SİLAH ZORUYLA MİLLETİ HAFİF RAYLIYA BİNDİRMEK BUNA DENİR

Haftasonu olması sebebiyle biraz daha farklı bir yazı yazmak istiyordum, zira hafta içerisindeki stresten uzak olmanız için biraz genel, biraz özel, biraz da magazinsel bir yazı yazmayı düşünüyordum. Kafamdaki yazı geçtiğimiz hafta gittiğim köyde yaşadıklarım, daha önceki hafta sonu Akdağ ve Ladik'te geçirdiğim bir gün, bu haftasonu Havza'da yediğim Tirit ve çete bozuntularının son icraatları ve ziyaretine gittiğim için eşinin psikolojisi bozulan arkadaşın eşinin nasıl ve kimler tarafından tedavi edilmesi gerektiğini yazmak niyetinde idim ancak önceki günkü gazetelerde bizim Vezir Hazretlerinin “Herkes hafif raylı sisteme karşı çıkıyor ama günde 60.000 kişi taşıyoruz” ifadesine takıldım

Bu adam milleti keriz zannediyor, veya insanlara yukardan baktığından onları geri zekalı, ahmak, hiç bir şeyden anlamayan insanlar zannediyor. Şayet böyle düşünmemiş olsaydı bu kadar ahmakça, bu kadar basit, bu kadar toplumu küçümseyen bir ifade kullanmazdı.Ben bunları çok iyi tanıma fırsatı yakaladığım için toplumun da bu ukalaları tanımasını istiyorum. Bunların iki büyük hendikabı vardır. Birincisi mensubu bulundukları ırkın genetik yapısı gereği kendilerinden başkasını insan yerine koymazlar, ikincisi ise bürokrasiden geldiklerinden ve hayatlarında çek, senet, vergi, kira nedir bilmediklerinden insanların hiç bir şeyden anlamadığını, sadece kendilerinin elit kadro olduklarını düşünecek kadar basit insanlardır.

İngiltere'deki avam kamarası ile lordlar kamarası gibi bunlar da kendilerini lordlar kamarasından zannedip toplumu hakir görürler, halbuki bilmezler ki itibarları oturdukları koltukla sınırlıdır, koltuktan düştükleri gün selam verecek adam bulamayacaklardır. Bırakın selam vermeyi şehirde yanına gidip bir bardak çayını içecek adam bulamayacakları açıkça ortadadır. Birlikte oldukları adamlar kimin düdüğü ötüyorsa onun kayığına binen adamlardır. Örneğin Fino köpeği daha önce ANAP iktidarlarında milletvekili seçilenlerin kayığına binerdi, Adem Yıldız Vekil iken en iyi adamıydı, diğerlerine düşmandı, daha sonra Mehmet Çakar vekil oldu onun kayığına bindi, o dönemlerde Vezir hazretlerine ateş püskürüyordu.

Verzir Haretleri ilk aday olduğunda onu meclis üyesi yapmadığı için aleyhinde konuşmadık söz bırakmakla yetinmemiş, aynı partili olmalarına rağmen aleyhinde çalışmıştı. Ne zaman ki Vezir Hazretlerinin düdüğü ötmeye başladı anında onun kayığına binip eski arkadaşlarına küfretmeye başladı. Ak Parti iktidar olunca bu kez Ak Partili vekillerin kıçında dolaşmaya başladı . Geçen ay İstanbulda Ahmet Yeni'nin kızının düğününe gittim birde ne göreyim bizim fino orada, daha sonra Gençlik ve Spor Bakanının açılış resimlerine baktım bizim fino köpeği yine orada adam dolap beygiri gibi dönüp duruyor, Vezir Hazereteleri bu tür yağdanlıkçıları dost zannedip onlarla beraber oluyor. Gerçi onurlu adamların onunla birlikte olma şansları yok ama yinede az yalamalarla gezmesini tavsiye ederim.

Her ne ise gelelim asıl konumuza Vezir Hazretlerinin Hafif Raylı sistemle ilgili söylediği söze havada uçan kargalar dahi güler, insan bu sözü söylerken biraz sıkılır, biraz da utanır. Siz şehirde ne kadar minibüs varsa, ili, ilçesi, Belediye sınırları içerisi, dışarısı bakılmaksızın tamamını Üniversiteden bu tarafa geçirmeyeceksiniz ondan sonra da kalkıp günde 60.000 kişinin hafif raylıya bindiğini söyleyeceksiniz bu yaptığınız uygulama insanları silah zoruyla hafif raylıya bindirmenin başka bir versiyonu değil de nedir.

Şehre girecek olan insanlar havadan gelemeyeceklerine göre tek alternatif olan hafif raylıya binmek zorundalar. Bu kadar zorlamanın ne anlamı olduğunu bir türlü anlamış değilim.Hafta içerisinde Ondokuzmayıs ilçesinde minibüsü olan bir okul arkadaşım ziyaretime geldi. Sohbet ederken dedi ki biz eskiden her gün sadece dersane öğrencilerini Samsun'a taşımak için on minibüs görevlendirirdik. Şimdi bu on minibüs Bafra'ya gidiyor. Şehrin içerisini bir gezin bakın bir tane köylüye rast gelemezsiniz. Çünkü dört araçla şehre gelecek parası olan kaç köylü var da şehre gelip alış veriş yapacak. Şehirdeki esnafa minibüs, dolmuş, taksi esnafına öyle bir darbe vurmuş ki insanlar adeta inim inim inliyorlar. Önüne gelen bu adamdan ağlıyor tekrar aday olma şansı yok ama olsa dahi seçilme şansı sıfır, karşısına odun koysanız kazanır, bundan en ufak bir şüphem yok. Bu kadar zulümden sonra kalkıp Atakum'u Hafif Raylı Sistem sayesinde kalkındırdım demesi abesle iştigal değil de nedir? Geçtiğimiz dönem Hafif Raylı yokken Atakum'da kaç inşaat vardı, şimdi kaç inşaat var baksın ona göre konuşsun. Herkese lolo ama bize de yapmaya kalkarsa yemeyiz haberi olsun. Mutlu hafta sonları...