SEÇİM SONUÇLARINI İYİ OKUMAK LAZIM
SEÇİM SONUÇLARINI İYİ OKUMAK LAZIM
Toplum olarak olayların gerçek yüzleri ile değil de görmek istediğimiz tarafları ile değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu kısa vadede işimize gelebilir ama uzun vadede, kısa vadede kazandıklarımızın on katını kaybetmeye mahkum olduğumuzu unutmamak lazım. Gerek ticaret yapanlar gerek siyaset yapanlar, gerekse bürokraside bulunan insanlar bu gerçeği görmek zorundadırlar, aksi halde hiç bir meslek erbabı sağlıklı iş yapamaz. Ticaret yaparken insanların konuşmalarına aldanıp mal veren insanlar, onların geçmişini araştırmaz iseler verdikleri malın parasını alamazlar. Siyaset yapan insanlar toplumun uzun vadedeki taleplerini göz önüne alarak siyaset üretmez iseler onlar da tökezlemek durumuyla karşı karşıya kalırlar. Bürokraside ise bürokrat, yaptığı işin uzun vadede topluma yararını düşünmeden işini yaparsa yarardan çok zarar getirir. Allah selamet versin şimdi rahatsız olduğu için adını yazmak istemiyorum, bir hocamız derdi ki evladım yönetici dediğin feraset sahibi olmalı Perşembenin gelişini Çarşambadan görmeli. Bizim insanımızın büyük bir kısmı maalesef Perşembenin gelişini Çarşambadan görmek yerine kim kaznıyorsa onun kayığına binmeyi tercih ediyor.
Siyasetçiler ise kazandıklarında kerameti kendilerinden menkul zannederlerken kaybettiklerinde ise suçu başkalarına yüklemekten geri kalmıyorlar.
Konumuz da siyaset olduğundan bu ayrıntıyı vererek asıl konumuza geçmek istiyorum. Malumunuz 1 Kasım seçim sonuçları ile ilgili herkes bir şeyler söylüyor. Seçim biter bitmez Başkanlık sistemi yeniden tartışmaya açıldı. Seçim sonuçlarını değerlendiren bazı yağcı tabakası bu sonucun üç dönem daha Ak Parti'nin tek başına iktidara gelmesi anlamına geldiğini telaffuz etmeye başladı. Sizin anlayacağınız herkes nabza göre şerbet vermenin peşinde.
Bir Allah kulu da çıkıp, arkadaş bu seçim sonucunun gerçek anlamı şudur diyemiyor, diyemiyor diyorum çünkü onu söylemek biraz yürek ister de ondan. Diyeceksin ki sen ne düşünüyorsun. Acizane benim kanaatim bu millet AK Parti'ye değil istikrara, ekonomik çözümlere ve çaresizliğe destek verdi. Neden çaresiz derseniz AK Parti'nin alternatifi olmadığı açıkça ortada. Vatandaş 7 Haziranda AK Parti'ye ders verdi ama diğer partiler çözümsüzlüğe oynadıklarından 1 Kasım'da aynı sıkıntıyı yaşamamak için AK Parti'ye oy verdi.
Peki bu sonuçlara göre AK Parti'nin işi bundan sonra sandıklarda nasıl olur derseniz bundan sonra kısa vadede bir seçim gözükmüyor ancak şunu açık ve net söylemek isterim ki vatandaş AK Parti'ye bir kredi verdi. Şayet AK Parti bu krediyi iyi kullanabilirse sorun yok, yok biz nasıl olsa bu milletten oy alırız mantığı ile hareket eder iseler havalarını alacaklarını unutmasınlar. Ayrıca seçimin galibi Cumhurbaşkanı diyenlere de bir kaç sözüm olacak. Evet Cumhurbaşkanı bu davanın lideridir, kurucusu ve banisidir ama 7 Haziran seçimlerinde meydanlara indiği için ne kadar tepki aldığını hep birlikte gördük. Zaten o da bunun farkında olmuş olmalı ki 1 Kasım'da meydanlara inmekten vaz geçti. Şunu kimse unutmamalı, kimse asla vaz geçilmez değildir, herkes vaz geçilebilir ama zamanı var. Biz Cumhurbaşkanından vaz mı geçelim derseniz, elbette ki hayır ama o da durduğu yerde makamı neyi gerektiriyorsa onu yapmalı. Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım diyordu, ben şahsen ondan daha icracı bir Cumhurbaşkanı olacağım, yatırımların takipçisi olacağım anlamını çıkarmıştım. Seçim döneminde meydanlara ineceğini hiç düşünmemiştim.
Bugün ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik ve emniyet konusundaki durumu artada. Ortadoğu'da politikalarımız nedeniyle ihracat durmuş noktada, iç piyasalarda insanların büyük bir kısmı kredi kartları ve sanal alemdelki sanal işlerle yürümekte. Bügün çok itibarlı gözüken bir firma yarın batma noktasında ise bu çok tehlikeli bir durum. İnşallah Hükümet bu dediklerimle ilgili ciddi bir çalışma yapar da vatandaş rahatlar.
Asgari ücreti yükseltmek çözüm değil, zira işveren bu konuda bir hayli endişeli. Almadan vermek Allah'a mahsus. İş yapamayan bir insan nasıl o vergilerin ve maaşların altından kalkacak çok merak ediyorum. Bu nedenle seçim sonuçlarını çok iyi değerlendirip ülkeyi yeniden şahlandırmak için herkes üzerine düşeni yapmalı diyor ve sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.