O KADAR KİRLENMİŞİZ Kİ ANLATAMAM
O KADAR KİRLENMİŞİZ Kİ ANLATAMAM
Yazılı ve görsel basının politikaları patronlarının iki dudağı arasındadır, gazetecilik mesleği hiçbir dönemde para kazanmamış, tam aksine patronlar sürekli olarak ceplerinden para vermek zorunda kalmışlardır. Ekonomik açıdan kendi yağıyla kavrulan gazete bu işin en başarılısıdır.Gazetecilik mesleğinden para kazanan bu güne kadar olmadığı gibi, her şeyini kaybeden çok kişi olmuştur. Gazeteler ya hükümetin yayın organı olup siyasal iktidardan aldıkları destekle ayakta dururlar veya güçlü işadamlarının başka işlerinden sağladıkları destekle ayakta dururlar. Bu kriterlerin dışında profesyonel gazetecilik yapmak mümkün değildir.
Yerel gazetecilik de ulusal gazetecilikten çok farklı değildir, bu işi yapacaksanız iki seçeneğiniz var ya şehirdeki egemen güçlerle, siyasal iktidarın uzantıları ile anlaşıp onların desteği ile ayakta duracaksınız veya bizim gibi doğru bildiğinizi yazıp bedel ödeyeceksiniz. Şehirdeki egemen güçlerle anlaşıp bu mesleği yapmak ekonomik açıdan çok kolay en ufak bir problem yaşamadan işinizi yürütürsünüz ancak bu mesleği yapmak o kadar güç bir hale gelir ki anlatamam. Haber yaparken şehirdeki dengeleri gözeteceksiniz, yazdığınız haberden fincancı katırları ürkmeyecek, köşe yazarken çok dikkatli davranmak zorundasınız kimsenin zülfigarına dokunmayacaksınız. Hal böyle olunca da çıkın çıkabilirseniz işin içerisinden
Bizim gibi haberciliği yapmak ekonomik açıdan çok sıkıntılıdır, zira yaptığınız haberden rahatsızlık duyanlar size reklam vermezler, arkadaşlarına, dostlarına verdirmezler, hatta gazetenize abone olanları dahi abonelikten vaz geçirmeye çalışırlar, bu kadar sıkıntılı işin içerisinden nasıl çıkacaksınız derseniz bütün samimiyetimle itiraf etmem gerekirse Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki tereyağından kıl çekercesine bizi bu işlerde muvaffak kıldı. Bu şehirde kendi yağı ile kavrulan iki gazete var ise birisi de bizim gazetedir. Bundan yaklaşık iki ay önce özel bir Hastane arayıp bize reklam vermek istediğini söyledi, personel bana durumu iletince onlara dedim ki o Hastane ile ilgili elimizde kocaman bir klasör var, şayet o reklamı alırsak o dosyayı yayınlamakta güçlük çekebiliriz almayın reklamı dedim ve almadık.
Yine yaklaşık bir ay önce bir alış veriş merkezinden aradılar reklam vermek istediklerini söylediler personele dedim ki o alış veriş merkezi ile ilgili haberler yapmıştık, şimdi o reklamı alırsak yanlış anlaşılabilir almayın onu dedim ve almadık. Bundan iki veya üç yıl önce kendisi ile aramda en ufak bir problem olmayan ve hala daha da konuştuğum bir arkadaşın reklamlarını yayınlamaya başladığımızda o arkadaşın Üniversitede bir kadroya atandığını duyunca feryat ettim, zira o iş için o arkadaş uygun değildi, yaklaşık bir hafta o konuda yayın yaptık, köşe yazdım, nihayetinde arkadaşın ataması iptal oldu. Ama biz arkadaşın işletmesinin reklamını yayınlamaya devam ettik, sapla samanı karıştırmadık. Reklam veren firma kendi iş yerinin para kazanabilmesi için tanıtım amacıyla reklam verir, bu işin haberle, köşe yazısı ile ilgisi olamaz.
Gazetecilik mesleğine başladığımız günden itibaren ortaya koyduğumuz duruş sayesinde Devlete çok büyük katkımız oldu, Atakum'da Ak Partili bir Müteahhidin yaptığı binayı yüksek bir fiyata Kredi ve Yurtlar Kurumuna satmaya çalışmasından başlayarak, Belediyelerde yaşanan olumsuzluklara, Kızılay'da yaşanan olaylara, Şehirdeki Çetelerle mücadeleden İl Özel İdaresindeki usulsüzlüklere varıncaya dek bir çok olayın aydınlatılması için çok büyük mücadele ettik. Üzülerek ifade etmek gerekirse biz bu mücadeleyi yaparken bize destek olması gereken kamu görevlileri tam aksine köstek olmaya çalışmalarına bir türlü anlam veremedik. Bir insan bir koltukta üç gün daha fazla oturmak için her türlü tavizi verebiliyor ise çok ciddi anlamda kirlendik demektir.
Bir koltukta oturabilmek için haklıların karşısında mücadele eden siyasetçilerin emrine girenler hem bu dünyada hem gerçek dünyada bunun bedelini çok acı bir biçimde ödeyeceklerinden en ufak kuşkum yok. Çünkü yerleri ve gökleri yaratan Yüce Allah bu tür insanlara kısa süreli başarı verse de uzun vadede mutlaka yaptıklarının bedelini onlara ödetmiştir, zira Allah'ın vadi bu noktadadır. Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek insanı zulmetmekten alıkoymuyor ise nafile yapılmış demektir. Bu kadar kirlenmiş bir toplumu temizlemek ancak Allah'ın takdirine kalmıştır, biz ise sadece ve sadece üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Yüce Rabbimden temennim bu tür insanları ıslah etmesidir. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.