KIZILAY YÖNETİCİLERİ DÜN ZİYARETİME GELDİ

Her  zaman söylediğim  sözü tekrar ederek bugünkü yazıma  başlamak istiyorum. Bizim işimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Öncelikle  üzerine basarak belirtmek istediğim husus geçenlerde sevgili kayınçom ile ilgili yazmış olduğum bir köşe yazısında  bana gelmiş olsa idi yaptığım haberleri yapmazdım ifadesini kullandığımda okurlarımızın bir kısmı haklı olarak neden yazmazdın  sorusunu sordular. Bu şehirde yaşayan insanların  arka planını  araştırdığımızda  büyük bir bölümü sınıfta kalır, sınıfta kalanların haberlerini yapmaya kalksak buna ömrümüz yetmez. Haber yaptıklarımız özellikle yöneticiliğe talip olan insanlar olduklarının üzerine basmak isterim, ayrıca yaptıkları  hatalardan pişman olan insanların bu netametlerini gelip anlatmaları halinde üzerlerine gitmenin çok doğru bir hareket olmadığını düşündüğümden bu ifadeyi kullandığımı bilmenizde yarar var. Zira  Yüce  Allah'ın tövbe  kapılarını kapatmadığını da unutmayalım.

            Kızılay Derneği Samsun Şubesi ile ilgili yapmış olduğumuz haberlerle ilgili dün Kızılay Başkanı Mustafa Keskin ve beraberindeki arkadaşlar ziyaretime geldiler, normal şartlarda yapacağımız yayın iki gün daha devam edecekti, Varan 3  ve Varan 4  haberleri sırada idi. Haberlerle ilgili geniş bir görüşme yaptık, yaptığımız haberlerle ilgili  haberi yapan arkadaşlarımız bazı  küçük hatalar yapmışlar örneğin birisinin soyadını bir başkası ile karıştırmışlar, bir arkadaşın aldığı cezayı gelen giden evrak defterini onaylatmadığı şeklinde yapmaları gerekirken gelir gider defterlerini onaylatmadığından aldı  şeklinde yapmışlar, bunun dışındaki evrakların  tamamı  Kızılay'da kayıtlı resmi evraklar olduğundan söylenecek çok bir şey yok.

            Kumbara olayı ile ilgili Başkan'ın kendisinin bilgisi dışında yapıldığı yönünde bir ifadesi var, ancak olayın çok yanlış bir olay olduğunu kendiside kabul ediyor. Bazı evraklarla ilgili olayların arka planının farklı olduğunu, her şeyi resmiyete istedikleri gibi geçiremediklerini ifade etti. Bana göre  Mustafa Keskin'in anlattıkları  ile yaptığımız haberlerin ters  düşen bir yanı yok.Ancak  evraklarda  yapılan hataların art niyetle yapılmadığını veya personelin kendisini  zor duruma düşürmek için özellikle yaptığını  ifade etmesi  ilginç  geldi bana,  sadece bazı uygulamaların iyi niyetli olarak yapıldığından  hukuka aykırı olabileceğini de ifade etti.  Mustafa Keskin'in bizzat gelip, olayı anlatma  gereği  duyması bu konudaki samimiyetini ortaya koyar. Bu iyi niyeti görünce yarın ve daha sonraki gün yapacak olduğumuz haberleri yapmaktan vazgeçtik. Zaten olay  savcılık tarafından incelemeye alındığından matlup hasıl oldu kanaatindeyim.

            Bizim derdimiz üzüm yemek olduğundan sıkıntısını beyan eden arkadaşlara da yardımcı olmayı görev addederiz. Kızılay ile ilgili  haberleri yaparken derdimiz insanları  karalamak değil, kurumda  yapılan yanlışların önüne geçmektir. Yaptığımız haberlerle ilgili rahatsızlığını beyan edip, ziyaretime gelen bir başka arkadaşımız Uğur Ofset'in sahiplerinden Köksal Bulut'un da bir hayli sıkıntılı olduğunu görünce üzüldüm. Kızılay'a uzun yıllardır iş yaptığını ancak piyasanın çok altında rakamlarla yaptığını ifade etti. Buradaki sorun nedir biliyor musunuz ihale kanununda 22/d olarak adlandırılan hizmet alımlarında yaptırılan işin ucuz fiyata yapılmasının yanında sürekli olarak aynı firmalara yaptırılması sorunudur.

            Kızılay Başkanı dernek statüsünde olduklarından ihale kanununa tabi olmadıklarını söyleyince ona dedim ki o zaman teklif alma usulü ile değil, direk satın alma olarak işlem yapmış olsaydın ne matbaacı arkadaş zan altında kalırdı, ne de yönetim olarak sizin birilerini kayırdığınız düşünülürdü. Beş yıldır bir işi aynı insan yapıyorsa rakip firmaların bu işten rahatsız olması doğaldır. Olaya savcılık el attığından daha fazla üzerine gitmeye gerek olmadığını düşünmekteyim.

            Dünkü yazımda da belirttiğim gibi Kızılay Başkanı  Mustafa Keskin insan olarak sevdiğim bir insandır, Uğur Ofset'in sahibi Köksal  Bulut'da arkadaşımdır, bu insanlara  karşı en ufak bir husumetim olmadığı gibi  üzülmelerine de gönlüm razı olmaz ancak ortada bir yanlış varsa mutlaka düzeltilmeli, zira Kızılay ülkemizin  en nadide, en kutsal kurumlarından birisidir. Hakkın ve haklının üstün olacağı bir toplum özlemiyle kalın sağlıcakla