Milli Eğitim Müdürlüğü' ne yapılması düşünülen Atama

Bugün yazmam gereken yazı sayısı üç idi. Birincisi; Canik İlçesi'nde yapılan AK Parti kongresi ile ilgili tespitlerim ve Canik Belediyesi'nde olup bitenlerle ilgili bazı detaylar. İkincisi; Samanyolu Televizyonu'nda seyrettiğim Doğruluk Ekseni dizisinde, "Kambur Haşim Ağa" tiplemesini yapan oyuncunun vermek istediği mesaj ve bu Kambur Haşim Ağa'nın Samsun temsilcisinin kim olduğu. Üçüncü konu ise; İlimize ataması yapılan veya kararnamesi köşkte bekleyen, bayan İl Milli Eğitim Müdürü ile ilgili düşüncelerim.
Konunun önceliği ve önemi bakımından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ataması yapılan veya köşkte bekleyen konuyu, bugün yazmaya karar verdim. Diğer iki konuyla ilgili detayları zaman, zaman yazacağımdan, onları daha sonraya bırakmaya karar verdim.
Eski Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Nevzat İspirli'nin, 18 Kasım 2008 tarihinde Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atanması ile boşalan Milli Eğitim Müdürlüğü koltuğuna yaklaşık altı aydan fazla bir süredir Tahsin Nas Bey vekâlet etmektedir. Vekâlet ettiği dönem içerisinde birçok başarıya imza atan Tahsin Bey'in üzerine, bu ili hiç tanımayan, yöneticilik vasfı, Tahsin Bey'den daha düşük olan bir bayanı getirmeye çalışmanın, doğru bir davranış olmadığı kanaatindeyim.
Cevdet Aydın'la başlayan İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki yabancı idareci dönemi Nevzat İspirli ile devam etmiş, Tahsin Nas'la son bulmuştur. Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu Hanım'ın değerli bir insan olduğunu, kendisi ile birlikte sohbet etme imkânım olduğunda müşahede ettim. Ancak, daha önceki, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde, Sosyal Hizmetler İl Müdürü olan arkadaşımızı görevinden birkaç kez alıp, yerine başkasını vermiş olmasına rağmen, o arkadaşın mahkeme kararı ile geri dönmesi sonucu hem kuruma zarar verilmiş, hem siyasi irade zaafa uğramıştı. Hele ki arkadaşımız rahmetli oldu da olay çözüldü. Aksi halde, Bakanlık'ı dinlemeyen bir İl Müdürü'yle çalışmaya devam etmek zorunda kalınacaktı.
Milli Eğitim Müdürlüğü, gerek personel açısından, gerekse işlevi açısından en önemli müdürlüklerin başında gelmektedir. Sürekli amir değişmesi, bölgeyi tanımayan insanların amir olarak atanması hem çalışanları, hem de ilgili kuruluşları olumsuz etkileyeceği bir gerçektir. Bayan Milli Eğitim Müdürü, atanması gerekiyor veya öncelikli olarak böyle bir politika hedefleniyor ise, bunun farklı yolları vardır. İlimizde Milli Eğitim Müdürlüğü yapabilecek seviyede bayan eğitimci yok mu da, ta İzmir'den Milli Eğitim Müdürü getiriyoruz?
Aldığım duyumlar doğru ise, bu arkadaşımız evini taşımayı da düşünmüyormuş. Belli bir süre Samsun'da kaldıktan sonra başka bir ilde veya Ankara'da görev almak istiyormuş. Nevzat İspirli de evini taşımadığı için dönemin Bakanı tarafından evine yakın olan İzmit iline tayinini yapmıştı. Ailesinden ayrı yerde gurbet hayatı yaşayarak görev yapan insanların o ile faydalarından çok, kendi ailelerinin yanına ne zaman gideceklerini düşünmeleri kadar doğal bir şey olamaz.
Popülist politikalar yaparak sadece, etrafa hoş görünmek adına icraat yerine görüntüyü tercih edecek insanları idareci olarak atamaya kalkmak, palyatif çözümün ötesine gitmez. Hiç unutmuyorum ANAP hükümetlerinde sanırım Mustafa Kalemli'nin, İçişleri Bakanlığı dönemiydi. Muğla'ya Leyla Ataman mıydı, neydi, unuttum! Bir bayan Vali atanmıştı. Uzun yıllar orada Valilik yaptı. Daha iki hafta önce gittiğim Muğla ilini, Ege Bölgesi'nde olmasına rağmen, değil bizden, ilçemiz durumundaki Bafra'dan çok daha geride gördüğümü söylesem abartmış olmam.
Kalite cinsiyette değil, niteliktedir. Önemli olan şuralı, buralı, erkek bayan değil, iş yapacak kaliteli insanların iş başına getirilmesidir. "Öyle bayanlar vardır ki, elli tane erkeğe değerler, öyle erkekler vardır ki sadece pantolon giyerler." Yaptıkları hiçbir iş yoktur, ancak öyle bayanlar da vardır ki gezip, tozmaktan, gösteriş yapmaktan başka bir işe yaramazlar.
Yapılması düşünülen veya yapılmak üzere kararnamesi köşke düşünülen bu bayan arkadaşımızla ilgili, ilimiz milletvekilleri ciddi bir araştırma yapmalı. Şayet benim duyduğum gibi kısa süreli bir idareci olarak ilimize gelip, buradan başka yerlere sıçramak isteyen birisi ise, müdahale edip, mevcut arkadaşımızla yola devam edilmeli. Ancak, bu arkadaşımızın vekaleti de asalete döndürülmeli, altı yıl vekaleten Tarım İl Müdürlüğü yapıp, şimdi işsiz kalan Sadullah Bey'in başına gelen haksızlıkları başkalarına yapma hakkına sahip olmadığımızı da unutmayalım.Önümüzdeki yazılarda diğer konularda buluşmak üzere hoşçakalınız.