ŞEHRE İHANET EDENLER
Konuşmaya sıra gelince kimse mangalda kül bırakmıyor ama sıra icraata gelince herkes tavuk gibi tersine aktarıyor. Ondan sonra da ‘niye bu şehir 42. Sıraya geriledi?’ diye feryad-ı figan ediyoruz. Vezir Hazretlerini yatırımcının önünü açmadığı için hep beraber yerden yere vurduk ama yatırım gelince engellemek için elimizden gelen her şeyi yapmaktan geriye kalmıyoruz. Yanı başımızdaki Çorum sanayide, yatırımda, üretimde bizden fersah fersah önde. Biz ise şehre yatırımcı geleceği zaman önünü kesmek için adeta kıçımızı yırtıyoruz.Şehri çok iyi tanıdığımdan yatırım yaparken asla kredi kullanmıyorum, kurumsallaşmıyorum. Hiç kimseye güvenerek iş yapmıyorum. Kısaca ayağımı yorganıma uzatarak işimi yapmaya çalışıyorum. Üzülerek ifade etmek gerekirse 14 yıllık bir gazete ve beraberindeki şehrimizin tek yerel televizyonu yayın hayatlarına son verdiler. Bunun şehrimiz adına utanılacak bir durum olduğunu açık ve net ifade etmek isterim. Rakip kuruluş olsa da yayın hayatından çıkmalarına asla gönlüm razı olmaz. Benimle de görüştüler, ‘gel sana verelim burayı’ dediler. Ben de kendilerine destek olmak üzere bir yıl para pul istemeden gruplarını yönetebileceğimi ama ekonomik bir yükün altına giremeyeceğimi ifade ettim. Onlar da bunu kabul etmeyince kapattılar.
Konuşmaya sıra gelince kurumsallaşmaktan bahsedenler, yatırımcıya destek olmak lazım diyenler, şehrimiz kalkınsın diyenler, bu medya grubu kapanınca mutlu mu oldular merak ediyorum. Bu şehir öyle enteresan bir şehir ki azıcık kafasını kaldırıp palazlanan iş adamından siyasetçisine, bürokratından esnafına kim varsa anında onu yok etmek için tüm şer güçler bir olup insanları değirmen gibi öğütürler. Daha önce de belirttiğim gibi bu şehirde yerel seçimlerin ardından iki gazetenin ayakta kalacağını, birisinin biz, diğerinin ise kapanan gazete olduğunu düşünmekteydim ama maalesef ilk o gazete kapanınca üzüldüm. Yerel basının en güçlü olduğu üç ilden birisi olan şehrimizde böyle güçlü bir grubun kapısına kepenk vurması en az elli ailenin ekmeği ile oynamaktır, buna üzülmemek ne mümkün…
Şehrimiz 17.sıradan 42. sıraya geriledi diyen bazı geri zekâlılar, bunun nedenini başka yerlerde değil, kendilerinde arasınlar. Bakınız şehrimize toplamda 250 milyon liralık bir yatırım geliyor, bu yatırımın inşaat aşamasında yaklaşık 250 kişi, işletmenin faaliyete geçmesinin ardından da 100 kişi istihdam edilecek. Yapılacak Biyokütle enerji santralinin öyle denildiği gibi çevreye en ufak bir zararı yok. Ülke genelinde bundan tam 16 tane var. Bu firma Afyon’da ve Çorum’da aynı santralden iki tane daha yaptı. Adamlar bu şehirlerde en ufak bir sorun yaşamadıkları gibi gerek halktan gerek siyasetten gerekse basından çok büyük destek gördüler. Ama Samsun’a gelince öyle enteresan bir dirençle karşılaştılar ki aklınız şaşar. Santralle ilgili teknik bir araştırma yaptım. Şartnamesinde kömür, doğalgaz, plastik malzeme, çöp gibi doğayı kirletecek malzemelerin yakılması kesinlikle yasak. Bölgedeki çiftçilerin yakarak imha ettikleri fındık zürufu, fındık kabuğu, kavak dalı, kavak kökleri, çeltik sapları, mısır, ayçiçeği ve çeltik kavuzu yakmakta. Çıkan kül de lojistik bölge üzerinden bölge dışına gönderilecek, isteyen gübre olarak da kullanabilir. Denildiği gibi bir zararı söz konusu değil.
Peki, neden bu kadar direnç var derseniz; dedim ya bu şehir ilerlemez, adamlar şehre gelmeden ben hariç birkaç basın mensubuyla görüşmüşler. Bu şerefsizlerin bir kısmı adamlardan 1 milyon lira, bir kısmı 500 bin lira, bir kısmı da daha farklı rakamlar istemişler ve demişler ki şayet vermezseniz santralin aleyhinde verip veriştirip toplumu aleyhinizde ayaklandırırız. Ben bunu yeni öğrendim… Kimseyle en ufak bir görüşme yapmadan sırf şehre yatırım gelsin diye olayı olduğu gibi müspet haber yaptık. Bazı şerefsizlere göre de Adnan şantajcı. Allah şantajcıların bin kere belasını versin! Bu olayları duyunca şirket sahipleri ile ilgili ufak bir araştırma yaptım. Adamlar direk Cumhurbaşkanı, Maliye Bakanı ve İçişleri Bakanı ile görüşerek bu yatırımı yapmışlar. Öyle söylenildiği gibi kafalarına göre gelip burada işbaşı yapmamışlar. Öyle tehdide, şantaja, haberlere boyun bükecek insanlar değiller. İş inada biner, adamlardan zorla para almaya kalkarlarsa adamların gereğini yapacak insanlar olduklarını da unutmasınlar. Ayrıca bu santraller Türkiye’de 16 tane, tamamı Hükümet destekli ve doğaya uyumlu yenilenebilir enerji santralleri. Santrale karşı çıkanların büyük bir kısmı ya adamlardan para istemişler ya arazilerini değerlerinin on katına onlara satmaya çalışmışlar veya AK Parti içerisinde ilçe başkanlığı, meclis üyeliği vs. isteyip alamadıklarından AK Parti’ye düşmanlık olsun diye bağırıp çağıran insanlar olduklarını açık ve net buradan söylüyorum. Gerekirse tamamını isim isim belgeleriyle de vereceğim, haberleri olsun. Şehri düşünen, aklıselim ve yatırımcının önünü açmak isteyen herkes bu santralin yapılmasına destek olması gerektiği açıkça ortada olmasına rağmen sırf adamları söğüşlemek için karşı çıkanların şehre ihanet ettiklerini unutmasınlar. Bu insanlarla ilgili gereğini yapacağımdan da kimsenin şüphesi olmasın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.