Bugün gazeteci Adem kardeşimizle ilgili köşe yazacaktım ancak   dünkü  gazetelerin üçüncü  sayfalarında  yayınlanan  ilanlarla ilgili bazı yayın organlarında çıkan olumsuz haberleri görünce vazgeçtim. Bu  şehirde  baskıya boyun eğmeyen kimseye  Eyvallahı olmayan hatta Basın İlan Kurumundan gelen denetim elemanlarının , personelimize yanlış davranışları sonucu bizzat benim tarafından kovulmaları sonucu tam iki ay resmi ilan almayan tek gazete DENGE Gazetesi olduğu bir gerçek. Ancak haklı olunan bir davada haklının yanında durmayı da görev sayan gazete yine DENGE Gazetesidir.

                Basın İlan Kurumu Müdürü Mustafa Bey yaklaşık bir hafta önce ziyaretime geldi ve  şehrimizin üçüncü sayfa haberlerinde yer alan cinsel taciz olaylarının sürekli gazetelerde yer almasının şehrin imajını olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle gazeteciler bir araya getirerek bir çalışma yapmak istediğini söyledi. Kendisine dedim ki Müdür bey biz zaten üçüncü sayfamızda bu tür haberleri yayınlamayız bizim dışımızdaki gazeteler bu konuda bir karar alır iseler biz mutlu oluruz,  ancak bunların yüzde doksanı verdikleri sözün arkasında durmazlar senin yanında  konuşurlar adamlıktan dem vururlar ama çıktıktan sonra anında dönerler.

                Geçtiğimiz  Çarşamba  günü  gazetecilerin büyük bölümü Basın İlan Kurumunda bir araya gelerek üçüncü sayfa  haberlerinin  şehrin imajını olumsuz yönde etkilediği  gerekçesi ile yayınlanmaması yönünde karar almışlar, toplantıya katılanlardan bir gazete patronu   alınan karara onay verince gazete çalışanları kazan kaldırıp ertesi günkü gazeteyi çıkarmıyorlar. Gazete patronu ise gazeteyi onlarsız çıkaramayınca isteklerine boyun büküp  verdiği sözden dönmek zorunda kalıyor. Nihayetinde daha önce hazırlanan ilanda gazetenin ismi yer alırken bu olay sonrası gazete ismi çıkarılmak sureti ile yayınlanıyor.

                Bu arkadaşlarımız çok büyük iş yapmış gibi baskıya boyun eğmedik teraneleriyle haber yapmaları ise işin tantanası. Olayın aslı anlattığım gibi olmasına rağmen topluma sunma şekli çok farklı, Basın İlan Kurumu kimseye baskı yapmadığı gibi bu karar alınırken sadece öncülük etmiş, şehrin imajının kötü olmaması açısından çok doğru bir hareket yaptığı açıkça ortadadır. Bu arkadaşlarımız bir de dünkü gazetelerinde Vali Bey'in ağzından sanki kendilerinin yanında imiş gibi haber yapmaları işin çok daha vahim boyutu ben bizzat Vali Bey'i aradım görüştüm öyle bir şey söylemediğini sadece  gazetenin çıkmaması  nedeniyle arayıp geçmiş olsun dileklerini ilettiğini, alınan kararın gazeteciler arasında bir karar olduğunu kendisinin bu konuda bir şey söylemesinin doğru olmadığını ifade etti.

                Bu kadar güzel bir olayı  topluma farklı yansıtmanın ne anlama geldiğine ben anlam veremedim. Şehrimizin  sürekli olarak tecavüz, taciz, sarkıntılık haberleri ile anılmasını isteyen ve bu uğurda her türlü uğraşı veren insanları siz değerli okurlarımızın takdirine sunuyorum. Bir başka köşe yazarı ise bu konuda hem nalına vurmuş hem de mıhına. İlanı küçülterek yayınlamış ama köşe yazısında  tiraj endişesi olduğundan bu tür haberleri yayınlayacağı yönünde bir  imaj vermiş,zaten  ondan farklı bir şey beklemiyordum.

                Şehrimizde Basının ne hale geldiğini bilmem görebiliyor  musunuz  gazetelerde taciz ve tecavüz haberleri  ön plana çıkmasın diyenler  nerede ise  Cumhuriyet meydanına getirilip  ibreti alem olsun diye millete rezil edilecek  bu kadar rezalet olabilir mi sorarım size Basın İlan Kurumunun   başında bulunan  Genel Müdür adam gibi bir  adamdır  bu konudaki  icraatlarının  sonuna kadar arkasındayım. Toplumun ahlaki  değerlerine sahip çıkan isterse düşmanım olsun sonuna dek arkasında olurum. Bu insanların yaptıklarının ne anlama geldiğini henüz anlamış değilim varsa anlayan Allah rızası için bana da anlatsın.

Sözlerime son vermeden farklı bir konuya değinmek istiyorum malumunuz  iki gazeteci kardeşimiz iki aydan fazla bir süre Suriye'de medresei yusufiyyede tutuldu, geçtiğimiz hafta Ankara'ya gittiğimde gazeteci   Hakan Albayrak ile buluştuk bu konuyla ilgili çok detaylı bilgiler verdi konuyu bizzat o takip etmiş, Hükümette onun üzerinden ve İHH aracılığı ile konuyu çözmüş, Adem kardeşimizin bugün Samsun'a geldiğini ve Endülüs Kitabevinde Samsunlularla buluşacağını öğrendim kendisine hoş geldiniz diyorum ancak bir günlüğüne şehir dışına çıktığımdan yanına gidemeyeceğim. Cenabı Hak'tan Suriye'de  yaşayan kardeşlerimize yardım etmesini temenni eder im. Kalın sağlıcakla