OLAYIN ARKA PLANI ÇOK FARKLI
OLAYIN ARKA PLANI ÇOK FARKLI
Konumuza girmeden bir hususu aydınlatmakta yarar görüyorum. Bizi her konuda sazan zannedip, müracaat eden arkadaşlara tavsiyem bizim sadece kulağımızın arkasının kaldığını bilmeleridir, bize gelen her evrakı yayınlamaya kalkarsak yer yerinden oynar. Zamanı gelmeden hiçbir şeyi yayınlamayız, ayrıca konuları tetkik etmeden tek taraflı dinlemek suretiyle de yayın yapmadığımızı bilmenizde yarar var. Biz kurumlarla ilgili haber yaparken kurumları yıpratmak için değil, kurumdaki yanlış icraatların önüne geçmek için yaparız. Kurum doğru bir iş yapmış ise adam gibi arkasında dururuz. Örneğin İl Özel idaresi'nde iş makineleri operatörleri hizmet alım ihalesi ile ilgili bize mahkeme kararı getiren vatandaşın haberini yapma gereği dahi duymadık. Diyeceksiniz ki neden duymadın? Ortada mahkeme kararı var, Mahkeme kararına gelinceye kadar olup, bitenler çok farklı olduğundan bu olayda İl Özel İdaresi'ni haklı buluyorum.
Olayın aslına gelince İl Özel İdaresi'nin kuruluş aşamasında iş makinelerini kullanmak üzere hizmet alımı ihalesi yapılıyor, o günkü siyasetçilerin tavsiyesi sonucu bir hemşerim, bakın hemşerim diyorum, benim için ırkçı diyenler bu kısmı çok iyi okusunlar, bu hemşerim ilk ihaleyi alıyor, ardından bir yıl bu işi yapıyor, ihale süresi bitince çok ama çok enteresan bir madde ihale şartnamesine eklenerek hemşerimden başkasının ihaleyi alması adeta imkansız hale getiriliyor. Nedir o madde derseniz? ilk yapılan ihalede vasıflı personel çalıştırdığına dair yeterlilik belgesi şartı yok. Ama ikinci yıl bu şart getiriliyor. Bu şartın getirilme nedeni vasıflı personel denen iş makinesi kullanan personeldir, bu personeli benim hemşerim bir yıl süre ile çalıştırmış ama ikinci yıl ondan başkası ihaleye girmesin diye şartnameye bu madde ilave edilmiş. Hal böyle olunca benim hemşerimden başkasının bu ihaleyi alması imkansız hale gelmiş, çünkü o kadar çok sayıda iş makinesi operatörü, v.s çalıştıran başka firma olmadığından benim sevgili hemşerim istediği fiyatı verip ihaleyi almış.
Olay yıllarca bu minval üzere giderken siyasetteki erkler değişince bu kez birileri bu işi artık benim hemşerime vermek istememiş. Devletin fazla gideri olduğu gerekçesi ile ihaleyi kısa süreli hizmet alımlarına çevirerek yapmak istemiş ama benim uyanık hemşerim daha önce şartnameye koydurduğu vasıflı eleman şartı nedeniyle her sefer yapılan hizmet alımı ihalelerini iptal ettirmiş. Burada mahkeme haklı çünkü her yıl şartnamede olan madde çıkarılınca mahkeme bu işleri vasıflı eleman yapmalı, aksi halde kaza olur, insanlar ölür mantığı ile hareket etmiş olmalı ki yapılan ihaleleri iptal etmiş. Bu uyanık hemşerim mahkeme kararını aldığı gibi soluğu yanımda aldı ama benim sazan olmadığımı bilmediğinden olayı aynen yayınlayacağımı zannetti. Oysa ki çalışan personel aynı, yapılan ihalede sadece şirket adı değişiyor, ama birinin fiyatı ile diğerininki çok farklı.
Bakın yine asıl konumuza gelemeden sayfa bitti. Konumuz Büyükşehir Belediyesi'ndeki Emniyet operasyonunun perde arkası idi, bu olay bizim A Takımı operasyonuna çok benziyor veya birileri benzetmeye çalışıyorlar. Olayın aslı şu: Satınalma Müdürlüğü'nde yaklaşık 750 bin lira civarında bir malın alınmış gibi gösterilip alınmadığı ve depoda malların olmadığı tespit edilip,burada zavallı bir geçici işçiye olay yükletilmek isteniyor ve asıl suçlular işin içerisinden çıkmaya çalışıyorlar. Hatta yarı resmi 'El Ahram' gazeteleri olayı birilerinin imzası taklit edilerek bu işin yapıldığını yazıyor ama o arkadaşlara tavsiyem'' ÖNCEKİ GECE KAYIKÇIBAŞI İLE TURAN ÇAKIR 'a ait Bulvar Alışveriş Merkezi'ndeki işyerinde gece yarılarına kadar konuştuklarını bir bilseler o yazdıklarından vaz geçerlerdi. Ortada sadece 750 bin liralık bir olay yok, ortada üçmilyon lira civarında bir para var, bu para, hurdacılar, sanayideki bazı esnaf ve Büyükşehirdeki ağa babalarının işbirliği ile planlanarak yapılmış ama işi zavallı gariban geçici işçilere yükleyerek kapatmaya çalışıyorlar. Yapılan alışverişlerde onay Kayıkçıbaşı tarafından imzalanmış, kayıkçıbaşı önceki gece Turan'cığıma bu işten nasıl çıkacağız ?diye istişareye gitmiş.Bu dediklerime inanmayanlar meydandaki MOBESE kameralarına bakabilirler. Turan'cığıma Bulvar alış veriş merkezindeki o iş yerini alan da Kayıkçıbaşı olduğundan oturup bu işi nasıl kapatacaklarının hesabını yapmışlar hatta olay ilk olarak bizim internet haber sitemize düştüğünden olayı bize kimin servis ettiğini de çok merak etmişler. Sevgili eski iki dostuma tavsiyem benimle dört yıl çok yakın çalışmış olmalarına rağmen nasıl bir adam olduğumu hala anlayamamaları onlar adına üzücü bir durum.Aslında bu konuda kendime de çok kızıyorum bu kadarrrr becerikli!... Arkadaşlarım varmış da onları nasıl tanıyamamışım yazıklar olsun bana. Gerek Kayıkçıbaşı'nın, gerekse Turan'cığımın meğer benim bilmediğim ne maharetleri varmış. Arkadaşlarla ilgili bende henüz açılmamış bir hayli dosya var, zamanı gelince sizlerle paylaşacağım. Emniyet Personeli bu konularda gayet güzel uzmanlaşmış durumda. Şayet birileri müdahil olmaz ise olaylar açığa çıkar herkes neyin ne olduğunu görür, yok bizim A Takımı'nda susup Samsunspor'a bize kimse para topla demedi ama biz kendiliğimizden topladık deme delikanlılığını gösterip sazanlık yapanlar olursa işte o zaman Emniyetin de Savcılığın da yapacağı bir şey yok. Kalın Sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.