SABETAYİST İSYANI VE KERİZOĞULLARI

Pazar günlerinin vazgeçilmez köşe yazıları haline gelen, ‘Tarihi Amisos Kentinde Yaşanan Hikâyeler’ serimize bugün de devam edeceğiz.  Hikâye kahramanlarımız iki kardeştir. Aileleri Rum Pontus İmparatorluğu’na bağlı Of nahiyesinden Amisos kentine taşınmış olup, aile büyükleri Hanif Dini’ne iman etmiş insanlardı. Bu insanların çocuklarından ikisi olan kardeşler,  ticari hayatlarına Amisos kentinde başlamışlar ve bu kentin her türlü nimetlerinden istifade etmesini çok iyi becermişlerdir.  Kardeşlerden biri tanesi, hangi fırka iktidarda olursa onun yanında yer alıp, arka planda malı götürmekte çok maharetlidir. Diğer kardeş ise, görünüşte Hanif Dini’ne iman etmiş gibi gözükse de iktidar nimetlerinden her türlü istifade eden ama iç dünyasında asla iman etmemiş olan münafık ve sabetayist yalandan ağlayan adamın gurubunda yer alarak, malı götüren bir yapılanmayı fevkalade becermişlerdir.

Bu insanlar, Amisos kenti spor takımının arsasını, allem edip kallem edip kendilerine mülk edinmeyi becermiş, ticari faaliyetlerini idame ettirecekleri çok kapsamlı bir bina yapmışlardı. Ama konuşmaya sıra geldiğinde onlardan daha dürüstü, daha namuslusu ve daha şereflisi yokmuş.  Gerek siyasette, gerek ticarette, gerekse sosyal hayatta yol almayı iyi becermişlerdir.  Siyaset yaparken, nerede dürüst bir adam varsa, onunla uğraşmayı da kendilerine vazife haline getirmişlerdi. Amisos kentinin Tranociris adlı kralına her türlü takla atmayı beceren Hacıkerizoğulları, bir dönem sadece ve sadece Tranociris’in naibi olan Molla Kasım lakaplı siyasetçiyi, o makamdan indirebilmek için mücadele etmişlerdi. Molla Kasım’ın bu insanlarla en ufak bir sorunu yoktu. Ama buna rağmen, bu insanlar her fırsatta, her gün hatta her dakika Molla Kasım’la uğraşmaktan vazgeçmemişlerdi. Bunun temel nedeni de Molla Kasım’ın onların alavere dalavere işlerine alet olmaması imiş.

Bu ailenin Kerizoğulları lakabını almasının en önemli nedeni de toplumu keriz yerine koyup, kendilerini toplumun üstünde görmeleriymiş. Toplum ise onlara, “Bakalım bu yaptıklarınızın hesabını nasıl vereceksiniz, gerçek keriz kimmiş göreceğiz, toplum mu keriz siz mi keriz anlayacağız” demekteymiş. Derken, Kerizoğulları aşağı, Kerizoğulları yukarı diye anılırken bu ailenin ismi Kerizoğulları olarak kalmış. En nihayetinde Amisos kentinde çevirdikleri tüm dolaplar, yaptıkları tüm dümenler ortaya çıkınca, asıl kerizlerin kendileri olduğu belli olmuş. Hatta siyaset yaptıkları dönemlerde, onlara destek veren siyasetçilerin tamamı, onları terk etmekle kalmamış, onların zor günlerinde onlara selam dahi vermemişler.

Kerizoğulları, dünyalık mal mülk edinme konusunda o kadar çok servet edinmişler ki anlatamam. Bir kardeş siyasette, diğer kardeş sabetayist grubun iş adamları kolunun yöneticisi, her iki koldan Amisos kentini öyle sömürmüşler ki ifade edemem. Molla Kasım’ın, Tranociris adlı Kanara Reisi ile çalıştığı dönemde, Kanara idaresine verdikleri tampon mallarla nice hanlar ve hamamlar yapmak mümkünmüş. Depolarında ne kadar tampon mal varsa Amisos kentinin Kanara idaresine satıp, ceplerini haram helal demeden doldurmuşlar. Bununla da yetinmemiş, üç katlı bina yapma izni olan arsalarına yüksek katlı imar izinleri alarak Amisos kentinin batı yakasına gökdelenler dikmişler. Onlar bu işleri yaparken, Molla Kasım bu işe karşı çıktıkça, Molla Kasım’ın siyasi hayatını bitirmek için, türlü entrikalar kurmaktan da geriye kalmamışlar.

    Tranociris’in yakın adamlarından ‘bitli adam’ ile ‘ahmak adamı’ Molla Kasımın üzerine salmışlar. Nihayetinde olay Hizip meclisinde oylamaya tabi tutulunca, Hizip meclisindeki oylamadan Molla Kasım galip çıkmış. Bunun üzerine, Molla Kasım’a ikinci bir operasyon yapma kararı alan Ebul Ebalis yani Şeytanların Babası isimli siyasetçi ile Kerzioğulları’nın siyasetteki kardeşi amaçlarına nail olmuşlar. Ancak Yaradan öyle bir Yaradan ki ne Ebul Ebalis ne de Kerzioğulları siyasette istedikleri makam ve mevkileri elde edememişler. Allah öyle bir Allah ki tarihin hiç bir döneminde kimsenin ahını kimsenin yanında bırakmadığı gibi Molla Kasım’ın ahını da Kerizoğulları’nın yanında bırakmamış.

 İmparatorluğun Lideri olan Tavil Adam’a karşı ayaklanma başlatan sabetayist Yalandan Ağlayan Adam’a mensup kim varsa, onların cezalandırma talimatını veren Tavil Adam, sabetayistlerle ilgili İmparatorluk’ta taş üzerinde taş bırakmamış. Daha önce Amisos Kenti’nin İlah Tanrıları olduklarını sanan Kerizoğulları da bu furyadan paylarını almışlar. Bir kısmı zindana gitmiş, dışarıda kalanların da malları, mülkleri ellerinden alınmış. Adamlar Amisos’un güç Tanrıları oldukları dönemlerde fırın önlerinde bürokratlara bir bardak çay ısmarlayıp, onları Tüm Amisos halkına gösterircesine sokak ortalarında sandalyelerde oturtup millete hava atarlarmış. Lakin Sabetayist isyanının ardından hastalarını tedavi ettirecek hekim bulamamışlar, yani Allah’ın ilahi adaleti onlar üzerinde de tecelli etmiş.

İşte değerli okurlarım sizlere Amisos kentinden enteresan bir hikâye daha, gelecek yazılarımızda ‘Ğamobul’, ‘Salakoğulları’, ‘Deyyusu Ekber’, ‘Muşmula Suratlılar’ ve ‘Gundemacılar’ başlıklı hikâyeler ile buluşmak üzere…

Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR