İŞİN PÜF NOKTASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti kongrelerini bir yıl öne alınması yönündeki açıklamasının ardından herkes yorum yapmaya başladı. Kimisine göre teşkilatların tamamına yakını yenilenecek, kimisine göre yüzde kırkı yenilenecek, kimisine göre de her şey sil baştan olacak. İşin garip tarafı bunları yazanların bugüne dek yaptıkları siyasi öngörülerin hiç birinin tutmaması. Tamamen işkembe-i kübradan atılarak laf olsun torba dolsun cinsinden yorumlar. Yerel basında da durum aynı, okey oynarken, nargile içerken veya kafayı çekerken yapılan sohbetlerden elde edilen uydurma bilgilerle yazılan yazılar bunlar. İnsan bir şeyi yazarken ‘ben bu yazıları yazıyorum ama okur yutar mı?’ diye düşünüp yazar. Ama bizimkilerde o hassasiyet ne gezer. Havada bulup karada yiyenler, kendi sahip oldukları gazeteleri satıp siyasetçilerin gazetelerinde onlara yalamalık yaparak altlarına lüks araba çekenlerin yazdıklarından ne beklenir? Onu da siz takdir edin. Belediyelerin içinde bulunduğu sıkıntılı durumu eleştirirken bu duruma nasıl geldiklerini görmezlikten gelerek, başkanları suçlayan bu zihniyet, tüyü bitmemiş yetimin malını yiyen ahlak fukarası siyasetçilere yalamalık yaparak bu toplumu kandıracaklarını zannediyor iseler çok yanılıyorlar.
Cumhurbaşkanı kongrelerin erkene alınacağını söyledikten sonra İl başkanlarına verdiği talimat çok ama çok enteresan bir talimattır. Bu talimat işin püf noktasıdır, diyor ki ‘‘Ak parti kurulduğu günden bugüne kadar teşkilatlarda görev aşmış kim varsa, köşede bucakta neredeyseler onları bulun ve tekrar teşkilatlara alıp onların gönlünü alın. İşin püf noktası işte burası, adam olayı çözmüş. AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar teşkilatlarda olup da şimdi köşesine çekilmiş insanların sayısı milyonlarla ifade edilecek noktadadır. Dilerseniz biraz irdeleyelim bu konuyu. İl, ilçe, belde teşkilatlarında görev alıp daha sonra teşkilatlardan uzaklaştırılanların sayısı sadece ilimizde bin kişinin üzerindedir. Bunun dışında il genel meclislerinde, belediye meclislerinde ve belediye başkanlıklarında görev yapıp şimdi köşesine çekilenlerin sayısı da ondan aşağı değildir. Bunları aileleri ile birlikte topladığınızda karşınıza müthiş bir rakam çıkar. Bunu 81 ile yaydığınızda karşınıza milyonları bulan bir rakam çıkar. Bir de bu insanların etkili olduğu eş, dost akrabalarını işin içerisine koyduğunuzda karşınıza çok daha büyük bir rakam çıkar.
Samsun’da AK Parti kurulduğu günden bugüne kadar görev almış il teşkilatlarına bakıldığında pek çok insanın partinin kapısından içeriye girmediğini veya sokulmadığını rahatlıkla görürsünüz. Bu insanlara sadece güler yüz gösterilip halleri hatırları sorulsa ve yalandan da olsa onlara bir sıkıntılarının olup olmadığı sorulsa onlar için yeterlidir. Ama teşkilatlarda görev yapan insanların pek çoğu oradan hiç ayrılmayacaklarmış gibi zannedip kendilerinden başkasına hayat hakkı tanımayınca bu insanların tamamı küsmüş ve köşesine çekilmiştir. Sokakta ne kadar eski parti yöneticisi görsem hepsi bu konudan muzdarip. Partiye gittiklerinde kimsenin ciddiye almadığını, kimsenin görüşmek istemediğini, oysa parti ilk kurulduğunda ne çileler çektikleri söyleyen bu insanları Cumhurbaşkanı da fark etmiş ve il başkanlarına bu insanlara ulaşılması talimatını vermiştir. Keşke daha önce bunu yapsalardı da bu kadar oy kaybına uğramasalardı. Geçtiğimiz yerel seçimlerde öyle enteresan olaylara şahit oldum ki aklınız şaşar. Adam AK Parti’de yönetici olarak görev yapmış CHP’ye çalışıyor. Aynı şekilde başka adaylara çalışanlarını da gördüm, nedeni de bu olduğu ortada.
Gelelim teşkilatların yenilenmesi konusuna, siyaset öyle herkesin yapabileceği, vakıa-ı adiyeden bir meslek değildir. Siyaset yapacak kişinin ekonomisi düzgün olmalı, zamanı olmalı, kültürü olmalı, donanımlı olmalı. Bu şehirde tüm siyasi partileri kapsayacak şekilde söylüyorum. Bu saydığım niteliklere sahip kaç tane yetişmiş insan var? Nerde bir yeteneksiz varsa partilerin teşkilatlarına girip oralardan nemalanmaya çalışıyorlar. Hâl böyle olunca da siyasi partilerin yönetim kadroları çok zayıf kalıyor. AK partisinden CHP’sine MHP’sinden İYİ partisine tüm siyasi partilerdeki iç çekişmeler yüzünden kaliteli insanlar dışarıda kalıyorlar. Hâl böyle olunca da bundan en büyük zararı toplum görüyor. Örneğin görevden alınan bir il başkanı ve yönetimi küsüyor. Bu sayı en az 70-80 kişi, yakınlarını koyduğunuzda çok daha büyük bir sayı küskünler ordusuna katılıyor. Bunu 2-3 kez yaptığınızda muhaliflerin sayısı teşkilatlarda olanlardan daha çok oluyor. Bu da partiyi yıpratıyor ve sonunda teşkilatlarda huzursuzluk başlıyor. AK Parti’nin bu dönem yapması gereken şey teşkilatlarını yenilemek değil, teşkilatlara eski partilileri de alarak yollarına devam etmek olmalı. Samsun’daki Ak parti teşkilatları zaten yenilenmiş durumda, tekrar küskünler ordusu yaratmanın âlemi olmadığı kanaatindeyim. 40 yıllık siyasi tecrübelerim bunu emretmekte, farklı düşünenler varsa buyursun söylesinler diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.