SON TERÖR OLAYLARI
Ülkemizde peş peşe üzücü olaylara şahit olduk. İstanbul'da yaşanan terör olayının değerlendirilmesi yapılırken, en güvenli şehirlerimizden olan Kayseri'de menfur bir terör hadisesiyle karşılaştık. Tam onun izahını yapmaya çalışırken de Ankara'nın göbeğinde son yılların en çok dikkat çeken olayına şahit olduk.
Söz konusu bu olayların ortak yanı terör hadisesi olmasıdır. Diğer ortak yanı PKK terör örgütü tarafından yapılmasıdır. Bir diğer ortak ve en önemli yanı da, her birisiyle Türkiye'nin izlediği politikaya karşı mesaj verilmek istenmesidir.
İstanbul'un merkezine girmek ve polisi hedef almak, Kayseri gibi güvenli bir şehirde komando birliğini terör olayı için seçmek, ülkenin başkentinde Birleşmiş Milletlerin daimi üyesi, beş ülkeden biri ve son günlerin ülkemiz için en stratejik müttefiki olan Rusya'nın Büyükelçisi'nin öldürülmesi, terör örgütünün güçlü olduğunu göstermek için seçtiği hedeflerdir.
Bunlardan çıkarılacak ortak sonuç; düşmanların tanınması, destekçilerinin öğrenilmesi, izlenen politika testinin yapılmasıdır.
Milletimiz iç ve dış düşmanlarını ismen ve cismen tanıyor zaten. Zaman zaman ülkeler arası strateji gereği kol kola girdiklerinin dost olmadıklarını da biliyor. Devletimizin ve milletimizin iç ve dış düşmanları tanıma noktasında hiç bir zaafiyeti söz konusu değildir. Düşman olduğunu bildikleriyle flört etmesi tamamen stratejik bir süreçtir.
İç ve dış düşman destekçilerinin tanınması, bu tür terör olaylarından sonra çok daha kolay olmaktadır. Olayın rengini tahlil, yapanların izlerini takip ederek; düşman destekçileri de büyük ölçüde belirlenmektedir. Her birine aynı anda tavır almak zor olsa bile, her birinin sicili ile ilgili notlar alınmakta, yeri ve sırası geldiğinde bu notlar tavra dönüştürülmektedir.
Ülkemizin izlediği politika testinin isabetini, bu olaylara bakarak değerlendirebiliriz. Attığımız son adımlar ve bu adamları atarken yediğimiz tekmelere bakarak politikamızı okuyabiliriz. Bağımsız hareket etme politikası izlediğimiz için ise karşılaştığımız olay, doğru iş yapıyoruz demektir. Mazlumları koruduğumuz için ise atılan tekme, doğru politika takip ediyoruz demektir. Ülkemizi güçlendirdiğimiz için ise yenen tokat, yine doğru işlemler yapıyoruz sonucu ortaya çıkmaktadır.
Aslında, zor günlerden geçerek iyi günlere gidiyoruz. Ülkemizdeki son hadiseler, yanlış stratejinin sonucu değil, aksine doğru bir sürecin engellenmesine yönelik, provakatif eylemlerdir. Bedel ödemeden huzura varıl(a)maz, sıkıntı çekmeden mutluluk bulun(a)maz. Bedel ödeyerek atılan her adımla alınan mesafe, kendimize ait olacak ve böylece de, gelecek çok güzel şekillenecektir .
Bu süreçleri ülkemiz aşacaktır. Belki biraz zaman alacak, belki beklenmedik bedeller ödenecektir. Yakın bir gelecekte, ülkemiz şahlanacak, bu sancıların ürünü; huzurlu ve mutlu yaşam oluşacaktır. İnanıyoruz ki, milli gelir artacak, göz yaşı ve kan akmayacaktır.
Avrupa, Amerika ve İngiliz destekli olduğu düşünülen bu terör eylemlerinin, Suriye ve Rusya politikamıza karşı yapıldığı bilinmektedir. Suriye ve Rusya ile ilgili güncel politikamızın milli menfaatlerimize uygun olduğu görülmektedir.
Yürüyüşümüzün önü kesilmek veya yönü değiştirilmek istenmektedir. Her ne isteniyorsa bizim menfaatimize ters düşmektedir. Bedel ödeyerek doğru sonuca gitmek, bedel ödenmeden yanlış yerde durmaktan iyidir. Doğru adrese yanlış yoldan, yanlış adrese de doğru yoldan gidilmez. İsabetli sonuç için; hem adres, hem de yol doğru olmak zorundadır. Ülkemizin bugünkü politikası da budur.
Sağ ve salimen, istenilen hedefe ulaşmak için; birlik olmaya, milletçe tek vücut hareket etmeye ihtiyaç vardır. Bu sermaye, başarılı olmak için yetecektir. Allah milletimizin Yâr ve Yardımcısı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.