LİSTELER YENİLENMELİ
LİSTELER YENİLENMELİ
Erken seçimin en güçlü alternatif olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu söylemini neye göre söyledi bilmiyorum. Şayet kamuoyu anketlerine dayanarak böyle bir karar almış ise bana göre yanlış. Zira aynı kamuoyu anketleri 7 Haziran seçiminden önce, AK Parti’nin oyunu yüzde kırk beş göstermekteydi. 7 Haziran seçimi öncesi AK Parti’nin oy oranını yüzde kırklarda gösteren anketler sadece gezici anketler olduğunu göz önüne alacak olur isek diğer firmaların yaptırdıkları anketlerin hiç birisinin tutmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. AK Parti Genel Merkezi’nde görüştüğüm arkadaşlar, 7 Haziran seçiminden önce bana AK Parti’nin oy oranının yüzde kırk beş gözüktüğünü söylemişti ama alınan sonuç ortada. Şayet AK Parti bu seçimden önce bazı ataklar yaparsa o zaman durum değişebilir, aksi halde en ufak bir değişikliğin olacağını düşünmüyorum.
Yapılması gereken değişiklikler nelerdir derseniz, öncelikli olarak vekil listelerinde değişikliğe gidilmesi gerektiği herkesin ortak kanaatidir. AK Parti kurulduğunda mal varlığı yok denecek noktada iken şimdi milyon dolarları yok sayan, servetleri yüz milyon dolarlarla ifade edilenleri sürekli olarak bu toplumun konuştuğunu ve o nedenle AK Parti'ye oy vermediklerini hepimiz biliyoruz. Bu toplum her şeyi çok iyi takip ediyor, kimin ne yaptığını, malından mülküne, çoluğundan çocuğuna neyin ne olduğunu en ince detayları ile takip ettiğini unutmamak lazım. Bunun dışında listelerde kendilerine yer bulan isimlerle ilgili toplumdan çok enteresan tepkiler gelmeye devem ediyor. Örneğin bazı kurumlarda yapılan kiralamalarla ilgili ciddi anlamda rantların döndüğü, bunu kurumun başındaki siyasetçilere yakın olan bazı oda başkanlarının komisyon alarak yaptıkları, hatta bu konuda bir oda başkanının uygun olmayan binasının önce kiralanmadığı daha sonra bahsedilen oda başkanının devreye girmesi ve yüksek meblağlarda komisyon alarak kiralama işini hallettiği dillere destan olarak konuşulmakta.
Listeye giren bayan vekilimizle ilgili de kamuoyunda ciddi anlamda bir tepki olduğu ortada. Ancak ben şahsen kendisini tanıdım, hanımefendi bir insan. Tülay Hanım’ın dışındaki aday adayları içerisinde en layık olanı oydu dersem abartmış olmam. Listenin beşinci sırasında bulunan arkadaşla ilgili kendi ilçesinde dahi tepki olduğunu söylediğimde bazı arkadaşlarımız itiraz etmişlerdi ama seçim sonucuna bakıldığında il genelinde AK Parti yüzde on oy kaybına uğrarken, Kavak ilçesinde yüzde on beş oy kaybına uğramış olması bu arkadaşımıza karşı duyulan tepkinin sandığa yansımasıdır. Altıncı sıraya giren Kamuran Bey bana göre en büyük haksızlığa uğrayanlardan birisidir, zira Terme ilçesi ona gerçekten destek verdi. Kimse onunla ilgili menfi bir şey söylemedi, herkes müspet söylemesine rağmen beş yüz oy gibi küçük bir oy oranıyla seçilememiş olması üzücü bir durum.
Listenin birinci sırasına oturan ve Samsunun siyasi patronu olarak adlandırılan Bakan’a gelince, ben şahsen mülayim, halim selim uyumlu bir arkadaş olduğunu düşünmekteyim. Bu nedenle de ona karşı tepki olmayacağını düşünüyorum. Ancak kamuoyundan gelen tepki benim düşüncelerim doğrultusunda değil. Sayın Bakan’ın kimsenin işini görmediği, kimse ile görüşmediği, onu arayanların, yakını olan Hakkı ismindeki akrabası olan özel kalemine ulaşabildiğini, onun da hiç kimseyle ilgilenmediği, hatta gelen aramaların bir çoğunu Bakan'a iletmediği yönünde bir tepki var kamuoyunda. Bakan Bey, Bakan olmadan önce ben de bir iki kez Hakkı denen arkadaşla muhatap olmuştum. Benim de verdiğim işleri halletmediğini biliyorum ama o zaman düz Vekil olduğundan belki becerememiştir diye düşünmüştüm. Bakan olduktan sonra gelen taleplere duyarsız kalması veya insanların işlerini görmemesi siyaset literatürünün kabul etmeyeceği bir durumdur.
Eski Bakan ve siyasete girmesinde çok büyük emeğim olan Demircan’a gelince, daha önce de belirttiğim gibi çok iyi bir ideolog, bir gecede bir kitap okur bitirir. Zekâsı ve IQ’su çok yüksek bir insan ama hukukçuların deyimi ile siyasette “Keen lem yekün” ( yok hükmünde) olan bir arkadaşımız. Gerek Refah Partisi’nde, gerek Saadet Partisi’nde, gerek Has Parti’de ve gerekse AK Parti’de varlığını ortaya koyamamış bir arkadaşımız. Siyaset hizmet ve çözüm üretme sanatıdır. Toplumun ihtiyaçlarına, teşkilatların taleplerine karşılık veremeyen siyasetçiler yok olup gitmekle mükelleftirler. Görüştüğüm bir Allah kulunun, bu arkadaş verimli bir siyasetçi, benim şu işimi gördü veya toplum adına şu icraatı yaptı dediğini görmemişimdir. Keşke görebilseydim de bu arkadaşımız en verimlileri diyebilseydim.
Ezcümle siyasetin hızlı dönemlere girdiği ve seçimin yenileneceği varsayılan şu dönemde AK Parti yeniden tek başına iktidar olmak istiyorsa önce listelerini gözden geçirmeli, ardından emeklilerle ilgili bir düzenleme yapmalı, ardından da ekonomiye canlılık kazandırmalı… Aksi halde tek başına iktidar hayalden öteye geçemez. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.