ŞU VİYADÜK İŞİNİ BİRDE...
ŞU VİYADÜK İŞİNİ BİRDE BENDEN DİNLEMEYE NE DERSİNİZ
Nerede ise her yazımda belirttiğim hususu tekrar belirterek yazıma başlamak istiyorum, her olayın görünen yüzünden başka bir de görünmeyen kısmı olduğu ve asıl detayların bu görünmeyen kısımda saklı olduğu hepimizin malumu. Herkes yaptığı işlerle ilgili kamuoyunu bilgilendirirken işine geldiği kısımları veya kamuoyunun bilmesi gereken kısımları kamuoyu ile paylaştığından olayların gerçek yönünü toplumun bilme şansı olmuyor. Örneğin geçtiğimiz yıl gündeme getirdiğimiz eski Yimpaş bitişiğindeki otopark olarak kullanılan arsa ile ilgili şeytanların babası olan iblisin dahi aklına gelmeyecek bir organizasyon ile kamuya ait arsanın bir Müteahhide peşkeş çekilmesi olayının perde arkasını kamuoyuna sununca yetkili makamlar gereğini yapıp soruşturma başlatmışlar ve soruşturma sonucu tüm gerçekler ortaya çıkmıştı.
Bahsettiğim konuyla ilgili müteahhidin hazineyi (İlkadım Belediyesi) mahkemeye verdiğini daha önce sizlere duyurmuştuk. Bu konuda geçtiğimiz salı günü mahkeme vardı. Mahkemede ilginç gelişmeler olmuş, geçtiğimiz ay yapılan hazine operasyonu ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı mahkemeye yazı yazarak olayın soruşturma aşamasında olması nedeniyle soruşturma bitinceye kadar mahkemenin bekletilmesini talep etmiş. Aslında konu mahkeme safhasından düşmesi gerekmekte zira mahkeme ortaklığın giderilmesi mahkemesi olup, Mimarlar Odası'nın ortaklıkla ilgili İdare Mahkemesine açtığı dava sonucu Büyükşehir Belediyesinin yaptığı imar planı iptal edilince ortaklık da otomatik olarak bitmiş durumda olduğundan mahkemenin düşmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bunca olaya, mahkemeye rağmen hala daha bu işin yapılması için mücadele ve uğraş verenlerin aklına şaşıyorum, bu insanlarda Allah korkusu olmayabilir, ancak para hırsı gözlerini o kadar karartmış ki yasalardan da korkmayıp her şeyi göze alarak bu işi ne yapıp, ne edip Müteahhide vermenin yolunu aramaları akıllara ziyan bir durum. Rahmeti Babaannem derdi ki bir insana Allah bir bela vereceği zaman onu o belaya aşık eder. Bu arkadaşların durumu merhum Babaannemin dediğine çok uyuyor. Bu arkadaşlara tavsiyem akıllarını başlarına almalarıdır.
Bu kadar izahtan sonra gelelim asıl konumuza uzun zamandan beri kamuoyunun gündemini meşgul eden Canik bölgesinden geçen viyadük konusunda tabiri caiz ise ağzı olan konuşuyor, kimisine göre yapılacak olan viyadük doğru yatırım, kimisine göre yanlış yatırım. Bu konuda bugüne kadar konuşmak istemedim zira konu teknik bir konu ilgili tarafların konuşması gerektiğini düşündüğümden konuşmak istemedim ancak olay teknik boyuttan ziyade tamamen duygusal bir boyut kazanınca olayın arka planını yazma gereği duydum. Ancak; yazacaklarımın Tekkeköy Belediye Başkanının dün basına verdiği beyanatla en ufak bir ilgisi yok.
Canik bölgesinden geçen viyadükle ilgili oralarını buralarını yırtan bazı siyasetçilerin derdi yapılacak olan viyadüğün Canik bölgesine vereceği zarar değil, ceplerine vereceği zarar. Zira yapılacak olan Viyadüğün ayakları Baumax ile Metro alışveriş merkezinin tam önüne geldiğinden iki alış veriş merkezinin de önü kesilmesi söz konusu, bu alışveriş merkezlerinden birisinin mülkiyeti bir belediye mensubunun kayınbiraderi ile başka siyasetçilerin ortaklığında olduğu iddia edilmekte. Metro AVM ise arsayı alırken Viyadüğün yapılmayacağını bilerek aldığı, viyadüğün yapılması halinde oranın da çok büyük zarar göreceği için ortada ciddi bir sıkıntı olduğundan bu sıkıntıları bertaraf etmek adına muhalefet edildiği iddia edilmekte.
Şayet bu iddialarda doğruluk payı var ise ortada ciddi anlamda bir sıkıntı var demektir, aksi halde yapılan viyadükle ilgili bu kadar yaygara koparmanın ne anlamı olabilir anlamış değilim. Yapılacak olan viyadük şehrin trafiğini rahatlatacağı kesin, ayrıca o bölgeye de zarar vereceğini düşünmüyorum, şehirlerarası transit geçen araçlar şehrin içerisinden geçmiş olmaları çok yanlış, bu işin en ekonomik, en az maliyetli geçişi nasıl ise öyle yapılması gerekir. Birileri para kazanacak diye bu tür yatırımlara karşı çıkmak hem ülkeye hem de şehrimize büyük zarar verir. Bu arada unuttuğum bir hususu da hatırlatarak sözlerime son vermek istiyorum. Bu viyadükle ilgili Avrupa İnsan hakları Mahkemesine gideceğini beyan eden arkadaşımız da İl başkanlığına aday olmayı düşünüyormuş, bana göre çok iyi olur, yaptığı en güzel icraat viyadükle ilgili Avrupa İnsan hakları mahkemesine gitmek olduğunu delegelere beyan etmesi halinde tüm delegenin oyunu alır ve seçilir, bu arkadaşımıza da sonsuz desteğimizi sunarak sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.