KOSKOCA ADAMLARIN YAPTIKLARINA BAKARMISINIZ

KOSKOCA ADAMLARIN YAPTIKLARINA BAKARMISINIZ

Bugün yine sizinle biraz hasbihal etmek istiyorum, nedenine gelince canımı sıkan veya bilmediğiniz bazı konularda sizleri aydınlatmak istiyorum. Nedir bu konular derseniz konu çok ancak hepsini yazmaya kalksak ne sayfalara sığar ne de zamanımız yeter. Toplumumuz iyi niyetli olduğundan olaylara iyi niyetli bakıp konuları bu doğrultuda değerlendirdiğinden olayların arka planını göremiyor. Toplumun gözü, kulağı ve vicdanı olma özelliğine sahip olan basın gördüklerini, bildiklerini bu doğrultuda değerlendirmek zorunda olduğunu düşündüğümden zaman, zaman yaşanan olayların arka planını sizlere sunma gereği duyuyorum. Son zamanlarda dikkatimi çeken konulardan birisi bazı üst düzey bürokratların, siyasetçilerin ve iş adamlarının radyolara kadar gidip basit programlar yapmalarıdır. Bunu söyleme nedenim radyo yayınları artık tarihe karışmış, sadece dolmuş, minibüs gibi araçlarda sürekli olarak araç başında bulunan insanların zaman geçirebilmek adına dinledikleri yayın organlarıdır. Bu insanların dinledikleri şeye gelince ağırlıklı olarak müzik kültürü ile ilgilendiklerini söylersem hata etmiş olmam.

Şehrimizde onun üzerinde radyo kanalı olduğunu tahmin ediyorum, ben şahsen hiç yerel radyo dinlemediğim için kaç tane olduklarını da bilmem, kaldı ki basın camiası adına bu radyoların en önemli işlevi dinleyicilerine müzik dinletip, onları eğlendirmektir, bu işlevleri nedeniyle de yaptıkları işi önemsiyorum hatta ben sürekli olarak TRT'nin Polis Radyosu veya müzik yayını yapan FM kanallarının Türk sanat müziği icra edenlerini dinlerim. Ancak radyoların bu işlevlerinin dışında yaptıkları yayınlar toplumu çok ilgilendirdiğini düşünmüyorum. Radyolarda DJ olarak çalışan insanların da ağırlıklı olarak müzikle ilgilendikleri ortada. Son zamanlarda şehrimizde birileri ellerindeki basın organlarının etkisizleştiğini görünce bu kez yardımcı olması bakımından radyolara, dergilere yöneldiklerini görünce içimden gülüyorum. Bir insan yaptığı işte başarılı ise o işin çok daha amatörce yapılanını neden yapar siz takdir edin. Dünyada internet yayıncılığının sürekli olarak revaç bulduğunu ve önümüzdeki dönemlerde yazılı basının yerini internet yayıncılığına bırakacağı göz önüne alındığında internet ortamında yapılacak her çalışmaya saygı duyarım, onun dışındaki uğraşlara gelince tamamen palyatif ve pansuman çalışmalar dersek abartmış olmayız.

Dilerseniz bu dediğimi bazı örneklerle biraz daha detaylandıralım, uydu kanallarının aylık RTÜK kirası 21.00 dolar+KDV yaklaşık olarak elli bin lira sadece uydu kirası, buna personel giderleri, reklam gelirlerinin RTÜK payı eklendiğinde aylık gideri 70- 80 bin lira civarında bunu karşılayabilmek için en az ayda yüz, yüzeli bin liralık geliriniz olacak bunu yapmak için ya Sanayi kentinde yaşayacaksınız veya bulunduğunuz kentte bir Belediyenin desteği ile ayakta duracaksınız, şehrimizde bunun dışında ayakta durmak mümkün olmadığını çok iyi biliyorum. Kaldı ki günümüzde yazılı basının izlenme oranı görsel basından çok fazla olduğundan görsel basının reklam gelirleri de çok düşük. Yazılı basına gelince ofset baskısı olan bir gazetenin de aylık yaklaşık gideri TV kanalı kadardır onu da çevirmek kolay değil ancak onda bazılarının yaptığı gibi şehirdeki dengeleri gözetmek sureti ile habercilik yaparsanız o zaman o dengelerini gözettiğiniz kişilerden bazılarına her gün beş yüz gazete, bazılarına bin gazete satın aldırıp bayi satışını yüksek gösterirseniz o zaman resmi ilandan yüklü pay alıp geliriniz de yüksek olur ve dönüşürsünüz. Bizim gibi kimseye eyvallah etmezseniz ve işinizi adam gibi yaparsanız işiniz çok zor ama hamdolsun halimizden memnunuz Allah başka türlüsünü nasip etmesin.

İnternet yayıncılığına gelince aslında önü açık bir sektör ancak gelir noktasında geliri çok az olduğundan bu işi yapan meslektaşlarımız ciddi anlamda sıkıntılı günler geçiriyorlar, onlara reklam verenler adeta sadaka verircesine istemeden veriyorlar ama emin olun ki bu sektörün yaptığı işin etkisi değil radyolarda uydu kanallarında dahi yok ama henüz toplum bu bilince ulaşamadı. Bir internet sitesinin muhabiri gidip bir siyasetçiye veya üst düzey bürokrata roportaj yapmak istese dudak bükerler ama çok basit ve hiç kimsenin dinlemediği bir radyonun güçlü patronunun ricası ile anında o radyonun ayağına kadar gidip sanki çok büyük bir iş yapmış gibi beyanat vermeleri kendilerini ne kadar gülünç duruma düşürdüğünü bilseler değil oralara gitmek kapılarından dahi geçmezlerdi ama şu makam sevdası var ya insanları ne hale getirdiğini görünce insan tiksiniyor. Keşke insanlar hür iradeleri ile hareket edebilseler de doğru olanı yapsalar ama ne mümkün şehirdeki güç odakları onları uzaktan kumandalı televizyon kanalları gibi yönetmeleri çok ama çok üzücü bir durum. Koskoca kelli felli adamlar almışlar başlarının üzerine kulaklığı çocuklar gibi bir de poz vermeleri çok gülünç, biraz düşünseler biraz da iradelerini kullanabilseler bu rezilliği yapacaklarını sanmam. Her şeyin bir yakışanı var ama bu tür basit hareketler ciddi insanlara hiç yakışmıyor haberleri ola. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR