Bugün şayet bize ayrılan yer yeterse birkaç konuya değinmek istiyorum, bu konulardan birisi son zamanlarda n yaşanan bazı olaylar sonucu bazı yerel medyalarının yayın politikalarında göze çarpan farklılıkların nedenlerini sizlerle paylaşmak istiyorum . Her zaman söylediğim bir sözümü tekrarlayarak konuya girmek istiyorum. Keşke bu güne dek söylediklerimde ben haksız çıksaydım. diyorum ya yine bu sözümü tekrar ederek sözlerime başlamak istiyorum. Neden bunu söylüyorum derseniz geçmişte yaşadığım deneyimlerimi paylaştığım bir çok konunun tekerrür ettiğini görünce bunu söylemek zorunda kalıyorum. 2007 yılında yaşadığımız şu meşhur A Takımı olayından bir hafta önce bir yerde sohbet ederken bir Milletvekili bana Büyükşehir Belediyesine yönelik operasyon yapılacağını söylediğini ve ardan bir hafta geçince operasyonun yapıldığını yazdığımı bir çoğunuz biliyorsunuz.

Aynı siyasetçinin şimdi başka operasyonlar peşinde olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Bir insanın makam mevki için bu kadar oyunlara nasıl kalkıştığına aklım ermiyor ama şuna canı gönülden inanıyorum ki adili mutlak olan Allah bir gün ayağını öyle dolayacak ki insanlar içerisine çıkamaz hale gelecek. Dilerseniz konumuzu biraz daha detaylandıralım geçtiğimiz haftalarda şehrimize gelen bir siyasetçiyi karşılama merasimine bir Belediye Başkanı vekilini gönderiyor, ancak siyasetçi bundan rahatsızlık duyuyor. Rahatsızlık duyma nedeni ise o Belediye Başkanının koltuğunda gözü olması. Karşılama merasimi ardından tüm protokol üyeleri yemek programına katılıyorlar, yemek programında siyasetçi kendisini karşılamaya gelen Başkan Vekiline Başkanın nerede olduğunu soruyor. Vekil olan kişi Başkanın yoğum işleri olduğunu o nedenle kendisini karşılamaya gelemediğini ama yerine kendisinin geldiğini söylüyor. Bunun üzerine siyasetçi kendilerine hizmet eden garsonu yanına çağırarak garsona tüm protokol üyelerinin yanında çok enteresan bir şey söylüyor. Nedir o enteresan söz biliyor musunuz? “Garson, sana sıkıştığın yerde bu yanımdaki arkadaş(Başkan vekilini göstererek) yardım edecek haberin olsun” diyor.

Bu kadar ağır hakarete rağmen Başkan vekili olan arkadaş en ufak bir tepki göstermiyor. Bir insan bu kadar mı aciz olur? Bu kadar mı makam mevki meraklısı olur merak ediyorum. Hiç unutmuyorum bundan dört, beş yıl önce bir Bakan gelmişti Belediye Başkanı şehir dışında olduğundan karşılama merasimine ben vekaleten katılmıştım, Bakanın programları tamamlanınca Amisos tepesine yemeğe gittik, orada yemek yerken bir Milletvekili Amisos tepesinin aslında İlkadım Belediyesi'nin hakkı olduğunu ama Büyükşehir Belediyesi'nin orayı gasp ettiğini söyleyince benim şahsımla hiç ilgisi olmadığı halde tepki vermiştim. Benim tepkimi gören Milletvekili karşı tepki verince Bakanın yanında başladık kavga etmeye Bakan duruma el koymak zorunda kaldı ve eğildi kulağıma dedi ki bırak şu terbiyesiz adamı onun yaptığı rezillik onu bağlar sen onu muhatap alma. Bu kavgayı benimle yapan arkadaşın da derdi Başkanlık makamı olduğundan böyle bir davranış göstermişti.

Şahsımla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir olaya dahi böyle bir tepki verme gereği duymama rağmen arkasında dimdik durduğum kişi benim sıkıntılı günlerimde asla arkamda durmamış olmasına rağmen bugün aynı durumu yaşasam tepkim yine aynı olur. Arkadaşımızın yaşadığı durum beni ziyadesiyle üzdü ama arkadaşımızın sırf ortalık karışmasın veya makamından olmak korkusuyla sessiz kalması kabul edilecek bir durum değil. Peki bu hakareti yapan siyasetçiye ne denir derseniz ben onunla ilgili söylenmesi gerekenleri geçmişte fazlasıyla söylediğim için tekrarına gerek görmüyorum, sadece herkes kendisine yakışanı yapmış diyorum. Ancak tepki vermeyen arkadaşı şiddetle kınıyorum. Allah'a büyük konuşmak istemem ama bana birisi öyle bir densizlik yapsa bedeli ne olursa olsun, dünyayı başına yıkardım velev ki muhatabım siyaseten benden çok daha üst makamlarda olsun benim için hiç fark etmezdi. Bu olayı duyunca hem çok üzüldüm hem de inanmak istemedim ancak olayı birkaç kişiye teyit ettirince gerçek olduğunu anladım.

Son günlerde bazı gazetelerin yayın politikalarındaki değişikliğin nedeni de Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına oturma kavgasının basına yansıma biçimidir. Özellikle Büyükşehir Belediyesine yakın bir yayın organının son günlerdeki yayın politikaları dikkat çekerken, daha önce Büyükşehir Belediyesinin aleyhinde haber yapmamaya itina gösteren bazı gazetelerin son zamanlarda yaptıkları yıpratma yayınlarının nedeni de budur. Sizin anlayacağınız bir yıl gibi kısa bir zaman kalan yerel seçimlerle ilgili perde arkasındaki kavga çok erken gün yüzüne çıkmış durumda.

Bu kavga önümüzdeki günlerde bazı operasyonlarla devam ederse kimse şaşırmasın, zira bu kavganın tarafları bu işi çok iyi becerirler, daha önce bu konuda ciddi deneyimleri olduğundan onlara bu işi çok görmemek gerekir. Kanaatimce bu işte birileri kavga ederken başkaları aradan çıkabilir, bekleyip görelim.

 Kalın sağlıcakla