizi ilgilendirdiğine göre direk olarak bizim karşı çıkıp olmaz böyle şey bu basına sansür koymaktır, insanların haber alma özgürlüğünü yasaklamaktır dememizi bekleyebilirsiniz ancak biz böyle bir şey demeyeceğiz biz doğru olan ne ise onu söyleyeceğiz velev ki aleyhimizde olsun hiç önemli değil. Basın yasası çıktığı dönemlerde internet yaygın değildi, o nedenle internet suçları ile yasal mevzuat da yoktu, kimi konular basın kanununa dayandırılarak değerlendirilirken kimi konular internet yasaları ile değerlendirilmekteydi. Yeni çıkan yasayı tam okumasam da biraz göz atma imkanım oldu, bana göre fevkalade güzel bir yasa olmuş, yapanların eli sağ olsun diyorum. Neden böyle diyorsun diyenleriniz veya bana kızanlarınız olacak ancak yazacaklarımı okuduğunuzda haklı olduğumu rahatlıkla anlayacaksınız. Mevcut yasalara göre internet sitesi kurarken en ufak bir sorumluluğunuz olmadığı gibi, sitenin sahibi olmaksızın yayın yapması da mümkündü, yani siz bir internet sitesinden rahatsız olsanız veya size her türlü hakaret eden bir internet sitesi ile ilgili muhatap bulamıyorsanız, yayın hayatına son verdiremiyorsunuz, eliniz kolunuz bağlı kalıp o sitenin rezilliklerini seyretmek zorunda kalıyorsunuz. Sorarım size adalet bunun neresinde?
Bir diğer ve çok önemli konu önüne gelen internet gazetesi kurup Arşimet'in yer çekimi kanununu bulduğu zaman sokağa fırladığı gibi sokağa fırlayıp buldum, buldum diye bağırıp çağırmaya başlıyor. Elindeki üç kuruşluk internet sitesiyle insanlara istediği gibi saldırıyor, onların resimlerini yayınlıyor, siyasetçilere her türlü tehditler yapıp onları adeta söğüşlüyor. Bu şehirde internet haberciliği yapıp da okunan iki gazete vardır bunlardan birisi DENGE gazetesidir bir diğeri de bizim kurulduğumuz zaman kurulan şimdi kendisine gazete satın alan arkadaşın haber sitesidir. Bunun dışındakilerin tamamını toplasanız bu iki sitenin birinin tıklanma oranının yarısına yanaşmaları mümkün değildir. Hani birileri çıkıp biz şu anda otuzbeş bin tıklanmayla bu şehirde şunu bunu yapıyoruz diyorlar ya tamamen yalan. Bu iş için Google'ye bakarsanız kimin ne kadar okunduğunu rahatlıkla öğrenebilirsiniz, biz arkadaşlarımızın seçim dönemlerinde üç, beş kuruş kazanması için sesimizi çıkarmayız ancak yalanı konuşurken de biraz insaflı olur iseler iyi olur.
Peki, yeni çıkan yasada neler var derseniz öncelikli olarak şimdiki gibi evinde dahi internet sitesi kurup tek kuruş para ödemeden site sahibi olma dönemi sona eriyor. Yeni yasaya göre internet iletişimcileri birliği adı altında bir birim kurulacak herkes IP si doğrultusunda oraya bir bedel ödeyecek ve ona göre yayın yapma hakkına sahip olacak. Bu çok doğru ve çok isabetli bir karar, sokağa çıkan internet sitesi kurup bu işi ayağa düşüremeyecek siz onca insan çalıştırıp onlara maaş ödeyeceksiniz SSK primlerini yatıracaksınız kurumsal kimliğiniz olacak ama adamların tek kuruş gideri olmaksızın site kuracaklarsa adalet bunun neresinde? Bunun dışında da birçok güzel madde var yasada insanların kişilik haklarına yapılan saldırıları mahkemeye gidip uğraşmadan direk TİB'e müracaat ederek yayını durdurabileceksiniz, yani üçkâğıtçılar kafalarına göre yayın yapıp sorumluluktan kurtulamayacaklar. Mevcut yasayla işler o kadar zordu ki anlatamam, ismini cismini vermeyen insanlar site kurup yayın yapıyorlar, şikâyet edecek muhatap bulamıyorsunuz, şikâyet ettiğinizde o site benim değil diyenlerle ilgili yapacak hiç bir şey yok. TT Net'e müracaat ediyorsunuz onlar yetki bizde değil kesemeyiz yayınını diyorlar, sizin anlayacağınız çıkın çıkabilirseniz işin içerisinden ama yeni yasa bunların tamamını önleyecek. Zaten yasalar toplumun ihtiyacına göre çıkarlar bu yasa da yıllardır beklenen ve özlenen bir yasaydı, Cumhuriyet Savcılarının dahi çaresiz kaldığı bir yasa mevcuttu hamdolsun düzeldi. Peki, bu yasaya karşı çıkanlar neden çıkıyorlar derseniz onların amacı üzüm yemek değil bağcıyı dövmek, kafalarına göre Hükümet kurup Hükümet yıkmak isteyenler ve insanların özel hayatlarını deşifre edip onları bitirmek isteyenlerin bu yasa hiç işlerine gelmeyeceğinden karşı çıkmaları gayet doğaldır. Biz işini doğru yapanların sonuna kadar arkasında olduğumuz gibi art niyetlilerin de aynı şekilde karşısında olduğumuzu bildirerek sözlerime son vermek istiyorum. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.