NE MUTLU BİZE SİYASİ AĞABEYLERİMİZ OLACAK?
NE MUTLU BİZE SİYASİ AĞABEYLERİMİZ OLACAK?
Aday adaylarının yoğun olarak ortaya çıkmaya başladığı şu günlerde mevcut vekillerin ikisi hariç diğerlerinin tamamının Belediye Başkanlığı koltuğunda gözü olduğu açıkça ortada. Bu nedenle yaz aylarında daha önce hiç ziyaret etmedikleri köyleri ziyaret ettiler. Gitmedikleri çay ocaklarına gittiler, insanlarla kucaklaştılar. Bir kısmı ise şehrin nerede ise her köşesine reklamlarını astırdı. Konuşmaya sıra gelince biz belediye başkanlığına aday değiliz deyip, işin içerisinden çıkmaya çalışıyorlar. Bu insanlar toplumun artık eski toplum olmadığını unutmuş olmalılar ki zaman zamanda saçmalıklardan da vazgeçmiyorlar.
Hiç unutmuyorum AK Parti ilk kurulduğunda kendisini partinin yegane sahibi olarak gören bir arkadaşımız Başbakan şehrimize geldiğinde yanına dahi gitmeyip tavır koymuştu. Milletvekili aday adaylığı sıralamasında ise müracaat dahi etmemişti. Müracaat etmemesine rağmen bazı ağabeyleri bizzat devreye girip bir yerleri aramaları sonucunda listedeki yerini almıştı. Sanırım 2006 senesiydi. Bu siyasetçi arkadaşımız AK Parti'nin genişletilmiş il divanı toplantısında kalktı bir konuşma yaptı. Aslında yaptığı konuşmada temel hedefi bana vurmaktı. Önce kendisinin siyasete nasıl girdiğini ve aday adayı olmadığı halde adeta zorla milletvekili yapıldığını anlattı. O konuşmada öyle bir şey dedi ki, Bir vekilimiz var o vekil belediyeden partiye ekonomik destek veriyor Bu konuşma üzerine Allah selamet versin bir arkadaşımız kalktı ve ona dedi ki; Sayın vekil, öğlende yediğin yemeğin parası işte o dediğin destektir. demesi üzerine salondaki tüm partilileri vekile karşı ciddi anlamda öfkelendirmişti.
Şimdi aynı milletvekilimiz Ben aday değilim diyor. Herkesin de ona inandığını zannediyor ama Ankara kulislerinde verdiği mücadeleyi yakından takip ediyorum. Buradaki söylemler ile oradaki eylemler çok farklı. Ben onun yerinde olsam böyle bir yol izlemezdim. Kendisine göre yarın aday olamadığında ben zaten aday değildim deyip işin içerisinden çıkacağını zannediyor ama toplumdaki algının sandığından çok farklı olacağından en ufak bir şüphem yok.
Diğer vekillerimiz de aday değiliz diyorlar ama şehrin adeta her yeri Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın totemleri ve tabelaları dolmuş durumda. Trabzon'a gittiğimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tek bir tabelasına rastlamak mümkün olmadı. Diğer vekillerimiz de adaylık için yanıp tutuşuyorlar ama aday olduklarını açıkça ifade edemiyorlar.
Dün bazı basın yayın organlarında üç dönem seçilmiş olan vekillerle ilgili Başbakan'ın son noktayı koyduğu yazıldı çizildi. Başbakan'ın mevcut Samsun milletvekillerini (3 dönemi doldurmuş olan) AK Parti Genel Merkezi'ne çekeceği ve onların yeni siyasetçilere ağabeylik yapacaklarını yazdılar. Bu haberleri okuyunca kendi kendime dedim ki; Ne mutlu bizlere artık bizim de siyasi ağabeylerimiz olacak, onlardan çok şeyler öğreneceğiz Daha sonra konuyu açtığım arkadaşlar dediler ki; Onlardan ne öğrenilebilir anlatır mısın? Elbette anlatırım dedim ve saymaya başladım. Örneğin bazılarından kibirlenmek ve herkese yukarıdan aşağı bakmak için ne yapılabileceğimizi öğrenilebiliriz. Bazılarından yakın akraba eş ve dosta bankalardan kredi nasıl alınır? Milletin değil şirketlerin vekili nasıl olunur onu öğreneceğiz. Bazılarından iş almak karşılığında komisyon nasıl alınır? Zamparalık nasıl yapılır, adam nasıl satılır. İnsanların arkasından iş nasıl çevrilir onu öğreneceğiz. Bazılarından ise karnından nasıl konuşulur. Yanına gelip yardım isteyen seçmenlere vaazu nasihat nasıl yapılır, ırkçılığa dayalı siyaset yapmak için hangi yol izlenir onu öğreneceğiz.
Sizin anlayacağınız mevcut vekillerimizin on yıllık siyasi birikimlerinden istifade etmemiz gereken o kadar çok şey var ki saymakla bitmez. İşte bunun farkına varan AK Parti Genel Merkezi bu insanları Parti Genel Merkezi'nde istihdam edip, yeni yetişecek olan siyasetçilere örnek olmalarını sağlayacakmış!.. Burada bir ayrıntıyı da hatırlatmadan geçmek istemiyorum belki de Genel Merkez bizim dediklerimizin tamamını çok iyi bildiğinden onları kontrol altında tutup, yanlış yapmalarının önüne geçmek isteyebilir. O yüzden bu alternatifi de göz ardı etmemek gerek.
Bu siyasetçiler bu ülkeyi on bir yıl süre ile yönettiler. Toplumun yararı dışında en ufak kendi yararlarını düşünmediler. Yakın akraba ve hısımlarına imkan sağlamadılar. Onların sadece ve sadece toplum adına siyaset yaptıkları açıkça ortada!.. Bu kadar izahattan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilir miyiz Ne mutlu bize artık bizim de siyasi ağabeylerimiz olacak. Bize taş vursa yıkılmayız artık Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.