KAYMAKAM  BEY O BAYRAK UĞRUNA NE GÜNEŞLER BATTI

 İki  gün önce şehir dışındaki işimi gördükten sonra şehre dönerken telefonum çaldı. Telefonun ucundaki  arkadaş Atakum  Kaymakamlık  bina  inşaatında inşaat  molozlarının Türk Bayrağı ile kapatıldığını ve bayrağın adeta bir bez parçası gibi yerlerde süründüğünü  söyledi. Birkaç kişiyi arayarak olayın doğru olup olmadığını teyit ettikten sonra ilçe Kaymakamının telefonunu temin ettim ve bizzat kendisini aradım.

Aslında habercilik mantığında bakıldığında olayın belgesi bulunduktan sonra muhatap aranmaz. Direk haber yapılır. Olayın muhatabını aramak demek,  haberi yapmamak için çare aramaktır. Ülkemizin içerisinde bulunduğu kritik dönemi ve  çözüm sürecini göz önüne alarak olayı haber yapmaksızın konuyla ilgilenilmesini ve olayın derhal halledilmesini istediğimden Kaymakam Bey'i arayarak konuyu anlattım. Doğrusunu isterseniz beklediğim  cevap  “Adnan Bey bu hassasiyetinin için teşekkür ederim. Bu kritik dönemde olayı haber yapmadan  aramanız bizi mutlu etti. Olay hassas bir konu ve ülke gündemiyle ilgili bu konularda haber yapmamak daha doğru olur” cevabını bekliyordum. En azından ben olayı kendisine anlattıktan sonra sadece “Derhal ilgileniyorum. Gereğini yapacağım” deseydi yine benim için yeterli bir cevap olacaktı.

Ancak Kaymakam Bey'in verdiği cevap beni adeta şoke etti.  Bana “Siz bağımsız gazetecilersiniz istediğiniz gibi haber yapın” demez mi?  Sorarım size  bu cevap ne anlama geliyor? Bir ilçenin en üst mülki amirini arıyorsunuz ve kendisine diyorsunuz ki  uğrunda nice vatan evladının can verdiği, milyonlarca insanımızın şehit edildiği, uğrunda bunca güneşin battığı ve ülkemizin sembolü, canımız, kanımız kadar mukaddes olan Bayrağımız inşaat molozlarının üzerine bir bez parçası gibi sarılmış ve yerlerde sürünüyor. “Bu konuyla ilgilenin” diyoruz ve bize  verilen cevap adeta bir siyasetçinin vereceği cevap gibi “siz bağımsız gazetecilersiniz dilediğiniz gibi haber yapın”…

 Benim  bu cevaptan aldığım mesaj şudur; “Ülkenin içerisinde bulunduğu durumu siz bağımsız gazeteciler kamuoyuna anlatın. Anlatın ki herkes içerisinde bulunduğumuz sıkıntılı durumu görsün” Bu cevaptan farklı bir anlam çıkaran varsa Allah rızası için söylesin. Ben ilçe Kaymakamını değil de, muhalefet milletvekillerinden  birisini arasaydım vereceği cevap bu olabilirdi belki. Öyle inanıyorum ki, Kaymakamın verdiği cevap kadar ağır olmazdı?

 Valiler  her ne kadar Devleti  temsil etseler de belli noktalardan sonra siyasi dengeleri gözetmek zorundadırlar. Kaymakamların böyle bir hassasiyetleri yoktur. Devlet adına her türlü işi yaparlar ancak sorumluluk ve görev alanlarına kimse müdahale edemez. Kaldı ki  olayın yaşandığı mekan Kaymakamlık  bina inşaatı. Kaymakam Bey haklı olarak “bana ne kaymakamlık  inşaatından ben teslim almadığım binadan sorumlu değilim” diyebilir. Oturduğu makamın camından kafasını çıkarıp baksa  olayı anında görebilecek durumda . Bir ilçede cereyan eden her türlü asayiş olayının birinci  derecede sorumlusu  ilçe Kaymakamıdır. Acaba olayla ilgili ilçe Kaymakamını değilde, Tarım ilçe Müdürünü veya bir başka bürokratı mı arasaydık. Biz çok iyi niyetli olarak ülkenin içerisinde bulunduğu hassas dönemi göz önüne alarak yapılan çirkin işin ortadan kaldırması için Kaymakam Bey'i aradık. İyi niyetli olmasaydık olay bize intikal eder etmez anında haber yapar internetten de duyururduk. Ama öyle yapmadık ve önce Kaymakam Bey'i aradık. Belki art niyetli insanların yaptığı bir olaydır. Konuyla ilgilenip halletmesini istedik. Bu kadar iyi niyete rağmen aldığımız cevap bizi hem üzmüştür hem de şaşırtmıştır.

Her insanın bir siyasi görüşü olduğu gibi Kaymakam Bey'in de siyasi görüşü olabilir. Olaylara bakarken bu çerçevede bakabilir. Örneğin bir Vali yardımcısı düşüncelerini  internet ortamından, katıldığı programlardan açıkça ilan etti. Bakanlık soruşturma yapsa da sonuç olarak görevine son vermemiş veya emrine almamış. Başka  bir İle aynı görevde tayinini yapmış. Demek ki iktidar, yapılan eleştiriler  karşısında bürokratlara sürgün yolunu seçmiyor, yasaları uyguluyor.

Kaymakam Bey'in de Dünya görüşü farklı olabilir. Kaldı ki Çarşamba ilçesinde uzun dönem Kaymakamlık yaptığından kendisini tanıyan herkes üç aşağı beş yukarı dünya görüşünü de bilir. Biz kendisinin dünya görüşüne de saygı duyarız. Burada yaşanan olay çok farklı bir olay. Ülkemizin sembolü, şehitlerimizin kanının ve bağımsızlığımızın sembolü olan bayrağımızın inşaat molozlarının üzerine kapatılması  gerçekten de ciddi bir olaydır. Allah korusun duyarlı vatandaşlar bu olayı görüp tepki gösterseler  işler öyle bir noktaya gelirdi ki değil Kaymakam, Vali dahi gelse olayı çözemezdi. Biz bu hassasiyeti göz önüne alarak kendisini aradık ancak aldığımız cevap fevkalade üzücü. Umarım gerekli  merciler  bu konuyla ilgili işlemleri yaparlar. Kalın sağlıcakla