Siyaseti Ticaret İçin Yapanlar...

Uzun zamandan beri yazdığım yazılarda,  partilerin yönetim kadrolarında yer alan insanların yapmış oldukları yanlışlıkları yazıp, bu insanların teşkilatlardan uzaklaştırılması gerektiğinden bahsetmekteyim. Bunu yapmamın temel nedeni şu. Birileri 'temiz toplum' diyor ya, işte bu düşüncenin gerçekleşebilmesi için, siyaseti ticari çıkarları için yapan insanların, partilerin yönetim kadrolarından uzaklaştırılmaları ile mümkün olacağını ifade etmeye çalışıyorum. Dikkat edecek olursanız, toplumda birçok kişinin tanıdığı belli simalar vardır. Bu simalar hangi parti iktidarda ise o partiye yanaşıp, nemalanabilmek için her türlü taklayı atarlar,sonunda da emellerine nail olurlar. Onurlu, haysiyetli, işini adam gibi yapan insanlar da siyasete lanet okuyup, meydanı bu tilkilere, çakallara ve hayvanlar aleminin uyanıklarına bırakırlar.
Bu tür insanlar yerel yönetimlerde veya genel yönetimde kim iktidar olursa veya olmaya namzetse, oralarda nemalanmaya çalışırlar, konuşurken mangalda kül bırakmazlar, onlardan dürüst, onlardan şerefli adamı piyasada bulmanın mümkün olmadığını söylerler. Hatta, seçim zamanları çıkarlar basının karşısına, "Falanca adam belediyede yönetici iken falancalarla ortak olup, arsa almış haberiniz olsun". İşte bu insanlar, tüyü başında bitmemiş yetimin hakkını yiyen insanlardır diyerek yalan, yanlış nutuklar atıp, kahraman olmanın yolunu ararlar. Arası açık olan insanların kavgasından nemalanabilmek için her türlü manevrayı yapıp, aradan nemalanmaya kalkarlar, hatırını sayıp, sevdiğiniz insanları araya koyup, sizinle gelip anlaşma imzalayıp, iş yaptırırlar, faturasını kestirirler, siz hayli yüklü KDV'sini ödersiniz, onlar parayı parti genel merkezinden alırlar, size ödemeye sıra gelince racon kesmeye kalkıp, işi farklı boyutlardan halletmenin yollarını ararlar. Bakarlar ki yemiyor, bu kez zaman isterler, bir kez verirsiniz ödemezler, bir daha verirsiniz yine ödemezler, bu kez işi hukuki boyuttan halletmek zorunda kalırsınız. İşte bunlar da aslan sosyal demokrat kardeşlerimiz. Buradan da yakabilirsiniz. Sizin anlayacağınız, üç kağıtçının partisi pürtüsü olmaz, onun tek işi vardır, o da insanları şu veya bu şekilde dolandırmaktır. Dolandırırken de işi, ya delikanlılığa vururlar, ya racon kesmeye kalkarlar, veya işlem yapmaya kalkarlar, ama azıcık devletin sopasını enselerinde gördüler mi kaçacak delik ararlar. İşte bu insanlar hem siyasetin, hem insanlığın yüz karası insanlardır.
Her zaman söylediğim şeyleri tekrar etmek istiyorum. Paranın dili, dini, rengi yoktur, iffetli, haysiyetli ve şerefli olmanın da bedeli vardır, toplum yazdığınıza veya konuştuğunuza değil, yaptıklarınıza bakarak size değer verir. Siz ne kadar konuşursanız konuşun, ne kadar ahkam keserseniz kesin icraatta yaptıklarınızla konuştuklarınız tezat oluşturuyorsa insanlar hemen karşınıza çıkıp, bunun hesabını soruyorlar, yazılarımla ilgili sabahın erken saatlerinde arayıp, teşekkür edenler veya eleştiri yapanlar oluyor. Bu güne kadar bir Allah'ın kulu çıkıp "Arkadaş sen ne diyorsun ben sana şurada şu işi yaptırdım, karşılında şu menfaatin oldu veya sen Büyükşehirde görev yapmakta iken falancanın işini gördün de şahsında şu menfaatin oldu" diyememiştir. Tam aksine dün uzak bir ilçemizden bir dostum arayarak hem yazdığım yazıdan duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, hem de o ilçede bulunan hastanenin tıkanan kanalizasyonuna gönderdiğim kanal açma makinesi ile ilgili duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Benim için hayatın en zevkli tarafı da budur. Siyaset, bu tür hizmetler için yapılırsa siyasettir, aksi halde siyaset olmaktan çıkar ve kişilerin şahsi çıkarlarının görüldüğü merkezler haline gelir ki bu da çok sakıncalı bir durumdur.
Allah'a hamd ediyorum ki gazetemiz kurulduğu gün hangi ideal ve sloganla yola çıkmışsa bugün de aynı ideali ve sloganı savunmakta ve yayın hayatında bundan taviz vermemektedir. Dün bir mahalle muhtarı muhabirimizi arayıp, mahallesine Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı altyapı çalışması ile ilgili veryansın etmiş. Bizim de bunu yayınlamamızı istemiş, arkadaşlarım da gayet iyi niyetli bir biçimde haberi yazıp, sayfalara koymuşlar. Sayfalar önüme gelince haberin hizmete yönelik bir haberden ziyade o muhtarın Büyükşehir belediyesinde çalışan eşinin farklı siyasi zihniyette olmasından ötürü idareye olan kızgınlığının öcünü almak adına yapılan bir haber olduğunu görünce haberi yayından kaldırttım. Peki bunu yaparken amacım Büyükşehir Belediyesi'ni  kollamak mı idi? Hayır. Amacım yaptığım işi, birilerinin silahşoru olarak değil de kendi işimin gereği olarak yapmama olan saygı ve ahlak çerçevesinde yapmak olduğundan bu tür ısmarlama haberlere gazetemde yer vermiyorum. Ben bu tür işlere, 'sapla samanı bir birine karıştırmamak' diyorum. Siyasetin de bu çizgide yapılması gerektiğini düşünerek sizlere veda etmek istiyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR