SAMSUN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ SORUNLARI
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kaydedilen görüntüler, halk sağlığını tehdit eden vahim bir tabloyu gözler önüne serdi.
Hastane koridorlarında dolaşan kedi ve köpekler, tıbbi atık alanlarında gezinen fareler ve tahtakurularına dair iddialar, sağlık hizmetleri açısından endişe verici bir durumu ortaya koyuyor.
Sağlık sektörünün temel taşlarından biri olan hijyen ve güven ortamı, bu tabloyla büyük bir darbe almış durumda.
Hastane gibi steril olması gereken bir ortamda hayvanların serbestçe dolaşması ve fare gibi haşerelerin tıbbi alanlarda görülmesi, denetim eksikliğini ve yönetim zaafiyetini açıkça gösteriyor.
Özellikle Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi yoğun hasta trafiğine sahip bir sağlık kuruluşunda bu tür sorunların yaşanması, kamuoyunda büyük tepki topladı.
Vatandaşların tepkisi sadece hijyen eksikliğine değil, aynı zamanda hastane yönetiminin olaylara kayıtsız kalmasına yönelik oldu.
Bu tür olayların tekrar etmemesi için hastane yönetiminden başlayarak, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne kadar tüm yetkililerin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor.
Ancak gelen yorumlara baktığımızda, yöneticilerin bu konuda yetersiz kaldığını ve şikayetlerin giderek büyüdüğünü görüyoruz.
Yorumlarda dile getirilen bir diğer önemli konu ise liyakat meselesi.
Vatandaşların ve hastane çalışanlarının ifadeleri, mevcut yönetimin görevlerini hakkıyla yerine getiremediği yönünde birleşiyor.
Özellikle hastanede görevli bir müdürün, başhekim dâhil olmak üzere hastane yönetimine baskın bir şekilde yön verdiği iddiaları, liyakat tartışmalarını alevlendirdi.
Sağlık hizmetlerinde liyakatin önemini anlamak için Osmanlı’nın çöküş dönemine bakmak yeterli; liyakatsizlik, bir sistemin en zayıf noktasıdır.
Bugün bu durum Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açıkça kendini gösteriyor.
Hastane çalışanlarından gelen yorumlar, sadece vatandaşların değil, sağlık çalışanlarının da huzursuz olduğunu ortaya koyuyor.
Hastanede çalışan bir hekim, “Son 18 yılda böyle bir başıboşluk görmedim” diyerek, yönetim eksikliğinin boyutunu dile getirmiş.
Bir diğer çalışan ise başhekimin müdürün etkisi altında kaldığını ve hastane içinde otoritenin kaybolduğunu ifade ediyor.
Bu durum, sadece hastane yönetimini değil, sağlık çalışanlarının moralini ve dolayısıyla hizmet kalitesini de doğrudan etkiliyor.
Bu sorunların çözümü için gereken ilk adım, etkin bir denetim mekanizmasının kurulmasıdır.
Sağlık Bakanlığı, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü ve hastane yönetiminin birlikte çalışarak bu hijyen ve yönetim sorunlarını ortadan kaldırması gerekiyor.
Bunun yanı sıra, liyakat esaslı bir yönetim anlayışının benimsenmesi şarttır.
Yönetimdeki zaafiyetler giderilmediği sürece, hastane ne kadar büyük veya modern olursa olsun, halkın güvenini kazanamayacaktır.
Samsun halkı, bu sorunların çözülmesini ve hastanenin yeniden sağlık hizmeti standartlarına uygun bir seviyeye getirilmesini bekliyor.
Ancak çözümün sadece temizlik ve hijyenle sınırlı kalmaması, yönetimsel reformları da içermesi gerekiyor.
Eğer bu adımlar atılmazsa, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşanan bu skandal, ne yazık ki buzdağının sadece görünen kısmı olarak kalacak.
Hastane yönetimi ve ilgili kurumlar bu olaydan ders almalı ve harekete geçmelidir.
Samsun halkı, layık olduğu sağlık hizmetine kavuşmayı hak ediyor.
Yönetimlerin görevi, bu güveni ve hizmet kalitesini sağlamak olmalıdır.
Samsun’da sağlık reformlarıyla gelen güven duygusu, ancak bu tür skandalların önüne geçilmesiyle korunabilir.
Aksi halde, halkın yöneticilere ve sağlık sistemine olan güveni geri dönülemez bir şekilde sarsılacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.