Enteresan bir seçim yaşadık, üç aşağı beş yukarı vekillikleri tahmin ettik. Ancak Cumhurbaşkanlığında Kılıçdaroğlu’nun bu kadar düşük oy alacağını hiç tahmin edemedik. Özellikle İnce’nin istifasının ardından Kılıçdaroğlu ile Erdoğan’ın başa baş bir yarışma yapacağını düşünmekteydim ama bunu yazmamıştım. Sandık sonuçlarında dikkatimi çeken en önemli detay Cumhur ittifakında partiler kendilerine oy verirken, Tayyip Erdoğan’ın oyunun düşük çıkması olmuştur. Ben tam aksine bir durum bekliyordum, nasıl ki Ak parti Tayyip Erdoğan’dan düşük oy aldıysa Cumhur ittifakının da Tayyip Erdoğan’dan düşük oy almasını beklerken tam aksine bir durum olması çok enteresan oldu. İkinci tur da ne olur derseniz kanaatimce Tayyip bey seçimi alır ancak Sinan Oğan Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alıp, canhıraş bir çalışmayla kendisini oraya koyarsa ona bir şey diyemem. Burada dikkatimi çeken ikinci bir husus da yüzde yirmi dört, yirmi beş seviyelerinde olan CHP oyunun onca partinin ittifakına rağmen bir puan dahi yukarıya çıkamamasıdır. Demek ki diğer partilerin ciddi bir desteği olmadı, şayet olsaydı durum çok farklı olurdu. Seçmen parti yönetimlerinin verdiği kararlara saygı duymuyor, tam aksine kafasına göre oyunu kullanıp karşıya geçiyor.
Gelelim Samsundaki duruma seçim başladığında seçim sonuçlarının 4/2/2/1 yazdığımı herkes bilir, ancak aradan geçen süreçte iki Vekil adayının yaptığı ciddi hatalar nedeniyle Akp Ersan Aksu’nun seçileceğini bir önceki yazımda yazdım. Bu iki aday kim derseniz birisi İlyas Topsakal diğeri Erhan Usta. İlyas Topsakal ilk aday oluğunda o kadar güzel bir hava yakalamıştı ki anlatamam, herkes şehrin çocuğu olduğunu söyleyip destek veriyordu ancak Topsakal’ın akıl hocaları kendisini nasıl yönlendirdiyse öyle ciddi hatalar yaptı ki anlatamam. Ziyaret etmesi gerekenleri tepti, ziyaret etmesi gerekmeyenleri de gitti ziyaret etti. 2018 yılındaki seçimde 134 bin oy alan MHP aradan geçen beş yılın ardından seçmen sayısında yüzde onluk bir artış olmasına rağmen bu seçimde ancak yüz otuz bin oy alabilmiştir. Keşke Karabıçak liste başı yapılsaydı da MHP bu kadar düşüş yaşamasaydı, Topsakal’ın akıl hocaları kimler derseniz biri benim eski bir dostum, hatta onun yüzünden Ağır cezada yargılandım. Bu arkadaşımız Samsun federasyonlarında da görev almış bir arkadaş kendi ifadesiyle Devlet Bahçeli bey kendisine randevu dahi vermiyormuş ama Topsakal’ın bu arkadaşla bu kadar yakın olması çok enteresan bir durum geldi bana.
Erhan Usta’ya gelince daha önce de birkaç kez yazmıştım, bu arkadaşımız her ne hikmetse partisinin dinamik güçleriyle bir türlü uzlaşıp abilik yapamadı, oysaki Bedri Yaşar buralı olmamasına rağmen hem şehirle hem de iyi parti teşkilatlarıyla o kadar güzel ilişkiler kurdu ki anlatamam. İyi parti teşkilatlarıyla kiminle konuşsam tamamı o kadar seviyor ki anlatamam, doğup büyüdüğü Havza ilçesinden İYİ parti 2500 oy alırken MHP 5000 Ak parti 10.000 oy alması kendi adına çok üzücü bir durumdur. 2019 yılındaki yerel seçimde aldığı oylara güvendi ancak seçmen o kadar ona tepkili ki sandıkta adeta yok sayıldı, Büyükşehir Belediye Başkanlığını Mustafa demire verdi diye İYİ parti tabanı çok tepkili kendisine. Erhan Usta’ya olan tepki Nilay Tüfekçi’nin Vekilliğini yedi. Nilay Tüfekçi ve Ahmet Karkucak olmasaydı Erhan Usta kesinlikle seçilemezdi. Nilay hanım da çok güzel çalıştı, Karkucak da çok güzel çalıştı, onların çalışmaları olmasaydı Erhan Usta kesinlikle seçilemezdi. Bana göre Erhan Usta’nın artık yerel seçimlerde aday olma gibi bir şansı kalmadı.
Peki tüm bunlar böyle de Ak parti çok mu başarılı elbette değil vekil sayısını korudu ama 2018 de 440 bin civarında bir oy alırken şimdi 387 bin oy alması başarı değil başarısızlıktır. Seçim sisteminde yapılan değişiklik nedeniyle Ak parti beş vekil alabilmiştir, yoksa alması mümkün değildi. Bu saatten sonra herkes kendi muhasebesini yapıp nerede hata yaptığını aramalı ve gereğini de yapmalıdır. Önümüzdeki yıl yerel seçimler var, bu sonuç herkese ölçü olmalı ve ne yapması gerektiğini düşünmelidir, sanırım ne demek istediğim anlaşılmıştır, üstadımın dediği gibi lafın tamamı deliye denir diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla...