Yeni bir yıla girmiş olmanın zindeliğiyle öncelikle hepinize hayırlı ve uğurlu bir yıl temenni ederken bugün şehrimizin en önemli marka değerlerinden birisi olan Samsunspor konusunu ele alma gereği duymaktayım. Spor ilgi alanımda olmayan, çok fazla anlamadığım bir konu olması nedeniyle elimden geldiği kadar sporla ilgili yazılar yazmamaya çalışırım. Ancak Samsunspor konusu çok farklı bir konu bu konuda hem bedel ödemiş, çile çekmiş birisi olarak hem de şehrin en önemli marka değerlerinden biri olarak Samsunsporla ilgili kayıtsız kalma şansım olmadığından konuyu biraz irdelemekte yarar görmekteyim. Öncelikle Samsunspor’un bu noktaya gelmesinde en önemli faktör neydi, bu kulüp neden bu noktaya geldi bunu konuşmak zorundayız. Son Samsunspor kongresinde İzzet Altunmeşe yaptığı konuşmada çok önemli bir noktanın altını çizdi ve dedi ki İçişleri Bakanlığının Dernek Denetçilerinin 2002 yılında Samsunspor’a yaptıkları denetim sonunda tuttukları resmi teftiş raporunun irdelenmesi lazım dedi. Ben bunu belki on sefer yazdım, bu kulüp ta o yıllardan perişan olmuş, daha sonra gelen hiç bir yönetim o borçları toparlayamadığından kulübün borcu bir türlü bitmemiştir.

   Ne gariptir ki o raporla ilgili yaptığımız haberlerden ve yazdığım köşe yazısından ötürü mahkeme bize ceza verdi ama hamdolsun Yargıtay cezayı bozdu, bu şehir öyle enteresan bir şehirdir ki anlamak mümkün değil, doğruları yazıp, çizmenin o kadar ağır bedelleri vardır ki anlatamam. İçişleri Bakanlığının iki Dernek Denetçisi 2002 yılında yaptıkları denetimde Samsunspor kulübünün o günkü paraya 9.500.000  Dolar (dokuz  milyon beşyüzbin dolar) ve yedi buçuk trilyon lirasının üç kişinin üzerinde olduğunu, bunların Valilik tarafından soruşturulup, gereğinin yapılmasını yazmış ama Valilik hiç bir şey yapmadığı gibi konu ilgisiz bir mahkemeye taşınmış, o mahkeme de bu iş benim işim değil, Dernekler masasına bakan Mahkemenin işi deyip görevsizlik kararı vermiş ama her ne hikmetse Samsunspor kulübü olayı bir üst mahkemeye dahi taşımaksızın olayın kapanmasını sağlamıştır. Bu konu Samsunspor’un olmazsa olmaz irdelenmesi gereken maddi çıkmaza girme nedeni olan bir konudur ama her ne hikmetse Allah kulu bu konuya girmek istemediği bir yana ben bu konuda birkaç kez Savcılığa suç duyurusunda bulunmuş olmama rağmen hatta zaman aşımı devreye girmeden  müracaat etmiş olmama rağmen olayla ilgili en ufak bir işlem yapılmamıştır.

    Benim bu konuda verdiğim mücadeleyi Allah kulu vermediği gibi, vermek de istememiştir, zira bu olayın aslı ortaya çıkıp Samsunspor kulübünün paralarının nasıl çarçur edildiği, o paralarla nelerin yapıldığı Samsun halkı tarafından bilinseydi inanın yer yerinden oynardı. O günkü parayla yaklaşık yirmi milyon dolar para ortada yok, bugün Samsunspor kulübünün borcu ne kadar 52 milyon lira civarında, yani o para çarçur edilip birilerinin cebine girmemiş olsaydı kulübün bugün bir lira borcu olmayacağı gibi artıda olacağı açık ve net ortada. Hani şu Samsun sevdalısı olduğunu iddia edenler var ya onların nerede olduğunu çok merak ediyorum, bu adamlar her fırsatta konuşup duruyorlar, peki Samsunspor gibi şehrimizin en önemli markasının içler acısı hali ortada, ne yapıyorlar bu konuda bir şeyler söylesinler de biz de bilelim.

   Samsunu sevmek başta bu şehrin spor kulübüne destek olmakla olur, nerde bu şehrin yerli işadamları, örneğin Galip Öztürk Batumda yüz milyon dolar harcayarak Otel yaptı, bu otelin ne iş yaptığını burada yazmaya gerek yok, oralara giden herkes ne iş yaptığını biliyor, bu otele yatırdığı yüz milyon doların onda birini bu kulübe yatırsa kırk milyon lira eder ki ona hiç bir şey yapmaz, kulüp de kurtulur. Aynı şekilde Kaya Aşçı Astaş Holding’in sahiplerinden, ben ne kaya Aşçıyı tanırım, ne de Astaş Holdingi bilirim ama anlatıldığına göre Astaş Holding çok büyük bir Holding, bu Holdinge on milyon Dolar hiç birşey yapmaz, versin On Milyon Dolar Kulüp kurtulsun. Öyle SAMKON onursal Başkanı demekle olmuyor, icraat yapacaksın, bu toplum da seni alkışlayacak.

    Samsunspor konusunda herkes Belediyelere yükleniyor bu asla ve kata doğru bir yaklaşım biçimi değil, biz  bunun bedelini çok ağır ödedik, ben Vezir Hazretlerini günahım kadar sevmem ama Allah için doğruyu söylemek gerekirse adam bu kulüp yüzünden bizimle birlikte tam on yıl yargılandı. Alt kademe Belediye Başkanlarının bütçeleri de belli onlara da yüklenmek büyük haksızlık olur, adamlar zaten personel maaşlarını zar zor ödüyorlar onlara da yüklenmek doğru değil. Severiz, sevmeyiz bu güne dek Samsunspor kulübüne en büyük desteği Yeşilyurt ailesi vermiştir ama sorun birilerine onlar Trabzonludurlar bu şehre faydaları yoktur. Eğri oturup doğruları konuşacak olur isek bu şehirde Samsunspor hiç kimsenin umurunda değil, sadece gariban gençlerle orta halli esnafın sıkıntısı var, gerisi hikaye. Bu kulübün selamete çıkması için önce Samsunluyum diyen işadamları ellerini ceplerine atacaklar, yoksa tek çare kayyuma gitmektir haberiniz ola. Kalın sağlıcakla