Tayin Olan Bürokratlara Methiyeler Doğru mu?

İnsanlar hangi makam ve mevkide olursa olsunlar, onlarla ilgili düşünceleri beyan ederken madalyonun farklı tarafından da bakmak gerektiği kanaatindeyim. Şehrimizden başka illere idareci olarak atanan bürokratlarla ilgili bazı gazetelerimiz ve köşe yazarlarımız güzel şeyler yazmış. Şehrimizde görev yaptıkları sürede yaptıkları güzel icraatlardan bahsetmiş, birçok ilke imza attığını söylemiş. Sizin anlayacağınız söylemiş de söylemiş. İsterseniz bu konuda ben de görüşlerimi yazayım da ortaya farklı bir bakış açısı çıksın.

            Bundan iki yıl önce bu şehirde Samsunspor kulübüne yardım etmiş ne kadar iş adamı varsa, hepsi jandarma komutanlığına alınarak, bir kısmı bir gün, bir kısmı iki gün, bir kısmı üç gün, bir kısmı olan bizler ise üç buçuk ay tutuklandık. O gün bu şehirde iş adamı olarak  işi  gücü ile uğraşıp, Samsunspor" a yardım eden insanlar sokağa çıkamaz oldu. İlk tutuklanmamız sabah saat 9.30 olmasına rağmen, NTV televizyonu saat 9.00 da yayınladı. Yetmedi, tutuklandık. Bu şehirde ağzı olan konuştu. Çoluğumuz, çocuğumuz perişan oldu, evimize su getiren işçi dahi çocuklarımıza bakarken farklı bir bakışla bakmakta idi. Onurlu, haysiyetli insanlar şaibe altında kaldı. O gün tutuklanan yüze yakın insandan bir tanesi bile bu gün tutuklu değil. O günlerde seri operasyonlarla mazot kaçakçıları, bilmem hangi çetenin adamları olarak tutuklanan insanlardan tamamına yakını, bugün serbest. Kenan Şara"yı sorgulayan savcı, sorgulaması bittikten sonra Kenan Bey"e; “İyi güzelde, bu kadar sansasyondan sonra sizleri salamam” demiş, tutuklanmak üzere adliyeye sevk edilmişiz. Daha da enteresan olanı sevk edildiğimiz hakimin farklı dünya görüşünden olanını bekleyip, ona sevk edilmemiz için günlerce boşuboşuna jandarmada bekletilmişiz. Ardından ihtilal dönemlerini de aratacak bir sevkiyat ile adliyeye sevk edilmişiz. Ardından sorgulamamızı yapan hakim bizleri serbest bırakmış, iki günlük serbest kalışımızın ardından, Başsavcı"nın itirazı sonucu Kenan Bey ve Ben yeniden tutuklandık. Hapishanede bulunduğumuz sürede soruşturma adı altında hangi enteresan sorularla karşılaştığımızı anlatsam kitap olur kanaatindeyim.

            Bu yazdıklarımı yazar iken, kimse zannetmesin ki görevini yapan insanlardan rahatsızlık duymaktayım. Tam aksine herkes görevini en iyi bir biçimde yapmalıdır. Bu konuda şunu da belirtmek isterim, yaklaşık 20 civarında davam var. Büyük bir bölümü hakaret davası. Bunların bir kısmından da para cezası aldım ama, gerek savcı Bey"e, gerekse Hakim Bey"e en ufak bir kırgınlığım olmamıştır. Aksine hem savcı Bey"i, hem de Hakim Bey"i çok seviyorum. Gayet hoş insanlar; yazdığım yazılarla ilgili alıyorlar. Ellerine TCK kitabına bakıyorlar, uyduğu bir madde varsa gereğini yapıyorlar.  Bunu eleştirmek hem yargıya müdahale, hem o insanlara saygısızlık olur. Hatta bazen yazdığım yazılarla ilgili eleştirilerini de yapıyorlar. Ben de elimden geldiği kadar cevap vermeye çalışıyorum. Bu yapılana değil saygı duymak, bilakis şapka çıkarıyorum. Ancak bizim A Takımı davası olarak bilinen dava tam bir komedi. Polis bölgesinde jandarma ile başlayan operasyonlar, ardından, Samsunspor kulübü ile ilgili yargılanması gerekenler dışarıda cirit atarken, elini taşın altına koyan kerizler içeride yatıyordu. Bu operasyonu yapanlar şimdi bu şehirde yoklar, ama biz yine bu şehirdeyiz. Ben birileri gibi onlara temiz eller operasyonlarının savcıları asla demem. Tam aksine adam harcama operasyonlarının kahramanları derim ve ömrüm boyunca da bu yapılanları ne unuturum, ne de hakkımı helal ederim. En ufak bir suçum olmadığı halde, çocuklarımın çekmiş olduğu acının aynısını onların çocuklarının da çekmesini Yüce Rab"bimden temenni ederim. Yok onların dediği gibi ise, o zaman da Allah beni cezalandırsın derim. Bakın ne kadar rahat ve açık konuşuyorum. Bir insan yaptığı bir suçla ilgili bu kadar rahat konuşabilir mi? Sizlerin takdirine bırakıyorum.

            Bu kadar masum insana zulmeden kim olursa olsun, değil benden toplumun aklı selim hiçbir ferdinden takdir göremez. Tam aksine insanlar çekinir susar. Ama içinden farklı şeyler söyler. Ben bu gazeteyi sırf bu tür haksızlıkların karşısında durabilmek için çıkardığımı her zaman söylüyorum. Bu tür bürokratlar şehri terk ederken, geride dost bıraktıkları küçücük bir zümre vardır. Onlar da sadece meslekleri gereği onlarla iyi geçinmek zorunda olduklarından dost imiş gibi gözükürler. Onların içerisini açıp, bir bakabilseniz çok farklı bir durumla karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Yüce Mevla"dan temennim herkesi hak ettiğine nail eylemesidir. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR