SİYASETTE KİM GÜÇLÜ BELLİ OLDU
Tüm okurlarımızın ve Samsun Halkının Bayramını tebrik ederek bugünkü yazıma başlamak istiyorum, Bayramlar yeni ufuklara açılmanın kapılarıdır, umarım bu Bayram şehrimiz, ülkemiz ve İslam Alemi için hayırlar getirecek yeni kapıların açılmasına vesile olur. Gerek İslam Alemi gerekse Dünya Barışının buna ciddi anlamda ihtiyacı var, bu vesileyle Yüce Rabbimden Ramazan Bayramı’nı hayırlara vesile kılmasını dileyerek bugünkü yazıma girmek istiyorum. Yazımız siyasetle alakalı bir yazı olacak, zira siyaset olmadan hiçbir şey olmuyor gerek Dünya siyasetini gerekse ülkemizdeki ve şehrimizdeki siyaseti iyi okuyamaz isek olayları sağlıklı tahlil edemeyiz. Olayları sağlıklı tahlil edemeyince de neyin ne olduğunu anlayamayız, bu bakımdan öncelikli olarak olayları sağlıklı tahlil etmek zorundayız.
Vali İbrahim Şahin’in Samsun’a Vali atanmasından sonra şehirdeki siyasi yapılanmalarda ciddi anlamda değişiklikler oldu, bunu bu fakirin dışında siyasetteki taraflardan başka kimse anlamadı veya anladıysa da dillendirmek istemedi. Benim Vali Bey’le ilgili şahsi en ufak bir problemim yoktu, adamla geçmişte en ufak müspet veya menfi bir olay yaşamadık. Ancak İbrahim Şahin’in oturup kalktığı mekanlardan başlamak suretiyle, resim karelerinde boy gösterdiği insanlara bakıldığında olayların arka planını çözmek çok daha rahat oldu. Bazı şeyleri görünce ne anlama geldiğini anında anlayabiliyor insan. Hani derler ya söyle bana arkadaşını söyleyeyim kim olduğunu, Vali Bey’in Samsun’daki en yakın arkadaşları Vezir Hazretleri ve Adem Güney’di. Samsun’dan giderken de onu yolcu etmeye gidenlerin başında bu iki isim vardı, İbrahim Şahin bunların siyasi gücü var zannedip onlarla iş birliği yapıyordu, onlar da İbrahim Şahin’in Başbakan Binali Yıldırım’ın akrabası olduğu için siyasi gücünün olduğunu zannedip ondan güç almaya çalışıyorlardı. Sizin anlayacağınız her iki taraf da biri birlerinden güç alarak siyasette yeni yol haritaları çizmeye çalışıyorlardı.
Vezir Hazretlerinin derdi bir dönem daha koltuğunu koruyabilmekti, İbrahim Şahin’in derdi ise TRT’den gelen yaklaşık kırk civarındaki davadan sıyrılabilmek için kendisine kalkan olacak Milletvekilliği kalkanına sahip olabilmek için Samsun’u iyi bir kapı görmesiydi. Veda konuşmasında da emekliliğinden sonra Samsun’a yerleşmek istediğini söylemesi bunun açık ve net delilidir. Bu arada asıl hedefin Samsun’daki Doğu Karadeniz kökenlileri siyasetten silmek olduğunu da unutmamak lazım, her ne kadar Adem Güney Doğu Karadenizliyse de, eşi Çerkez olduğundan zaman zaman ben Çerkez’im dediği rivayet edilmekte. Benim için Çerkez olmuş, mubadil olmuş hiç önemli değil, önemli olan insan olması ve dürüst olması ancak ırkçılığa dayalı yapılan siyasete de karşıyım, buna karşı yapılan düşmanlıklara da şiddetle karşıyım.
Dilerseniz konuyu biraz daha detaylandıralım, Hüseyin Aksoy’un Valiliği döneminde Kuş Cenneti bu kadar revaçta değildi, çünkü olay tamamen gösteriş ve şatafattan ibaret siyasi bir yatırımdan öteye bir şey değil. Olay sadece bununla da kalmıyor, o yatırımın orada yapılmasını isteyenlerin arka planında nelerin olduğunu zamanı gelince sizlerle paylaşacağım, şimdi konuşmak erken. İbrahim Şahin adeta Vezir Hazretletine ram olmuş bir Valiydi, Vezir ne derse o da eyvallah diyerek üç yıla yakın Valilik yaptı bu şehirde. Onun döneminde tek bir çivi dahi çakılmadı bu şehre, gündüzleri Vezir Hazretleriyle gezdi dolaştı, akşamları da SASA’da okey oynadı. Samsun’un üç yılı böylece heba oldu.
Beri tarafta Kayınçom ve ekibi siyaseti tabanın ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıklarından bu durumdan hiç memnun kalmadılar, istediler ki Vali taşın altına ekini koysun ama Vali tavla zarından başka taş tanımadığından, tavla taşının altına elinin koymanın ötesinde birşey yapmadı. Ancak etrafındaki hava da onu kimsenin Samsun Valiliğinden alamayacağı, hatta ve hatta önümüzdeki 2019 yılında yapılacak olan seçimlerde Başbakanın onun dediklerini listeye koyacağı yönünde bir hava yayılmaya çalışılmaktaydı. Peki sizce Siyasetin tabanından gelen Kayınçom buna izin verir miydi, elbette vermezdi ama İbrahim Şahin’i aldırmak da çok kolay değildi. Kayınçom bazı konularda sabırsızdır ama siyasette sabretmesini bilir ne zaman ne yapacağını çok iyi hesap eder, son bir yıldan beri kayınçomun Valiyi aldıracağını tahmin etmiştim, ama başka bir şehre yine Vali olarak gitmesene göz yumar diye düşünmüştüm ancak yanılmışım Kayınçom öyle bir gol attı ki, adam soluğu Merkez Valiliğinde aldı. Bu icraat şehrimiz için fevkalade güzel bir icraat oldu, siyasi taraf haline gelmiş olan Valinin gitmesi şehirdeki siyasi dengeleri alt üst etti. Bu tayin şunu göstermiştir, artık bu şehrin siyasi patronu Kayınçomdur, Bakan ve Genel Başkan Yardımcısı yukarıda ağırlığı olan insanlar olabilirler ama gerek Reis gerekse Hükümet, Halkın içinden gelen ve Halkla bütünleşmiş siyasetçilerin dediğini yapıyor. Bu açık ve net ortada. Bu anlamda İbrahim Şahin’in gitmesini çok olumlu buldum ve alkışlıyorum, siyasetteki güç dengelerinin arka planını da sizlere sundum, takdir sizlerin, tekrar hayırlı bayramlar. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.