Toplum olarak siyasete ilgi duyan, olup bitenleri yakından takip eden bir yapıya sahibiz. Siyasetle ilgili köşe yazılarımız tıklanma rekorları kırarken ilmi ve edebi ağırlıklı yazılara itibar edilmediği bir gerçek. Çay ocaklarında, kahvehanelerde veya kalabalık ortamlarda konuşulan tek şey siyasettir desek yanlış söylemiş olmayız. Bu gerçekleri göz önüne aldığımızda siyaset ağırlıklı yazmanın daha doğru bir tercih olacağı da muhakkak. Zira bizim de uzmanlık alanımız siyaset. Seçimlerin üzerinden kısa bir zaman dilimi geçti ama dediğim gibi toplum siyaset konuşmaya devam ediyor. Herkesin merak ettiği konuların başında önümüzdeki yerel seçimlerde kimin nereden aday olacağı, hangi partinin kimleri aday göstereceği konusudur. Öncelikli olarak partilerin kendi iç hesaplaşmalarını bir an önce bitirip bundan sonraki yol haritalarını ortaya koymaları gerekmekte. Bu minvalde AK Parti önce ilçe ve il kongrelerini yaptıktan sonra büyük kongresini de yapıp yerel seçimlere öyle gidecek. İYİ Parti de kurultay kararı aldı, orada da değişimler beklenmekte. CHP’de zaten her zaman kongre beklentisi var, şimdi de aynı durum söz konusu. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi geçmişte denenen pek çok değişim CHP’ye ivme katmadı. Altan Öymen’inden Murat Karayalçın’ına, Hikmet Çetin’inden Erdal İnönü’ye dek pek çok deneme yapıldı ama en istikrarlı Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

Gelelim ilimizdeki duruma, zira bizi burası daha çok ilgilendiriyor. CHP ve İYİ Parti’de il bazında çok da bir değişiklik olacağını düşünmüyorum, İYİ Parti zaten kongresini yeni yapmıştı. CHP’de ne olur derseniz; il başkanının öyle çok başarılı bir il başkanlığı yaptığı söylenemez, sosyal ilişkileri çok zayıf, içine kapalı politikalar üretmenin dışında pek başarılı bir performansı yok. Ancak kongre olursa kimler şanslı derseniz adayları görmeden bunun için bir şey konuşmak erken. AK Parti’ye gelince teşkilatların beklentisi kongrelerde demokrasinin çalıştırılması yönünde. Son on seneden beri il, ilçe başkanlıklarında genel merkezin belirlediği tek adayla kongrelere gidilmekte bu da teşkilat tabanında ciddi rahatsızlıklar oluşturmakta. Üye kaydından delege seçimine uğraş veren insanların yaptıklarını karşılığı olarak demokratik ortamda seçim talepleri var ki bana göre de yerden göğe kadar haklılar. Birden çok listeyle girilen seçimlerde de kırgınlıklar, olumsuzluklar olduğu muhakkak ama demokrasinin gereği neyse onu yapmak zorundayız, yoksa bu teşkilatları çalıştırmak zor olur, son seçimdeki oy kaybı da bunun göstergesidir.

AK Parti’de ilçe, il ve büyük kongre takvimi kısa sürede başlar biter. Ardından yerel seçimde aday olmak isteyenler teşkilatları ziyaretlere başlarlar, vekillerin kapılarını çalarlar, basın yayın kuruluşlarını ziyaret ederek kendilerini ön plana çıkarmaya çalışırlar. İlçeler bazında belediye başkanlıklarında ne olur derseniz doğudan başlamak üzere bir değerlendirme yapalım. Terme’de Ali Başkan ile ciddi anlamda uğraşanlar var, teşkilatlardan esnafına pek çok insanın uğraştığını gördük. Normalde Ali Başkan iyi bir insan ancak yöneticilik noktasında sıkıntıları olabilir, bu değişmesini gerektirir mi derseniz; önümüzdeki süreçte bunu daha net bir biçimde göreceğiz. Çarşamba’da durum nedir derseniz; Halit Başkan, çok düzgün ve istikrarlı bir başkan. Teşkilat, halk, personel ilişkileri fevkalade güzel bir siyasetçi, değişme ihtimali yok. Ayvacık’taki başkan olan arkadaşı çok fazla tanımıyorum ancak iyi bir insan olduğu söyleniyor, onun da tek sıkıntısı Galip Öztürk ismiyle anılmasıdır ama sıkıntı olacağını da sanmıyorum. Salıpazarı’ndaki Halil Başkan başarılı ve sevilen bir isim ancak üçüncü dönemini tamamladığından son dönemi, yerine bir hayli talep var. Eski ilçe başkanından yenisine, meclis üyesinden bürokratlara pek çok talebin olduğunu biliyorum ama buradan açıklamam erken olur.

Gelelim batı yakasına. 19 Mayıs’ta Topaloğlu’nun üçüncü ve son dönemi, Suat Kılıç’ın Yeniden Refah’a geçmesiyle oradan aday olur mu bilemem ama son dönemi. Bafra’daki Hamit Başkan’ın işi iyi götürdüğünü düşünüyorum. Bafra zor bir yer, değişeceğini sanmıyorum. Alaçam MHP’de, o da değişmez diye düşünüyorum. Yakakent bana göre değişmeli çünkü başkanın bazı sıkıntıları oldu, iktidar partisinden olması hasebiyle halledildi ama değişmesi gerektiği kanaatindeyim. Güney tarafla merkez ve Büyükşehir’e yerimiz kalmadı onları da başka bir yazıda yazarız. Bugünlük bu kadar, kalın sağlıcakla.