KÖPEKLER VE İNSANLAR

                                                               KÖPEKLER  VE İNSANLAR

                Hayvanları çok severim ancak köpekleri yakından tanımadığım için mesafeli durmaya çalışırdım, ne zaman ki bizim ufaklık üç yıl önce İstanbul'dan köpek getirip beslemeye başladı köpekleri de yakından tanıma fırsatım oldu. Her hayvanın kendine has özelliği vardır ancak köpeklerin bir kısmı toplumumuzdaki bazı insanlardan çok daha şahsiyetli ve  dürüst dersem abartmış olmam. Bunu söylerken köpeklerin her çeşidi için aynı fikirde olduğumu söylemem de doğru olmaz, ufacık bir et parçasına veya bir küp şekere yeşillenip sahibini terk eden köpekler de var ancak köpekler içerisinde en kişiliksizi ve menfaatperest olanı fino köpeği olduğu bir gerçek. Bizim Alaşı öyle ufak tefek hediyelerle kandırmak çok zordur, sahibini asla satmaz, yediği kaba pislemez, siz onun yanında düşüp bayılsanız asla yanınızdan ayrılmaz. Siz ona bakarken iyi niyetli olarak mı bakıyorsunuz kötü niyetli olarak mı bakıyorsunuz anlar ve size ona göre davranır. Yazlıktaki komşularımızın çoğu ile arası iyidir, sadece bir tanesini gördüğünde adeta çıldırıp kendisini parçalıyor, demek ki o komşumuz kendisine iyi niyetle bakmadığından ona çok sinirleniyor. Ben bizim Alaşı bir çok insandan  üstün tutarım.

                 İnsanların hayvanlarla ilişkisine gelince toplumda genel kanaat olan şey veya öteden beri konuşulan şey insanların hayvan cinsleri ile ilişkili olduğu yönündedir. Örneğin nankör insanların kedi cinsinden oldukları, sağlam karakteri olmayanların maymun cinsinden oldukları, sağlam karakterli ve sadık insanların ise köpek cinsinden oldukları rivayet edilir. Hatta insanları tarif ederken şebek cinsli, kedi cinsli diye tarif edenler de olabilir. Bu dediğimi sakın evrim teorisine benzetmeye kalkmayın, benim buradaki kastım insanlar arasında rivayet haline gelmiş olan konuları sizlerle paylaşmaktır. Köpek cinsi insanlar da kendi aralarında çeşitlere ayrılırlar, örneğin dostunu ölümüne savunup asla satmayan insanlar alman kurdu veya Sivas kangalına benzetilir, sürekli konuşup hiç icraat yapmayanlar ise Golden türü köpeklere benzetilir, her gördüğü insana yeşillenip üç kuruşluk menfaati için anında renk değiştiren insanlara ise Fino köpeklere benzetilirler.

                İnsanlarla köpeklerin karakter benzeşmesi konusunda bir çok olay bize ışık veriyor, toplumumuzda yaşayan insanların yaşam biçimlerine baktığımızda kimisi Fino köpeği ile bire bir örtüşmekte, yaşam biçimlerine bakıldığında her insanla iyi geçinmeye çalışan, üç kuruşluk menfaati için satamayacağı insan olmayan, dün bir arkadaşı ile beraber iken bugün o arkadaşının tam zıt karakterlisi olan kişilerle beraber olan insanların Fino köpeklerinden ne farkı var sizlere soruyorum. Yaşam biçimlerini tamamen menfaate dayalı bir hale getirip, beşeri münasebetlerini insanların kariyerine, parasına, makam ve mevkiine göre düzenleyen insanlar Fino köpeği dahi olamayacak kadar kişiliksiz insanlardır. Daha düne kadar arkadaşlarının yanından ayrılmayıp, onlarla beraber olan bu tür insanlar üç kuruşluk menfaatleri için anında 180 derecelik bir dönüş yapıp, kişiliksiz insanlarla beraber olabiliyor iseler o insanlar değil fino köpeği hayvan dahi olamazlar, zira hayvanların dahi bir onuru vardır, dün düşman olduklarına yaklaşırlarken biraz tedbirli olurlar, biraz mesafeli yaklaşırlar, ama bu tür insanlar dün küfrettikleri insanların kıçlarını  yalamayı onur saymaları ve  onlara ağabey demeleri  onları hayvanlardan da aşağı mertebelere getirir.

                Bir insanın kendi şahsiyeti, kendi onuru, kendi duruşu yok ise o başkalarından kişilik almak için her türlü şebekliği yapar, kendisini ispat edebilmek için ben falanca siyasetçinin şu kadar zamanlık arkadaşıyım veya feşmanca bürokratın çok samimi arkadaşıyım diyerek kendisine kişilik vermeye çalışır  ama  bilmezler ki asıl kişiliksizliklerini ortaya koyduklarını. Hatta bu tür insanlar herhangi bir konuyu kaleme alsalar  kendi güvensizliklerini güvenilir hale getirmek için  birilerini referans göstermek suretiyle konuları anlatmak zorunda kalırlar. Bu insanlara acımak gerekir ama ne kadar acırsak acıyalım onlar değişmez, biz onlara kişilik vermek için ne kadar uğraşsak da nafile. Bir insan doğuştan karakterli olacak sonradan sokma akılla karakterli olunmuyor, üç kuruşluk Dünya menfaati için öteye beriye yeşillenmeden dimdik ayakta durmak ER kişilerin işi olduğundan Fino Köpekleri karakterli insanlardan bu tür davranışları beklemek de ciddi anlamda hata olur. Birilerinin talimatları ile hareket eden insanlar birilerinin izin verdikleri ölçüde insan olabilirler, bu tür insanlardan etrafımızda çok fazla olabileceğini göz önüne aldığımızda onlardan uzak durmak yerine onlarla birlikte yaşamaya alışıp, onların tezgahlarına düşmemeye gayret edeceğiz. Ben bu tür insanlara çok birlikte oldum bana çok yakın oldukları dönemde dahi onların tuzaklarına düşmedim, hatta onların çok samimi sorularının altında dahi hangi art niyetin yattığını çok iyi bildiğimden onlara pabuç bırakmadım, onları birileri tepe, tepe kullandı, halen daha da kullanmaya devam ediyor Allah onlara selamet versin der işimize bakarız. Kalın sağlıcakla                                                   

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR