Elli altı yıllık ömrümün tamamı Samsun İlkadım merkezli geçti. Sekiz ay askerlik, altı yıl yurt dışı görevim hariç, Samsun İlkadımda çalıştım ve yaşadım. İlkadımda doğdum, büyüdüm, yüksel tahsil de dahil samsunda okudum. Memuriyetime de İlkadımda başlayıp İlkadımda emekli oldum. Sivil toplum kuruluşları, medya, siyaset, ticaret ve memuriyet gibi insan hayatının önemli çalışma kollarını İlkadımda sürdürdüm. Bu nedenle; Samsunumuzu ve özelde de İlkadımı çok iyi tanıyorum. Son kırk yılın egemenlerini ve değerlerini biliyorum. 

Samsundan ne cevherlerin çıktığını ama ne gibi şarlatanların da gelip geçtiğine şahit oldum. Amiyane tabirle; evliyaları da eşkıyaları da süreç içerisinde gördüm. Kimin hasbi hizmet insanı, kimin resmi protokolün adamı, kimin hesabi işlerin takipçisi olduğunu anlayabilecek tecrübelere sahip oldum. Selamını rüşvet olarak sunanla, kendisini hizmet için vakfedenleri birbirinden ayırt edebilecek bir donanım elde ettim. Söz konusu tecrübeler nedeniyle; dostu ve düşmanı tanımada, dostluğun da düşmanlığında sınırlarını belirlemede zorluk çekmiyorum. 

Düşmanlıkta da haddi aşmıyorum, dostlukta da sınırları zorlamıyorum. İnsanların güzelliklerini diğerleriyle paylaşmayı bir görev sayıyor, olumsuzlukları afişe etmede de oldukça uzak duruyorum. İnsanların hata ve kusurlarını değil, güzel özelliklerini ön plana çıkarar8ak toplumla paylaşıyorum. 

Yaklaşık yirmi yıllık köşe yazarlığım ve bir o kadar da televizyon ve radyo programcılığım dönemimde ve halen; hiçbir şahsi hesap için kalemimi ve dilimi kullanmadım. Kimsenin önünde takla atmadığım gibi, taklacılara da itibar etmedim. Lüzumsuz ve haddi aşan iltifatlarda bulunmadığım gibi hiç kimseye de iftira olabilecek bir yakıştırma yapmadım. Düz ve düzgün bir duruş ve yürüyüşü tercih ettim, böyle de devem ediyorum. Bu hatırlatmaları; söylediklerimiz ve yazdıklarımızda hiçbir art niyet, kasıt ve hesap söz konusu olmadığını belirtmek için yaptım.

Samsundaki bürokratları ve Samsun orjinli Samsun dışındaki bürokratları tanıyorum. Zaman zaman da güzel çalışma ve özellikleriyle gurur vesilesi olan bürokratlarımızı, siz değerli okurlarımızla paylaşmayı geleneksel bir tavır haline getirdiğim bilinmektedir. Aksi ortaya çıkana kadar, çalışkan ve hizmet ehli olan bürokratları; gerek kalemimizle gerekse kelamımızla desteklemekteyim. “Marifet iltifata tabidir” atasözü, marifetlerin desteklenmesi halinde hizmetlerin bereketleneceğini hatırlatmaktadır. 

Ama, bizim desteklerimiz iltifattan da öteye; özelliğini, hizmetini ve güzelliğini gördüğümüz bürokratları, toplumumuzla paylaşmak, onların güzelliklerini itiraf etmekten ibarettir. Böylesi iki bürokratımızın, Sinop İlimizde hizmete başladıklarını görmekten gurur duymaktayız. Her ikisi için de, sayfalar dolusu yazı yazılabilir ama ben isimlerini paylaşıp, kendilerini tanıtmakla yetineceğim. Sonraki yazılarımızda güzel hizmetlerini konu alarak bu köşede paylaşacağım.

Sinop İl Özel İdare Genel Sekreteri Yahya ÇINGIL’ı, Samsun İlkadımda ikamet edenlerin bir çoğu tanımaktadır. Sinop İl Özel İdare Genel Sekreteri atandıktan sonra Sinop’ta yaptığı çalışmaları gerek sosyal medyadan gerekse farklı yöntemlerle takip etmekteyiz. Sinop için bir fırsat dönem olduğuna inandığımız Yahya ÇINGIL döneminin Sinop’ta tarihe not olarak düşeceğine inanıyorum. Edebi, adabı, ahlakı, usulü, üslubu ve çalışkanlığı ile marka değere sahip bu kardeşimize başarılar diliyorum. 

Diğer bürokrat, meslektaşım da olan ve Sinop İl Müftüsü olarak atanan Mustafa DÜZGÜNEY hocamızdır. Her görev yerinde çalışkanlığı ve projeleriyle marka oluşturan sayın müftümüz de Sinop için büyük bir fırsattır. Her iki bürokratı da yıllar öncesinden tanıyor, karşılıklı sevgi, saygı ve hürmet merkezli ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Her iki bürokratımızın da Sinop İlimize çok şey kazandıracağına inanıyorum. Sinop’tan ayrılırlarken, sevgi göz yaşlarının oluşacağını şimdiden görüyorum. Her iki bürokratımıza da başarılar diliyorum.