Ahmet Demircan’ın şehrimize hediye ettiği iki bürokrattan biri Gazi Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Emine Sehmen ile İl Sağlık Müdürü Dr. Muhammed Oruç ikilisidir. Maalesef bu iki isim de başarılı bir performans gösterememişlerdir, Gazi Devlet Hastanesinin durumu ortada, hasta kuyrukları sistem bozuk olmadığı zaman dahi bitmek tükenmek bilmiyordu, şimdi zaten bütün hastaneler muayene yapamıyor, ilaç yazamıyor, randevu veremiyorlar. Emine Sehmen, geldiği günden beri personeline döner sermaye dağıtamıyor. Çarsamba ve Bafra gibi ilçe hastaneleri bile personeline hatırı sayılır döner sermaye dağıtıp, personelini teşvik ederken, ne yazik ki Gazi Devlet Hastanesi bunu kaç senedir beceremiyor ve personel bunun sorumlusu her ne kadar başhekime de faturayı siyasete yani Ak Parti kesecek. Fakat bu Demircan'ın umrunda mı? Tabiki de hayır. İl Sağlık Müdürü ise ötede beride gezip tozmakla meşgul, geçtiğimiz cuma günü Meşe Tesisleri’nin orada yapılan yeni bir cami var, cuma namazını orada kılayım dedim baktım Sağlık Müdürü de orada cuma namazında, daha sonra yaz kuran kursunda okuyan çocuklarla resim çekinip sosyal medyada paylaşmış. Hastaneler tıkanmış, hasta muayeneleri yapılamıyor, ilaç yazılamıyor, adamın umurunda değil, çok rahat bir biçimde gezip tozuyor resim veriyor, tek derdi kendi istikbali, Samsun da kendisine bir gelecek hazırlamak için derneklerde görevler almak, akademik kariyerini tamamlamak için uğraş vermek. Şehirde bir haftadan beri hastalar muayene olamıyormuş, ilaç yazdıramıyormuş, filim çekilemiyormuş, adamın umurunda değil. Hatta bırakın umurunda olmayı randevu sisteminin tıkanmasıyla ilgili sorulan sorulara o kadar rahat cevaplar vermiş ki aklınız şaşar. 

Sistem tıkanıklığıyla ilgili yaptığım araştırmada sistemi çalıştıran şirketin 24 saatte aktif hale getirme mecburiyetinin olduğunu, ihale şartnamesinde bunun yazılı olduğunu, bu taahhüdü vererek ihaleyi aldığını ve tüm Türkiye genelinde durumun bu şekilde olduğunu öğrendim. Türkiye genelinde böyle bir sorun hiç bir yerde olmadığı bir yana burada iki yıl arayla iki kez aynı sorun yaşanması Sağlık Müdürünün başarısızlığı değilse nedir. İnsanlar sohbete başlarken her şeyin başı sağlık derler, doğrusu da bu, ama maalesef şehrimizde her şeyin başı sağlık olan bir sistem de çökmüş durumda. Sorunun çözümü noktasında Sağlık Bakan yardımcısının dahi şehrimize geldiği ve çözmek için uğraş verdiğini öğrendik, bu kadar basit bir sorunu Sağlık Müdürü çözemeyip Bakan Yardımcısı seviyesinde hatta Genel Müdür seviyesinde insanların şehrimize gelip çözüm araması idarenin zaafı değil de nedir. Bunca başarısızlığa rağmen bakanın da atamasını yapmak istemediği, devreye Numan Kurtulmuş’un girerek atamasının yapıldığı başarısız bir müdürü ısrarla görevde tutmaya çalışmasının ne anlamı var anlamış değilim. 

Sadece Bakan mı atanmasını istemedi derseniz elbette değil İl Başkanından, il yönetimine, sağlık camiasından hastasına varıncaya dek hiç kimsenin tasvip etmediği, çalışmasından memnun olmadığı bir müdürü sırf Ahmet Demircan istiyor diye diğer vekillerin ses çıkarmadığı da ortada olmasına rağmen hala daha görevinin başında tutmak gerçekten şehre ihanet değil de nedir. Hani derler ya eski bir Milli Eğitim Bakanı öğrenciler olmasa milli eğitim ne kadar iyi yönetilir, bizim sağlık müdürü de hastalar olmasa sağlık ne güzel yönetilir moduna gelmiş durumda olduğu herkes tarafından açık ve net bilinmesine rağmen hala daha görevde tutulması akla, mantığa sığacak bir şey değil. Arkadaş çok iyi bir bürokrat ise alsınlar sağlık bakanlığında üst düzey yönetici yapsınlar, olmadı bakan yardımcısı yapsınlar, olmadı gitsin memleketinden siyaset yapsın ama Allah aşkına bu şehre bu kadar eziyet etmesinler.

Ben kimseye özel bir husumet beslemem, bu arkadaşla da en ufak bir sorunum yok, hatta zaman, zaman elimden geldiğince destek de oldum, ama toplumun en önemli sorunlarının başında gelen sağlıkla ilgili insanlar çözüm bulamıyorlarsa buna asla gönlüm razı olmaz. Böyle saçmalık olmaz, hasta olan insanın dinine, diline, ırkına, rengine bakmaksızın tedavi etmek zorunda olduğumuz gerçeği ortada iken tam beş gün sistemin tıkalı kalması değil sağlık müdürünü bakanlıktan birilerini dahi götürmesi gerekirken hiç bir şey yokmuş gibi sağlık müdürünün yerinde oturmasına ne demek siz karar verin.

Son olarak Afyona tayin olan Gençlik ve Spor İl Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu ile ilgili birkaç kelam etmek istiyorum, Cumhurbaşkanı nüfusa kayıtlı olduğu ilde hiç bir il müdürü kalmayacak kararı almış. Bu karar çok doğru bir karar eskiden de vardı, daha sonraları kaldırılmıştı, kendi illerine atanan bürokratların pek çoğu siyasete göz kırpınca siyasetçilerle çatışmalar yaşadılar. Hal böyle olunca da bu uygulamanın yanlış olduğu anlaşıldı ve bu kapsamdaki bürokratlar başka illere atandılar. İsmail Hakkı Kasapoğlu tam on üç yıldan beri Samsun’da bürokrat olarak çalışmakta, yapılan tayin de bu çerçevede yapılmıştır, başka tarafa çekmenin anlamı da yok. Kendisine bundan sonraki hayatında başarılı çalışmalar dileyerek hayırlı olsun diyorum, darısı Sağlık İl Müdürünün başına diyerek sözlerime son veriyorum. Allaha emanet olunuz...