Hangi işi yaparsanız yapın objektif davranmak zorundasınız, insanları eleştirdiğinizde o insanlar sizi ciddiye alıp konuyla ilgili gerekli bilgilendirmeyi yaptıklarında siz de gereğini yapmaz iseniz tarafsızlığınızı kaybedersiniz. Bizim gazetecilik anlayışımız da bu doğrultudadır. Kimse ezeli düşmanımız veya ebedi dostumuz değildir. Eleştirdiğimiz insanlar eleştirdiğimiz konularla ilgili gelip bize bilgi verip bizi tatmin etmeleri halinde biz de gereğini yaparız.

Bazı okurlarımız ısrarla neden daha önce aleyhlerinde haber yaptığımız kurumlarla ilgili haber yapmaya devam etmediğimizi soruyorlar. Bu konuda ne kadar açıklama yaptıysak ikna olmaya niyetleri olmadığını ve ısrarla eleştirmeye devam ettiklerini görünce bazı detayları siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Zira sapla samanı biri birinden ayırmak zorunda olduğumuzdan herkese şeffaf olarak bazı detayları bildirmek istedim.

Gazetecelikik mesleğine başladığım gün hangi noktada idiysem, bugün de aynı noktadayım, yaptığımız haberleri kişiye özel değil, habere özel yapmayı tercih ettiğimizi herkes gördü ve sağ olsunlar karşılığını da verdi. Bu saatten sonra üç kuruşluk menfaat için virgül gibi eğilmeyeceğimizi herkes bilmeli. Şayet üç beş kuruş menfaat için haber yapmak isteseydik bugün milyarları kazanmıştık. Yaptığımız haberlerle ilgili bize dönüş yapan Tokatlıoğlu firması bizlere detaylı olarak bilgi vermiş, biz de belli bir süre bu dediklerinin doğru olup olmadığına bakarak bekledik, nihayetinde adamlar vaat ettikleri tarihten bir yıl önce daireleri teslim ettiler.

Bazı okurlarımız vay efendim, adamlar reklam verdiler siz yazmaya son verdiniz dediler. Bunu söyleyenlerin art niyetli olduklarını çok iyi biliyorum. Zira bize Reklam verdiği halde hakkında haber yaptığımız M. Ali Coşkuner ile ilgili tavrımızı bilmelerine rağmen o zaman sesini soluğunu çıkarmayanlar, daha sonra bizimle ilgili söyleyecek bir şey bulamayınca vay efendim daha düne kadar aleyhinde demediğini bırakmadığı şirketin reklamını verdi diye kıçlarını yırttılar. İyi güzel de kardeşim, insan biraz sıkılır biraz da utanır bunca kişiyile ilgili haber yapmışız ve adamlar perişan olmuşlar, hapislere girmişler, soruşturma geçirmişler bunları görmezlikten gelmek kötü niyet değil de nedir? Biz bu şehirde kötülüklerle savaşa çıktık, don kişot gibi yel değirmeniyle savaşa çıkmadık.

Yanlış yapan kim olursa yazarız, düzeltince de gereğini yaparız. Bir ikinci örneğimiz YEDAŞ'la ilgili haberlerimiz. YEDAŞ'ın Genel Müdür Yardımcıları uzun yıllardan beri tanıdığım,sevdiğim insanlar olmasına rağmen, hatta reklam konusunda en ufak bir problemim olmamasına rağmen, sırf elektrik kesintileri ve sayaç olaylarından ötürü adamlarla mahkemelik olduk. Ancak Genel Müdür Nurettin Bey gelip olaylarla ilgili detaylı bilgi ve belge verince ikna olduk. EPDK nın aldığı kararı daha önce görmemiştim, hatta bu kararı çok yeni aldı. O karar gereği YEDAŞ'ın yapabileceği hiç bir şey olmamasına rağmen, sağ olsun Nurettin Bey eleştirilerimi dikkate alarak abonelere gönderdiği tebligatı değiştirdi.

Bu kadar iyi niyetli davranan insanlar hakkında olumsuz yazı yazmak veya haber yapmak insafsızlık değil de nedir? Bu konuda bizim gazetede köşe yazan arkadaşlarımız da yeterli bilgiye sahip olmadıklarından olumsuz yazı yazmışlar. Benim Gazetecilik anlayışımda hiç bir köşe yazarına müdahale veya köşe yazısını inceleme politikam olmadığından yazılar yayınlandı. Ancak burada YEDAŞ'a haksızlık yapmak doğru değil. Bu insanlar tüm detayları ile bilgi ve belge vermekten çekinmediklerine göre iyi niyetli oldukları açıkça ortadadır. O halde bizim de insaflı davranıp gereğini yapma mecburiyetimiz var, aksi halde vicdansızlık yapmış oluruz.

Bu güne kadar hakkında yazı yazdıklarımın tamamı yaptığımız haberlerle ilgili bize evrak, belge, inandırıcı bilgi getirmeleri halinde aynı şeyleri onlar için de yapacağımızdan en ufak bir endişeleri olmasın. Biz işimizin gereğini adam gibi yaparız bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Üzüm yemeye niyetli olan herkese, ama herkese kapımız açıktır. Bağcıyı dövmeye niyeti olanlara tavsiyem; başka kapılarda soluklarını almalarıdır. Kalın sağlıcakla